Fotoğraf ve haber: Mezopotamya Ajansı
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın, dün planlanan basın toplantısı coronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle ertelendi.
Bu nedenle de Sancar, video mesajla partilerinin coronavirüse dair çalışmaları hakkında bilgi verdi; hükümete de gerekli önlemleri alma çağrısında bulundu.
Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, partisinin Merkezi Kriz Koordinasyon birimi oluşturduklarını belirten Sancar, koordinasyonlarının Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) ile sürekli iletişim halinde olduğunu söyledi.
“Bize düşeni yapmaya hazırız”
Gençlerin sorumluluk alması gerektiğini dile getiren Sancar, şunları söyledi:
“Mahallelerdeki ihtiyaç sahiplerine bilhassa yaşlılara ve hastalara ulaşmak için gençlerimizin özel bir çalışma yürütmesi gerekiyor. Gençlik birimlerimiz bu konuda hızla hazırlıklar yapıyor ve çalışmalar yürütüyor. Fakat çalışmaları sadece bizim partinin gençleriyle sınırlı tutmanın doğru olmadığını biliyoruz. Yeterli olmadığını da biliyoruz. O nedenle bütün gençlere çağrı yapıyoruz: Kendi aranızda dayanışma ağları, haberleşme kanalları oluşturun. Bu kanallar üzerinden ihtiyaç sahiplerine zayıflara nasıl ulaşabileceğinizi tartışınız. Bu konuda bize ne düşerse yapmaya hazır olduğumuzu bilmenizi isteriz.
“Yaşlılar, hastalar, yalnız yaşayanlar, evsizler, göçmenler, sığınmacılar özel risk gruplarını oluşturuyorlar. Yoksulluk başı başına bir risktir zaten. Çünkü bu hastalık bağışıklık sistemi zayıf insanlara büyük bir zarar verebiliyor. O nedenle risk gruplarına nasıl yardım edebileceğimizi hep birlikte tartışmalıyız, hep birlikte yöntemler geliştirmeliyiz.
“Bu büyük tehlike ile mücadelede hükümetler özel bir sorumluluk altındadır. Çünkü kamu kaynaklarını ve kamu gücünü hükümetler kullanıyor. O nedenle dünyanın her yerinde hükümetlere özel çağrılar yapılıyor.
"Biz de çağrılar yaptık, çeşitli öneriler sunduk. Bu önerilerin bir kısmını burada da hatırlatmak isterim: İhtiyaç sahiplerine ücretsiz gıda ve hijyen malzemeleri yardımı yapılmalıdır. Her türlü tedavi sürecinin ücretsiz yapılması sağlanmalıdır. Özel hastanelerin de kamu hastanesi statüsünde hizmet sunması sağlanmalıdır. Kamuda ve özelde çalışanlara ücretli izin hakkının tanınması lazım. Su, elektrik internet gibi hizmetlerin bu kriz süresince ücretsiz temin edilmesi gerekiyor.
“Bazı mekanların özel risk alanları oluşturulduğunu da biliyoruz. Bunların başında cezaevleri geliyor. Cezaevlerindeki hasta ve yaşlı tutuklu ve hükümlülerin, bebekli annelerin ve hamile kadınların derhal tahliye edilmesi gerekiyor. Cezaevlerinde uygulanan görüş yasağı da dikkate alınarak tutuklu ve hükümlülerin aileleri ve yakınlarına telefonla ulaşmalarını sağlayacak düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır.
‘Tedbirler sürdürülebilir olmalı’
“Hükümetin bugüne kadar yaptıkları ve söylediklerini göz önünde bulundurduğumuzda yeterince hazırlıklı planlı ve sistemli çalışmadığını görüyoruz. Şüphesiz ilan edilen tedbirlerin önemli bir kısmı Dünya Sağlık Örgütü’nün de önerileri arasında yer alan tedbirler.
“Bunlara elbette itirazımız yok ancak alınacak tedbirlerin sürdürülebilir olması son derece önemlidir. Ayrıca tedbirler sonucu ortaya çıkacak sosyal ve ekonomik durumları da telafi etmeyi planlamak lazım. Kamuoyunu bilgilendirme ve süreci şeffaf yürütme konusunda da hükümeti yetersiz buluyoruz. Hükümetin başta TTB ve SES olmak üzere ilgili kurumlarla istişare içinde olması gerekiyor. Hatta TTB ve ilgili bütün meslek örgütlerinden temsilcilerin yer alacağı ortak bir kriz merkezi oluşturmak da mümkündür. Böylece toplumun alınacak tedbirlere ve yapılacak çalışmalara katılımı da sağlanmış olur.
“Bu aşamada Meclis’in de artık devreye girmesi gerekiyor. Meclis halk adına çalışmaları denetlemek ve yönlendirmek ve ayrıca halkı bilgilendirmek gibi bir yükümlülüğe sahiptir.
“Bu amaçla Meclis’te partilerin eşit katılımıyla ortak bir komisyon kurulmalı ve bu komisyona Meclis adına süreci yürütme görevi verilmelidir. İnsanlığımızı kurtaracak olan şey dayanışmadır.” (EMK)