Türkiye’nin ilk trans hakları derneği olan Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği, Adana’da yaşayan mülteci trans kadın M.E.’nin sağlık durumunun mahremiyet gözetilmeksizin ifşa edilmesinin ardından önce sınır dışı edilmesi, sonrasında ise öldürülmesiyle ilgili bugün yazılı bir açıklama yayımladı.
“Artan nefret söyleminin ağır sonuçları”
Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği’nin M.E.’nin öldürülmesiyle ilgili açıklaması şöyle:
“İnsan haklarına aykırı bir şekilde transfobi, ırkçılık ve HIVfobi sarmalında bırakılan M.E.’nin ölümü karşısında üzgün ve öfkeliyiz.
“Arkadaşımızın sağlık statüsü, mülteci kimliği, cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği araçsallaştırılırken, sosyal medyada ve haber kanallarında hedef gösterilmesi, sınır dışı edilmesine ve katledilmesine sebep olmuştur. M.E.'nin yaşadıkları, haber kaynağı olduğunu iddia eden sosyal medya hesaplarının, bu kimlikleri hedef göstererek nefret söylemi üretmelerinin bir örneğiyken, kişileri değil, bu kimliklere sahip tüm grupları da hedef göstermiştir. Bugün Türkiye’deki mülteci ve sığınmacı diğer lubunyalar için korku ve panik yaratmış, nefret haberlerinin sonuçlarının boyutunu da en açık haliyle yansıtmıştır.
“Sorumluları açık”
“İzinsiz olarak paylaşılan sağlık statüsünün 'Adana’da eskortluk yaptığı öğrenilen' şeklinde servis edilmesi ve kişinin mesleğiyle ilişkilendirilmesi, artan nefret söyleminin ağır sonuçlarını da göstermektedir. Sınır dışı etme kararı alınarak, kişilere tanınan 7 günlük itiraz süresi beklenilmeden hukuksuz kararlar sonucunda sınır dışı edilen, hasta mahremiyeti gözetilmeyen ve ifşa edilerek katledilen arkadaşımızın sorumluları açıktır.
“Arkadaşımızın sınır dışı edilmesiyle birlikte gelişen süreçte yayınlanan açıklamaya birçok kurumla birlikte imzacı olmuş, ‘Sağlık Haktır, İltica Haktır! Irkçılığı, HIVfobiyi ve Transfobiyi Kabul Etmiyoruz.’ demiştik. Buradan imzacısı olduğumuz metinde yer alan söylemi tekrar söylüyoruz: Mülteci seks işçisi bir trans kadının devlet ve kolları tarafından maruz bırakıldığı zorla yerinden edilme, haklara erişimde gasp, kriminalizasyon ve hedef gösterilme münferit değildir. Ancak bizler yaratılan bu hukuksuzluğun son bulunması, adli işlem başlatılması, sağlığa erişim, her kimlik için dekriminalizasyon ve eşitlik için mücadele etmekten bir an bile vazgeçmeyeceğiz.” (TY)