Bulut ve Örhan aileleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nin çabalarıyla, kayıp olan yakınlarının kemiklerine ulaştı; Adli Tıp'ta kemiklerin yakınlarına ait olduğu doğrulandı; ama kemikleri alıp mezara gömmek istediklerinde, kemiklerin kaybolduğunu öğrendi.
bianet'in görüştüğü, İHD'den avukat Serdar Çelebi, "Kemiklerin İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan 16 Temmuz 2004'te Kulp savcılığına postayla gönderildiğini öğrendik. Postane de kemiklerin 20 Temmuz'da kendilerine geldiğini, 21 Temmuz'da da savcılık kalemine yazıyla teslim ettiklerini söylüyor. Ama kemikler yok" diyor.
Çelebi "Aileler için önemli olan yakınlarının kemiklerine ulaşmak; 'kemikleri bulun, mezarlarını yaptıracağız' diyorlar. Hâlâ arıyoruz" diye konuşuyor.
Diyarbakır'ın Kulp ilçesi, Bağcılar köyünde 2003'te bulunan sekiz cesette yapılan DNA incelemesi sonucunda, önce iki cesedin Hasan Örhan ve Mehmet Selim Örhan'a, daha sonra da üç cesedin Ali, Ekrem ve Ramazan Bulut'a ait olduğu saptanmıştı.
Hâlâ bulunamayan, Örhan ailesinin bir, Bulut ailesinin iki kaybı daha var. Kulp'ta bulunan, başında ve gövdesinde çok sayıda kurşun izinin, ayaklarında kırılma ve deformasyonların olduğu, yakılmış sekiz erkek cesedinin üçünün kimliğiyse hâlâ bilinmiyor.
Yeni tanık da Bolu Komando Tugayı diyor
Bulut ve Örhan ailelerinin üyeleriyle birlikte askerlerin 1994'te gözaltına aldığı ve daha sonra askerlerin serbest bıraktığı tanıklar, "askerlerin Bolu Komando Dağ Tugayı'ndan olduğunu, kendilerini önce Lice Yatılı İköğretim Okulu'nda götürdüklerini, burada işkence yaptıklarını, sonra bir kısmını bıraktıklarını" anlatıyor.
Çelebi, bu yıl haziranda savcılığa ifade vermesini sağladıkları yeni bir tanığın, Bulut ve Örhan ailesinin kayıp üyelerini gördüğünü, askerleri bu kişilere peşmerge kıyafeti giydirip vurmayı planladıklarını konuşurken duyduğunu anlattığını aktardı.
Bulut ve Örhan ailelerinin kayıplarıyla ilgili soruşturma dosyası Nisan 1994'ten beri açık.
Kulp'taki bir başka olayda, 1993'te Alacaköyü'den gözaltına alınan 11 kişiden haber alınamamış, daha sonra cesetleri bir toplu mezarda bulunmuştu. Meclis Komisyonu, raporunda bu operasyonun tugay tarafından gerçekleştirildiğini, başında da Bolu'dan gelen General Yavuz Ertürk'ün olduğunu yazmıştı. (TK)