10 Ekim'de başlayan 46. Uluslararası Altın Portakal Film Festivali dolu dolu geçiyor. Festival ile ilgili izlenimleri 17 Ekim'deki ödül töreninden sonra paylaşacağım. Ancak şimdi festivalin "Ulusal Yarışma" adaylarından "Min Dit"in gösterimi ve sonrasında yaşananları aktaralım.
Miraz Bezar'ın yönettiği "Min Dit" Diyarbakır'da yaşayan çocuklar üzerine bir hikaye anlatıyor. Daha fazla detay vermeyelim, merak eden gösterime girdiğinde filmi izlesin. Yazar Evrim Alataş'ın senaryosunu yazdığı filmin 46. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin yarışmalı bölümüne katılmak üzere ön jüri elemesini geçtiği günden beri basında çeşitli haberler çıktı. Bu haberlerin genel eğilimini ortak olarak attıkları "Altın Portakal'da Kürt Açılımı" başlıklarından anlamak mümkün. Bu tür bir kamuoyu yaratılması sonucunda festivalde galası yapılan filmler arasında en fazla basın mensubunun takip ettiği film de doğal olarak "Min Dit" oldu. Hem salonda hem de film sonrası söyleşinin yapıldığı "Portakal Kafe"de rekor sayıda kamera ve fotoğraf makinesi yerlerini almıştı.
"Min Dit" Altın Portakal'da oyuncuları, yönetmeni ve senaryo yazarının da aralarında bulunduğu kalabalık bir ekiple temsil ediliyor. Film, yarışma filmlerinin gösterildiği AKM Aspendos salonunu hınca hınç dolduran bir kalabalık eşliğinde Türkiye'deki ilk gösterimini 15 Ekim saat 14:30'da gerçekleştirdi. Aspendos salonunun koltuk kapasitesi 817, "Min Dit"in gösterimine ise edindiğimiz bilgiye göre 900 kişi katıldı. Film, nefes almadan izleyen kalabalık tarafından kelimenin tam anlamıyla ayakta alkışlandı ve festivalde ayakta alkışlanan tek film olarak tarihe geçti.
Gösterim sonrası film ekibi sinema yazarı Tunca Arslan'ın moderatörlüğünü yapacağı soru-cevap bölümü için Portakal Kafe'de yerlerini aldı. Bu sırada orta yaşını geçkin üç kadın izleyici seslerini biraz yükselterek bir kaç anlaşılmaz protesto cümlesi kurdular. Sonra bir tanesi ekibe yönelik olarak "emeğinize sağlık ama elinize ve zamanınıza değil, burası asla Kürdistan olmayacak" diyerek salonu terketti. Ardından söz alan başka bir kadın izleyici "Kardeşim Doğu'da asker, keşke asker yerine doktor ya da öğretmen gösterseydiniz" diyerek sitemde bulundu. En son olarak söz alan bir erkek izleyici filmi "tek taraflı" bulduğunu belirten bir kaç söz söyledi. Sözlerinin ardından salonu terketmeye çalışan bu izleyicilere yönelik olarak yönetmen Miraz Bezar "Lütfen terketmeyin, konuşalım, konuşmak için buradayız" ifadesini kullandı.
Oradaydım ve bütün olanlar ne eksik ne fazla bu kadardı. "Min Dit"in Türkçe adı gibi her şey "Gözlerimin Önünde" böyle oldu işte. Filme yönelik övgüler ve soru-cevap bölümünde bile dinmeyen alkışları ise anmaya gerek görmüyorum.
Gelgelelim bütün haber televizyonları "Kürçe Filmin Galasında Olay" biçimindeki altyazıları tüm gece boyunca akıttılar. 16 Ekim tarihli gazeteler ise aynı haberi ufak bir başlık değişikliğiyle "Kürt Filminin Galasında Olay Çıktı" diyerek haberleştirdiler. Bütün bu haberleri yapanlarla beraber oradaydık: "Min Dit"in festival boyunca ayakta alkışlanan tek yarışma filmi olduğunu, salondaki kalabalığı, soru-cevap bölümünde diğer yarışma filmlerine yöneltilenden daha az eleştiri yapıldığını görmezden geldiler. Sonra akşam oldu ve hepsi eğlenmeye gittiler.(ÖŞ/BÇ)