Kangal Kömürlü Termik Santrali
* Fotoğraf: Europe Beyond Coal
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Çevre ve iklim örgütleri tarafından hazırlanan “Kömür Sahalarının Güneş Potansiyeli” adlı rapora göre, iklim krizi ile mücadele ve enerji bağımsızlığı için bir an önce elektrik üretiminden kömürü çıkararak yenilenebilir enerji payını artırması gereken Türkiye’nin önünde büyük bir fırsat var: kömür sahaları.
Raporda yer alan verilere göre, kömürlü termik santrallere kömür sağlayan açık maden ocakları güneş panelleri ile donatılırsa 6,9 milyon hanenin yıllık elektrik ihtiyacı karşılanabilir.
Net sıfırda güneş potansiyelinin önemi
Türkiye, net sıfır hedefine ulaşmak için 2030 yılına kadar kademeli kömürden çıkış planını bir an önce hazırlamalı; ekosistemi ve yerel halkın taleplerini önceliklendirerek kömür sahalarındaki güneş potansiyelini değerlendirmeli.
- NET SIFIR EMİSYON: İnsan faaliyeti nedeniyle atmosfere salınan karbondioksit, metan, azot gibi gazların miktarının yeryüzü tarafından doğal olarak emilen sera gazı miktarıyla dengelenmesi ve karbon nötr olması anlamına geliyor. Kavram ilk olarak 2015’te imzalanan Paris Anlaşması’nda kullanılırken, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak için verilen taahhütler kapsamında net sıfır emisyona ulaşmayı hedefleyen ülke sayısı 100’ü aştı.
Bu noktada öne çıkan kömürlü termik santrallere bağlı çalışan açık madencilik sahaları, hem kapladıkları alan itibarıyla güneş santrali kurulumuna elverişli, hem de trafo merkezleri ve iletim hatlarına halihazırda bağlantılı olduklarından güneş enerjisi dönüşümünde maliyet avantajına sahip.
22 açık maden ocağı üzerinden hesaplama
Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal), Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Greenpeace Akdeniz, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği, 350.org, Ekosfer ve Yuva Derneği için Solar3GW tarafından hazırlanan raporda, Türkiye’de açık madencilik yapılan kömür sahalarında hayata geçirilebilecek güneş enerjisi kurulu gücüne ve elektrik üretim potansiyeline dair bir ön analiz yapılıyor.
Çalışma kapsamında, toplam kurulu gücü 10 bin 495 MW olan 22 kömürlü termik santrale kömür sağlayan açık maden ocağı hesaplamaya dahil edildi.
Saha alanları şöyle: Çan, Çan 2, Bolu-Göynük, Kangal, Seyitömer, Çayırhan, Orhaneli, Çatalağzı, Soma-B, Soma, Soma-Kolin, Polat1, Tufanbeyli, Tunçbilek, Yatağan, Yeniköy, Yeniköy-Kemerköy, Çumra Termik, Çumra, Afşin-Elbistan A, Afşin Elbistan B, Silopi.
Rapor sonuçları ne diyor?
Raporun ana çıktıları ve öneriler şöyle:
- 22 kömürlü termik santrale kömür sağlayan kömür sahalarına 13.189 MW kurulu gücünde güneş enerji santrali kurulabilir. Bu, Türkiye’nin şu anki güneş kurulu gücünün (7815 MW) yüzde 170 artması demek.
- Bu kurulu güçten üretilecek 19 bin 79 GWh elektrik, 6,9 milyon hanenin yıllık elektrik ihtiyacını karşılayabilir.
- Yenilenebilir güneş enerjisi sayesinde yıllık 12,4 milyon ton karbondioksit (CO2) emisyonunun önüne geçilebilir.
- Bu yüksek güneş potansiyeli değerlendirilirken madencilikle bozulan arazilerin doğaya yeniden kazandırılmasının mümkün olup olmadığı mevzuata uygun biçimde tespit edilmeli ve yerel halkın mülkiyet hakkı korunarak kararlara katılımı sağlanmalı.
- Türkiye taraf olduğu Paris Anlaşması’nın küresel sıcaklık artışlarını 1,5 derece ile sınırlama hedefine uygun olarak kömürden çıkış stratejisi oluşturmalı, mevcut kömürlü termik santraller için kapanma programı belirlenmeli.
Sonuçlar neye işaret ediyor?
Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal) Kampanyacısı Duygu Kutluay:
“Küresel sıcaklık artışlarını 1,5 derece ile sınırlandırmak için en hızlı ve önemli adım kömürden çıkmak. Avrupa’da 23 ülke ya elektrik üretimlerinde kömürü çıkardı ya da kömürden çıkış kararıyla kendilerine bir yol haritası hazırladı. Bu süreçte kullanılmaz haldeki eski kömür sahalarının güneş santrallerine çevrildiği örneklere giderek daha fazla rastlıyoruz.
“Raporumuzun da ortaya koyduğu gibi Türkiye’de de kademeli kömürden çıkış planı kapsamında tekrar ekosistemlere kazandırılamayacak kömür sahaları, yenilenebilir enerjiye geçişte önemli bir fırsat yaratabilir. Ülkemizin en büyük hazinesi doğal alanlarını enerji üretimine feda etmek yerine, kömür sahalarından uygun olanların kullanılabilmesi için gerekli planların yapılması gerekiyor.”
Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Barış Eceçelik:
“Türkiye’nin bir yandan kömür santrallarını kapatması öte yandan da düşük karbonlu, yakıtta dışa bağımlılığı olmayan rüzgar ve güneş gibi enerji kaynaklarına geçmesi gerek.
“Sadece kömür santrallarının sahalarını güneş santrallarına dönüştürsek 19 milyar kilovatsaat elektrik üretebiliriz. 2021’de taşkömürü ve ithal kömürden üretilen elektriğin üçte birini sadece bu santrallar üretebilir.”
Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Onur Akgül:
“Açık kömür madencilik yapılan sahaların güneş enerjisi teknolojisine bırakılması, kısa süreler içinde enerji sektörünün emisyonlarını düşürebilir ve bunu önemli ölçüde düşük maliyetlerle gerçekleştirebilir.
“Bu süreçte, kömürden uzaklaşmayla halk sağlığında kaydedilecek hızlı iyileşme ve yeni doğal alan tahribatının önüne geçilecek olması ise diğer kazanımlar. 2030’a kadar kömürden çıkmak Türkiye için hayal değil.”
Solar3GW Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Turhan:
“Bugün, maalesef, ülkemizde fosil yakıtlı santrallerin yenilenebilir enerji santrallerince maddi olarak desteklenmesi gündemde iken, kömürlü termik santrallerin güneş enerjisi santrallerine dönüşümü için bir ön çalışma niteliğindeki bu rapor, karbonsuzlaşma maratonunda ilk adıma rehberlik ediyor. Nitekim, mevcut termik santrallerin kömür sahaları, güneş panelleri ile donatılabilecek kadar geniş ve çorak alanlar.
“Üstelik panellerin üreteceği elektriğin de şebekeye taşınması ve bağlanması için gerekli elektrik altyapısını barındırıyorlar. Özellikle bu raporda yer verdiğimiz batarya depolamalı alternatif modeller, temiz ve ucuz enerjiyi baz yük santral özelliğiyle şebekeye ulaştırabiliyor. Böylece elektrik üretiminde dünyada da yaygınlaşan yepyeni bir trendi ülkemizde de tanıtıyoruz.”
WWF-Türkiye İklim ve Enerji Programı Müdürü Tanyeli Behiç Sabuncu:
“Kömürden elektrik üretimi gerek iklim gerek halk sağlığına etkisi gerekse ekonomik açıdan topluma ve doğaya ağır bedeller yüklüyor. Türkiye'nin toplam sera gazı salımının dörtte birinin kömürden kaynaklandığını biliyoruz. Kömürlü termik santrallerin neden olduğu hava kirliliğinin erken ölümlere yol açan sağlık sorunlarını tetiklediği de bir gerçek.
“Diğer yandan küresel ölçekte yaşanan kriz enerji güvenliğinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanmasının ne kadar önemli olduğunu bize bir kez daha gösterdi. 2053'te net sıfır olma hedefimizde samimi isek kömürden çıkışı acilen planlamalıyız. Bu çerçevede güneş enerjisi büyük bir fırsat sunuyor. ‘Kömür Sahalarının Güneş Potansiyeli’ raporu bu fırsatın boyutlarını ve nasıl değerlendirebileceğimize dair ipuçlarını bize gösteriyor.”
Türkiye'de fosil yakıt kullanımı
Paris Anlaşması hedeflerini karşılamak ve küresel ısıtmayı 1,5°C ile sınırlandırabilmek için, ülkelerin kolektif bir şekilde on yıl içinde fosil yakıt üretimini (kömür- yüzde 11, petrol- yüzde 4, doğalgaz-yüzde 3) küresel ölçekte yıllık yüzde 6 azaltması gerekiyor.
Ancak Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’nin (TEİAŞ) verilerine göre, Türkiye’nin brüt elektrik üretimi 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8 oranında arttı.
Geçen yıl üretilen 331 milyar kilovatsaati bulan elektriğin yüzde 32,71’lik kısmı doğalgaz çevrim santrallerinden, yüzde 31,43’ü ise kömürlü termik santrallardan sağlandı. Böylece elektrik üretiminde fosil yakıtla (petrol, kömür ve doğalgaz) çalışan santrallerin payı yüzde 64’ün üzerine çıktı.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) Eylül 2021 tarihli bir raporuna göre ise Türkiye, geçen yıl 530 milyon ton karbondioksit eş değeri emisyon salımıyla küresel emisyonlarda yüzde 1 paya sahip oldu ve dünyada 16’ncı sırada yer aldı.
Türkiye’deki emisyonların yüzde 24,1’i elektrik sektöründen kaynaklandı, yüzde 21,2’sini imalat, yüzde 15,8’ini ulaşım, yüzde 13,8’ini binalar, yüzde 11,1’ini atık, yüzde 9,3’ünü tarım, kalan yüzde 4,7’lik kısmını ise denizcilik, petrol ve doğal gaz sektörleri oluşturdu.