Bolu Cumhuriyet Savcılığı'ndan sonra Düzce Ağır Ceza Mahkemesi de, "Yüce Türk Ulusu, işte karşında düşmanın" diyerek Demokratik Toplum Partilileri (DTP) hedef gösteren yerel Bolu Ekspress gazetesi yazarı Işın Erşen'ın yazısında suç unsuru bulamadı.
Ekim 2007'de yayınlanan yazısında DTP'li vekil ve belediye başkanlarının isimlerini tek tek sıralayan ve "ölen her asker için bir cinayet" çağrısında bulunan Erşen'in eylemi "düşünce özgürlüğü" olarak değerrlendirildi.
Avukat Duran AİHM'e gidiyor
Son olarak Düzce Ağır Ceza Mahkemesi'nin, dava açılmasına gerek görmeyen Bolu Cumhuriyet Savcılığı kararında "isabetsizlik bulunmadığı"na hükmetmesi üzerine DTP Grup başkanvekili Selahattin Demirtaş'ın avukatı Faruk Duran da, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmaya karar verdi.
Mahkeme kararının iki hafta önce kendilerine tebliğ edildiğini söyleyen avukat Duran, bianet'e, başvurusunu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) "adil yargılama hakkı"nı düzenleyen 6/1 maddesine dayandıracağını açıkladı.
Adalet Bakanlığı'nın kararı kanun yararına bozma ihtimalini "çok zayıf" gören Duran, AİHM'e başvurunun bu tür davalarda iç hukuk yollarını engelleyen bir süreç olmadığını kaydetti.
Duran, 2 Kasım 2007 tarihli şikayet dilekçesinde Erşen'in "basın yoluyla hakaret", "suç işlemek için alenen tahrik" ve "halkı kanunlara uymamaya tahrik" iddiasıyla cezalandırılmasını talep etmişti.
Duran: Yazıda halk cinayete teşvik ediliyor
Suç duyurusunda 6-7 Eylül olayları, Maraş ve Sivas olayları gibi trajik olayların çok basit bir söz ve yazıdan kıvılcım alıp büyüdüğü hatırlatılarak, "Türkiye'nin zarar gördüğü Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetlerinde gözlendiği gibi söz konusu yazılar nedeniyle durumdan vazife çıkaran kişilerce suç işlenebilmektedir" denilmişti.
Ancak savcılık kararında yazının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesini "ilginç" bulan Duran, daha önce yaptığı açıklamada "Bu yazıda açıkça halkı birbirine düşürülmek ve cinayetler teşvik ediliyor. Savcılığın bunu ifade özgürlüğü olarak değerlendirmesi enteresan Kabul edilemez bir karar çünkü yazıda adeta cinayete azmettirme anlayışı var. Savcılık dava açar diye düşünüyorduk" demişti. Ancak Duran'ın beklentisi boşa çıktı.
Bu yazıda suç unsuru yokmuş..!
Yazıda şöyle deniyordu:
"Yüce Türk Ulusu, işte karşında düşmanın. 'PKK bölücü terör örgütüdür, onun mensupları da vatan hainidir' demedikten sonra bunların topu Türk düşmanı olarak bundan sonra 'sivil yurtsever' unsurların hedefi olacaktır. Kahpece pusu kuran dağdaki teröristin peşinde koşmaktansa üç-beş mikrobu temizleyip bundan sonra bir bizden, beş sizden, tamam mı, devam mı? demek gerekir.
Bunu yapacak ve diyebilecek yurtsever unsurlar da çıkar elbet. Toplumun arzusu, yoğun olarak bu yöndedir. Bundan böyle şehit edilen her güvenlik görevlisine karşın, bunlardan birinin aynı kaderi paylaşması toplumun çoğunluğunun isteği haline gelmiştir. Artık kangren olmuş uzuv veya uzuvların kesilip atılma zamanı gelip geçmiştir." (EÖ/EÜ)