Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Yeni tip koronavirüsün (Covid-19) hızla dünyaya yayılmasının ekonomik sonuçları belirsizliğini koruyor. Dünyada evden çıkma yasakları ve iş yerlerinin kapanması sonrası iflaslar ve işten çıkarmalar yaşanıyor. Türkiye’de de durum farklı değil.
CHP’li Vekil Utku Çakırözer hükümete koronavirüs salgınında ‘emekçinin haklarını koruyun’ çağrısı yaparken, Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, "Koronavirüs nedeniyle özel sektörde ücretsiz izine çıkarılanların ücretlerinin bir kısmı İşsizlik Sigortası Fonu'ndan ödenmeli, işsizlik maaşı süreleri uzatılmalı" dedi.
HDP’li Vekil Muazzez Orhan ise bu süreçte işten uzak kalması nedeniyle ücret, gelir, ödenek kaybı yaşayanlara, yaşadığı ücret kaybının tamamının işsizlik fonundan ödenmesi için kanun teklifi verdi.
"İşsizlik Fonu'nun büyüklüğü krizi atlatmak için yeterli"
Peki işsiz kalacak insanların maaşları ve esnafın zararı bu fondan karşılanabilir mi?
İŞKUR’dan ihraç edilen İstihdam Uzmanı Sinan Ok, fonun büyüklüğünün krizi atlatmak için yeterli olduğunu fakat, kaç kişinin ne kadar süreyle işsiz kalacağının önemli olduğunu söylüyor, planlamaya dikkat çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre şu anda 4 milyon 394 bin kişinin işsiz olduğunu ifade eden Ok, İşsizlik Fonu’ndan sadece 600 bin kadar işsizin yararlandığını söylüyor.
Fonun yanlış kullanıldığını ifade eden Ok sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşsizlik fonunun öncelikle işsizlere verilmesini hedeflemek gerekiyor. Fonun en temel sorunu şu an işsizlik dışında birçok yere harcanması. 2019’da işsizlik fonundan 36 milyar TL harcanırken bunun 26 milyarı TL’si işsizlik ödeneği dışında harcanmış. Yani işsizlere harcanan tutar sadece 10 milyar TL. Fonun bugünkü büyüklüğü ise 130 milyar TL’den fazla.
"Yasal düzenleme yapılması gerekiyor"
"Koronavirüs dolayısıyla Meclis’e verilen kanun teklifleri var, işsiz kalanların maaşlarının bu fon üzerinden verilmesi konuşuluyor. Eğer ödenirse bu kadar işsiz ne kadar süreyle bu fondan yararlanabilir? Burada işsiz kalan kişi sayısı ve işsizliğin süresi önemli. Kaç milyon işsiz ortaya çıkacak bu süreçte, ne kadar ödeme yapılacak ve tüm işsizlere yapılacak mı? Bunu bilmeden bir şey diyemeyiz. Fakat benim öngörüm fonun büyüklüğünü ve insanlara ödenen miktarı düşününce uzun bir süre yeterli olacağı yönünde.
"Mesele yasal düzenlemelerden geçiyor. Şu an itibariyle 3 buçuk milyondan fazla insan yasal kısıtlamalar nedeniyle işsizlik ödeneği alamıyor. Çünkü alabilmesi için son 120 gün sözleşmeli çalışmış olması, son üç yıl içinde 600 gün prim ödemesi ve en önemlisi kendi istek ve kusuruyla işten çıkmış olmaması gerekiyor.
"işsizliği taşıyabilir"
"Birçok işsiz zaten bu nedenle işsizlik ödeneği alamıyor. İşverenler çalışanın hatasıymış gibi işten çıkartıyor ve milyonlarca işsiz bu hakları olan ödenekleri primleri yanmasına rağmen alamıyor.
"Ama bu fonun kaynağının işçilerin maaşı olduğunu unutmamak lazım. Şu anda 14 -15 milyon sigortalı çalışan her ay maaşından yüzde 3’lük kesintiyle bu fonu ayakta tutuyor. Bunun yüzde biri işçi, yüzde biri işveren, yüzde biri de devlet tarafından karşılanıyor ama sonuçta kesinti bir bütün olarak işçinin maaşından yapılıyor.
"Eğer uygun bir düzenleme yapılırsa İşsizlik Fonu doğacak işsizliği taşıyabilir. Çünkü 130 milyar TL gibi bir paradan söz ediyoruz.
"Kaldı ki işsizlik ödeneğinin mantığı, işsiz kalma durumunda gelir desteğidir. Sizi belirli bir süre idare etmesi için verilir. Türkiye’de verilen para bir yaşam kurmaya yetmiyor ama gelirinizin olmamasından kaynaklı yaşam standardınızı korunmayı hedefliyor.
Esnaf
"Olayın bir başka boyutu da esnaf. Geçtiğimiz yıllarda Ahilik Sandığı diye bir düzenlemeye gidildi ve işsizlik sigortası kapsamında 2020 itibariyle ödenmeye başlayacaktı.
"Geçen hafta Meclis’e gelen torba kanunla bunu bir yıl ertelediler. Normal koşullarda primlerini ödeyen esnaf da batmaları durumunda geçici bir süreyle bu fondan yararlanacaktı ve bunun için üç yıldır prim ödüyorlardı ama uygulanma ertelendi.
"Kamusal politikalar devreye sokulmalı"
"Şimdi yapılması gereken kamusal bir politikanın acilen devreye sokulması. Çünkü virüsün orta ve uzun vadede sonuçları yıkıcı olacaktır. Gerekli tedbirler öncü alınmazsa bu insanlar için yıkım olur. Yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalı ki insanlar bu yıkımdan en ufak yaralarla kurtulabilsinler." (HA)