Tutuklu avukat Aytaç Ünsal’ın avukat annesi Nermin Ünsal bianet’e yazdığı mektubunda, “Adalet ve hak bilinciyle büyüttüğüm oğlum 17 aydır hukuksuz bir şekilde tutuklu” diye yazdı.
Tutuklu avukatlar Aycan Çiçek, Aytaç Ünsal, Behiç Aşçı, Selçuk Kozağaçlı ve Engin Gökoğlu, yaşadıkları hukuksuzluklara dikkat çekmek amacıyla başlattıkları açlık grevinin bugün 22. gününde.
Nermin Ünsal da durumu, “Halkın adalete olan açlığını oğlum ve tutuklu avukat arkadaşları açlıklarıyla dile getiriyorlar” diye yorumladı.
Ayrıca, “Gelinim, avukat Didem Baydar Ünsal da 1 yıllık tutukluluğun ardından tahliye edildi ve 9 haftadır İstanbul Adliyesi önünde, her Salı günü tek başına adalet nöbeti tutuyor” dedi.
“Otoban kenarındaki tarla üzerine bırakıldılar”
Kendisi de emekli ceza hakimi olan, şu anda İzmir Barosuna bağlı avukatlık yapan Ünsal, bahsedilen hukuksuzlukları mektubunda şöyle anlattı:
“Avukatlar, 10 Eylül 2017’de bürolarına ve evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınıp 20 Eylül’de tutuklandılar.
“Bir yıl sonra çıkarıldıkları ilk duruşmada da ‘avukat oluşları, mevcut delil durumu, Anayasa Mahkemesi ve AİHM’in tutuklama konusundaki içtihatları’ gözönüne alınarak, ‘ıslak imzalar’ ile derhal tahliye edilmelerine karar verildi.
“Bu karar akşam 22.00 sıralarında verilmesine rağmen sabaha kadar cezaevinde tutuldular, sabah 07.00’de Silivri’deki Kınalı gişelerinin bulunduğu otoban kenarındaki tarla üzerine bırakıldılar.
“Islak imzayla tahliye, elektronik imzayla tutuklama”
“Tahliye üzerinden 10 saat geçmeden savcılığın itirazı üzerine, tahliye kararını veren aynı heyet bu kez ‘kaçma şüphesiyle’ tutuklanmak üzere yakalama kararı, ‘elektronik imzayla’ verildi.
“Oğlum Aytaç 15 Eylül 2018’de İstanbul Barosu önünden gözaltına alındı ve yeniden tutuklandı.
“Mahkeme heyeti tamamen değiştirildi. Yeni başkan ve üyeler atandıktan sonra hukuksuz ve adil olmayan iki duruşma görüldü ve daha delillerin tartışılmasına geçilmeden, derhal cezalandırma niyetini ortaya koyarak savcıdan mütalaa istedi.
“Ama umut korkudan güçlüdür, biz aileleri, onlarla birlikte hak ve adalet için mücadeleye devam edeceğiz.”
Davanın bir sonraki duruşması 18-21 Mart’ta İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. (AS)