Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 642. oturmalarında 20 Temmuz 1992’de gözaltında kaybedilen Hasan Gülünay’ın akıbetini sordu.
Cumartesi Anneleri/İnsanları, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü vesilesiyle “Ne darbe ne OHAL, demokrasi istiyoruz demiştik. Bugün bunu yineliyoruz” dedi.
Açlık grevinin 129. gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça da anıldı.
Açıklamanın ardından Cizre ve Gewer’deki kayıp yakınlarının aylardır eylem yapamadığına dikkat çekilirken, kayıp yakınlarının avukatı Tahir Elçi’nin katledilmesinin üzerinden 85 hafta geçtiği hatırlatıldı.
“Devlet bana 25 yıl borçlu”
Eylemde, gözaltında kaybedildikten sonra dosyası zaman aşımına uğrayan Hasan Gülünay’ın kızı Deniz Gülünay’ın Cumartesi İnsanlarına gönderdiği mektup okundu.
Maside Ocak’ın okuduğu mektupta şu ifadeler yer aldı:
“Devlet bana 25 yıl borçlu. Babasız geçirdiğim 25 yılın hesabını vermek zorunda. Bu ülkede insanlar bir kemik parçasından mutlu oluyor. Eğer devlet eliyle öldürülen yakınınızı yıllardır görmediyseniz bir babaya bir oğula sarılmış kadar mutlu olursunuz. Devletin en büyük utancı insanları bir kemik parçasına razı etmektir.”
Gülünay ailesi adına konuşan Zeki Eyi de, Gülünay’ın kızının da kaybedilmeye çalışıldığını, Galatasaray Meydanı’ndaki eylemlerde gözaltına alındığını söyledi. “İnandıkları şeyleri yaptıkları için kaybedildiler” dedi.
“Kutlamamızı istediğiniz demokrasi nerede?”
Gülay Bakışkan’ın okuduğu basın açıklamasında “Devlete soruyoruz: kutlamamızı ve sahip çıkmamızı istediğiniz demokrasi nerede? Darbe girişimini keyfi yönetimin ve tüm muhalefeti tasfiyenin bahanesi yapmaktan vazgeçin. Ne darbe, ne OHAL, ne KHK! Hukuk istiyoruz! Demokrasi istiyoruz! Hak ve özgürlüklerimize saygı istiyoruz” ifadelerine yer verildi. (ÇT)