Myanmar'da binlerce Budist rahibin ve destekçilerin gösterilerinde kalabalığa ateş açan güvenlik kuvvetleri beş kişiyi öldürdü; yüzlerce kişiyi gözaltına aldı. Askeri yönetim dün gece de en az altı manastıra baskın yaptı; rahipleri dövdü ve gözaltına aldı.
Ülkede 1990 seçimlerini kazanan ancak iktidara gelmesine izin verilmeyen Aung San Suu Kyi'nin partisinden iki yönetici de yine dün gece tutuklandı.
Güvenlik güçleri bugün de eski başkent Rangun'da kilit noktalara dikenli tel gererek gösterileri engellemeye çalışıyor.
Ancak protestoların devam etmesi bekleniyor.
Kentte dün gece dağıtılan bazı el ilanlarında halk rahiplerle dayanışma amacıyla sokaklara çıkmaya çağırıldı.
BM özel temsilci gönderiyor
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında Myanmar hükümetine soğukkanlılık çağrısı yapıldı ve özel temsilci İbrahim Gambari'nin bölgeye gönderilmesine karar verildi. Hükümetten Gambari'nin ülkeye girişine izin verme ve kendisiyle temaslarda bulunması istendi.
Olayları kınama ve yeni yaptırım uygulama çabaları, daimi üyeler Rusya ve Çin'in oylarıyla reddedildi.
"Barışçıl çözümün anahtarı Çin ve Hindistan'da"
Times gazetesinin Dış Haber Editörü Brenwon Maddox bugünkü yazısında "Yaptırımları unutun, barışçıl çözümün anahtarı Çin ve Hindistan'da" diyor.
"Gerçek baskı BM Güvenlik Konseyi üyesi, Myanmar'ın dev komşusu ve bu ülkedeki doğalgazın müşterisi Çin'den gelecek.
"Çin hem doğalgaz yataklarını işletmek için yatırım yaptı, hem de ticareti sürdürmek limanlar ve yollar inşa etti. Bu planların boşa çıktığını görmek istemiyorlar.
"Protestolara tek yanıtı güç kullanmak olan bir rejime destek verir görünmek de. Bütün bunlar aynı zamanda Hindistan için de geçerli."
Financial Times gazetesinin yazarlarından Quentin Peel de "Çin istikrarsız komşusu tarafından test ediliyor" diyor.
Peel, Myanmar'daki gelişmelerin Çin'in etkili ve sorumluluk sahibi bir lider ülke imajı çizme çabaları önünde kritik bir engel olduğunu söylüyor.
Peel şöyle devam ediyor:
"Bu durum Çin'in iş yaptığı ülkelerin iç işlerine müdahil olmama ilkesinin sorgulanmasına yol açıyor. Çin'in hiçbir şey yapmadığı bir ortamda, askerlerin silahsız Budist rahipleri vurduğu görüntüler dünya televizyonlarında yayınlanırsa, bu 2008 Olimpiyatları'nın Pekin'de düzenlenmesine yeni eleştirilere yol açabilir."
Yakıta zam gösterileriyle başlamıştı
Ülkede son gösteriler hükümetin geçen ay yakıt fiyatlarına zam yapmasıyla başladı.
Zamları protesto eden Budist rahiplere ateş açılması üzerine protestolar büyüyerek on binlerce kişinin katıldığı kitle gösterilerine dönüştü.
Budist rahipler artık amaçlarının cunta yönetiminin devrilmesi olduğunu söylüyor.
1948'de adı Burma'yken Britanya sömürgeciliğinden bağımsızlığını elde eden Myanmar 1962'den beri askeri diktatörlükle yönetiliyor. 1988'de bir darbe daha gerçekleştiren askeri yönetim, ülkenin adını 1989'da Myanmar'a çevirmişti.
1988'de kitlesel demokrasi gösterilerinin şiddetle bastırılması ve 3 bin kişinin ölmesi ardından, 1990 genel seçimlerini Aung San Suu Kyi ve partisi Ulusal Demokrasi Birliği Partisi yüzde 60 oyla kazanmıştı.
Ancak askeri liderler sonuçları tanımayarak, Aung San Suu Kyi'yi ev hapsine almıştı. (TK)
* Bu haber için BBC haberlerinden yararlandık.