Oyuncu ve sanatçılara menajerlik hizmeti veren ID Danışmanlık Limited Şirketi kurucusu ve yöneticisi Ayşe Barım'ın, sanatçıları 12 yıl önce Gezi Parkı protestolarına katılmaya yönlendirerek "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" iddiasıyla tutuklanmasına yönelik itiraz İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince reddedildi.

Ayşe Barım tutuklandı
Tutukluluğunun devamına karar verilen Barım, cezaevinde kalacak. Bir sonraki duruşma tarihi 1 Ekim olarak belirlendi.
Barım: Yaşam hakkımı geri istiyorum
Ayşe Barım, 7 Temmuz'da ilk kez çıkarıldığı mahkemedeki savunmasında üzerine atılı suçlamaları reddetmişti.
"Ben Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik hiçbir şeye teşebbüs etmedim, yardım etmedim..." diyen Barım, kendisinin temsil etmediği oyuncuların Gezi Parkı'nda çekilmiş fotoğraflarının iddinamaye yerleştirildiği ve suç kanıtı olarak gösterildiğini anlattı.
Avukatları duruşmada sağlık sorunları olduğu için Barım'ın acil olarak tahliyesini istemişlerdi.

Avukatları Ayşe Barım için "Ani ölüm riski var" dedi

Tutuklu menajer Ayşe Barım, hastaneye sevk edildi

Ayşe Barım, Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi
Ayşe Barım: "Onurum, itibarım, yaşam hakkım elimden alındı"
Barım tutukluluğuna son verilmesini isterken "Buraya girmeden evvel tespit edilmiş çok ağır bir kalp rahatsızlığım ve beyin anevrizmam var. Kalbimde 6 adet ayrı hastalık tespit edildi. Son derece sağlıksız koşullarda yaşam mücadelesi veriyorum... " demişti.
Barım, "Yaşam hakkımı geri istiyorum. Onurum itibarım, yaşam hakkım her şeyim elimden alındı. Sizin adaletinize ve vicdanınıza güveniyorum" diyerek serbest bırakılmasını talep etmişti.
Ayşe Barım neyle suçlanıyor?
Ayşe Barım'a yönelik suçlamalar başlangıçta herhangi bir siyasal bağlamdan uzak bir biçimde sinema ve gösteri sanatları alanında "tekel oluşturma" iddialarıyla başlamıştı.
Rekabet Kurulu'nun 8 Ocak'ta kast ajansı ve menajerlik alanlarında faaliyet gösteren 21 kuruluşla ilgili soruşturma açılması kararı kapsamında Ayşe Barım ve şirketi de vardı. Kurul’un harekete geçme nedenleri arasında, TV100 yazarı Fuat Uğur’un eylül 2024'te kaleme aldığı yazıda ileri sürdüğü Ayşe Barım'a yönelik hakaretamiz iddialar da vardı. Ancak, bu aşamada Barım'ı ya da başka bir kuruluşu Gezi protestolarından sorumlu tutan bir siyasal suçlama gündeme gelmiyordu. Bununla birlikte Barım'ın ajansının temsil ettiği oyuncuların popüler TV dizilerinde daha çok görünmelerinin AKP yanlılarını öfkelendirdiği bir kültürel alan hegemonyası tartışmasının alttan alta gündeme taşındığı anlaşılıyordu.

Sinema ve televizyon sektöründeki ‘tekelleşme’ tartışmalarına giriş
Bu arada Uğur, Ayşe Barım'la ilgili suçlamalarını, "bir iş kadınının yeteneksiz veya popüler olmayan oyuncuları destekleyerek onları projelerde öne çıkaracak kadar etkili bir konumda olduğu ve bir oyuncuyu da eşcinsel bir şarkıcıyla sevgili gibi lanse ederek, bu ilişkiden maddi kazanç sağladığını" iddia etmeye kadar vardırmıştı.
Barım'la ilgili soruşturmada "tekel" iddialarının nereye evrildiği anlaşılamadan menajer ocak 2025'te temsil ettiği bazı oyuncuların protestolarda görünmüş olduğu gerekçesiyle, Gezi eylemlerinin örgütleyicilerinden olduğu gerekçesiyle yeniden gözaltına alındı ve 28 Ocak'ta tutuklandı.

Ayşe Barım’ın gözaltına alınmasına tepkiler: “Suç yoksa Gezi var"
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı iddianamesinde Barım'ın "Gezi sürecinde sanatçıları organize ettiği, medya yoluyla kamuoyunu yönlendirdiği ve eylemlerin organizasyonuna katkı sunduğu"nu öne sürdü ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan Ayşe Barım'ın 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Barım İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmaya başladı.
Tanıklar, Barım'a bir suçlama yöneltmediler
7 Temmuz'daki duruşmada dinlenen halkla ilişkiler ajansı sahibi Banu Kamile Zeytinoğlu, Metin Yıldız ve oyuncu Şebnem Sönmez de tanıklıkları kapsamında Ayşe Barım'ın işlediği iddia edilen suçlarla ilgili bir bilgileri olmadığını söylemişlerdi.

Ayşe Barım kimdir?
(AEK)



