Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu’ndan (HHB) 20 avukatın yargılandığı davanın ilk duruşması 10 Eylül 2018’de görüldü, altı ay sonra, 21 Şubat’ta savcı mütalaası verildi.
Mütalaayı mahkemeye sunan Savcı Alaattin Çolak’ın dava dosyasında adı geçmiyor. Duruşma savcısı Can Tümer Keriş’in heyetin mütalaa taleplerine olumlu yanıt vermemesinin ardından dosya Çolak’a gönderilmişti.
70 klasörlük dosyayı ne zaman inceledi?
TIKLAYIN - “Mahkeme ‘Derhal Cezalandırmak’ için İki Duruşmada Mütalaa İstedi”
Mütalaayla ilgili geçen hafta basın açıklaması yapan ÇHD İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil, “Mütalaayı veren savcı duruşma savcısı değil. Mütalaayı hazırlayan savcının dosyaya ne zaman atandığını, 70 klasörlük dosyayı ne zaman incelediğini bilemiyoruz. Ama gelinen noktada incelemediğini düşünüyoruz” demişti.
33 gündür açlık grevindeler
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren yargılama kapsamında tutuklu bulunan beş avukat ise yaşadıkları hukuksuzluklara dikkat çekmek için 33 gündür açlık grevinde.
Açlık grevindeki avukatlar ve tutuklu bulundukları hapishaneler şöyle: Aycan Çiçek (Düzce), Aytaç Ünsal (Burhaniye), Behiç Aşçı ve Selçuk Kozağaçlı (Silivri), Engin Gökoğlu (Tekirdağ).
Davanın üçüncü sıralı duruşmaları 18-21 Mart’ta Silivri’de görülecek.
Tüm sanıklara ceza istendi
Mütalaada tüm sanıkların, “silahlı terör örgütü üyeliğinden” cezalandırılmaları istendi:
“Dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde, sanıkların örgüt içerisindeki konumu, yürüttükleri faaliyetler ve haklarında yapılan diğer tespitler neticesinde suç konusu eylemlerinin örgüt içerisinde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluğu sağlayarak DHKP/C silahlı terör örgütü üyeliği kapsamında kaldığı anlaşılmakla, eylemleri gereği 3713 sayılı [Terörle Mücadele Kanunu] yasanın 3,5 maddeleri yollamasıyla TCK m. 314/2, 53, 58/9 maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına…”
Suçlama: Halkın Hukuk Bürosunda çalışmak
Mütalaada avukatlara yöneltilen ortak suçlamalar şöyle:
* Halkın Hukuk Bürosunda avukat olarak çalışmak;
* Yakalanan örgüt mensuplarına örgüt talimatlarını iletmek, örgütle arasındaki irtibatı sağlamakİ;
* Örgütün organize ettiği eylemlerine katılmak;
* Ev aramalarında “örgüt hakkında bilgiler içeren ve örgüte müzahir materyallerin” ele geçirilmesi;
Ayrıca bazı avukatların kod isimlerinin bulunduğu da ifade edildi.
Deliller mütalaada yer almadı
Mütalaada, yöneltilen bu suçlamalara dair delillerin ayrıntıları verilmedi, dosyada adı geçene tanık ifadeleri de mütalaada yok.
Delil olarak sıralanan bir paragraflık bölümde de şu ifadeler yer aldı:
“İdil Kültür Merkezi isimli yerde yapılan aramalarda örgütsel ve dijital materyallerin ele geçirildiği, materyaller içerisinde sanıkların kod isim kullanarak örgütün üst yönetim birimiyle yaptıkları örgütsel yazışmaların ve örgütün yönetim biriminin sanıklara verdiği örgütsel talimatların tespit edildiği…”
Savcı Çolak, “ele geçirilmiş olan” materyalin delil niteliğine karşı ise bir açıklamada bulunmuyor.
Ayrıca, Halkın Hukuk Bürosunun “örgüt talimatı ile kurulduğunu” ileri sürüyor ancak halen faaliyetlerini sürdüren hukuk bürosunun tüzel kişiliğine yönelik bir suçlama veya dava yok.
Mütalaada, “Alınan tanık beyanları ve haklarında soruşturma yürütülen ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlananların verdikleri ifadeler” de delil olarak sıralanıyor ancak bu ifadelerin içeriği de mütalaada yer almıyor.
Avukatlara ayrıca, “tutuklu ve hükümlülerin mektuplarının Yürüyüş isimli dergide yayınlanmasını sağlamak” suçlaması da yöneltiliyor.
Mütalaada, kaklarında yakalama kararı bulunan ve henüz savunması alınmayan sanıklar Oya Aslan ve Günay Dağ’ın hakkındaki dosyanın ise ayrılması talep edildi.
Ne olmuştu?
Avukatlar, 12 Eylül 2017’de bürolarına yapılan polis baskının ardından gözaltına alındı, 20 Eylül’de tutuklandı. Selçuk Kozağaçlı da 13 Kasım 2017’de tutuklandı.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Eylül 2018’de görülen duruşmada tutuklu avukatlar Ahmet Mandacı, Aycan Çiçek, Ayşegül Çağatay, Aytaç Ünsal, Barkın Timtik, Behiç Aşçı, Didem Baydar Ünsal, Ebru Timtik, Engin Gökoğlu, Naciye Demir, Özgür Yılmaz, Selçuk Kozağaçlı, Süleyman Gökten, Şükriye Erden, Yağmur Ererken, Yaprak Türkmen, Zehra Özdemir’in tahliyesine hükmetti.
TIKLAYIN - Tutuklu Avukat Behiç Aşçı: 6 Saatte Ne Değişti?
Ancak kararın uygulanmasının üzerinden 24 saat geçmeden mahkeme heyeti değiştirildi. Bu arada savcı da tahliye kararına itiraz etti.
Yeni heyet, tahliye edilen avukatların tekrar tutuklanmasına karar verdi. Beş avukat, bir gün dışarıda kaldıktan sonra tekrar tutuklanarak ayrı kentlerdeki hapishanelere gönderildiler. Davada firari sanık olarak yer alan avukatlar Günay Dağ ve Oya Aslan hakkındaki yakalama kararı devam ediyor. (AS)