Meclis, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mardin Milletvekili Beritan Güneş’in geçen 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’nda, anadilinde eğitim hakkının neden sağlanmadığına dair Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e yöneltmek istediği soru önergesini reddetti.
Önergedeki sorular şöyle idi:
*Dünyada ve Birleşmiş Milletler üyesi 113 ülkede birden çok resmi dil kullanılıyorken Türkiye’de milyonlarca kişinin konuştuğu Kürtçenin kamusal alanda ve resmi alanlarda yasaklanmasının sebebi nedir?
* Temel insan haklarından olan anadilinde eğitim hakkı, Türkiye'de konuşulan Kürtçe, Süryanice, Ermenice, Lazca ve daha birçok dilde neden sağlanmamaktadır?
“Kişisel görüş ileri sürdüğüm belirtildi”
Konuya dair kamuoyuna açıklama yapan Güneş, şunları söyledi:
“Yasama süreçlerinde de kamu yönetiminde de “ben yaptım oldu” yaklaşımını düstur edinen AKP gibi TBMM Kanunlar ve Kararlar Başkanlığı da parlamentoda muhalefet vekillerinin en temel görevlerinden birisi olan denetim görevini yapmasını “benim istediğim soruyu, benim istediğim şekilde” sor yaklaşımını benimsemiş durumda.”
“Bahsettiğimiz soruyu yönelttiğimiz önergenin gerekçe kısmının son paragrafında geçen “Türkiye tarihi boyunca uygulanagelen asimilasyon politikalarının yerine farklılıkların birlikte yaşamının güçlendirilmesi, toplumsal barışın sağlanması, çocukların eğitim hakkından tam olarak yararlanması için anadili temelli çok dilli eğitim hayata geçirilmelidir.” ifadesi Meclis tarafından iletilen bir yazı ile bize iade edildi. Gerekçe olarak da yukarıda alıntıladığım cümlede “kişisel görüş ileri sürdüğüm” belirtildi.
Politika yapım ve denetim süreçlerinde “kişisel görüş belirtilmemeli” yaklaşımı bizzat muktedirin kişilerin ne söyleyeceğine, neyi dile getireceğine veyahut da nasıl söylemesi gerektiğini belirleme çabasından kaynaklanmaktadır.
Çok aşikardır ki egemenler, madunun konuşmasını istemezler, konuşacaksa bile kendi kavram setleriyle değil egemenlerin diliyle ve söylemiyle hareket etmesini isterler.
Meclis Başkanlığının, yazılan önergeler üzerinde bu şekilde hoyratça davranma cüreti göstermesinin, egemen söylemin aksi bir şey ile karşılaştığında alerjik reaksiyon göstermesinin ve bir kulp bularak önergelerimizi iade etmesinin kabul edilebilir bir tarafı yok!”
“Önergede de belirttiğimiz gibi Türkiye’de yüz yıldır, Kürtler başta olmak üzere halklar, inançlar üzerinde çok boyutlu asimilasyon politikaları yürütülüyor.”
“Biz ise nasıl ki yıllardır dilimize, kültürümüze sahip çıktığımız, bu asimilasyon politikalarına karşı mücadele ettiysek bugün de yarın da bu mücadelemize devam edeceğiz.
Seçim zamanları gelince “Kürtçe üzerindeki baskıyı biz bitirdik” deyip bir yanılsama yaratma çabasıyla oy peşinde koşanların, mecliste tek kelime Kürtçe’ye tahammül etmeyenlerin yüz yıllık tekçi ve asimilasyonist politikaların bugünkü yürütücüsü olduğunu hem biz hem de halkımız çok iyi biliyor!”
Bir dil, bir kadın, bir hikâye: Anadili Kadınları anlatıyor
“Çerkes Ninenin Ninnileri” 21 Şubat Dünya Anadili Günü'nde çıktı
Jineps 21 Şubat Anadili Günü'nde Abazaca, Adigece, Çeçence ve Osetçe çıktı
(EMK)