Koç Üniversitesi, mezunları avukat Lütfi Sabri Batı'nın kampüse girişini 31 Aralık 2026’ya kadar yasakladı.
Gerekçe olarak da Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyeliği olan Batı’nın 30 Nisan’da öğrencilerin okulda düzenlediği bir atölyede “konuşmacı kişilerle birlikte aynı fotoğrafta yer almasını” gösterdi.
ÇHD söz konusu atölyeyi “Üniversitesi öğrencilerinin davetiyle olağan şüpheliler eğitimimizi gerçekleştirdik. Sokakta, karakolda, adliyede, kampüste ve her yerde direnenlerin yanındayız!” diye paylaşmıştı.
Dün Koç Üniversitesi öğrencilerinin davetiyle olağan şüpheliler eğitimimizi gerçekleştirdik.
— ÇHD İstanbul Şube (@CHDistanbul_) April 30, 2025
Sokakta, karakolda, adliyede, kampüste ve her yerde direnenlerin YANINDAYIZ! pic.twitter.com/vMuEdU6Jyk
Üniversite yönetimi etkinliğin için izin alınmadan düzenlendiğini savundu. Batı’nın okulun kaynak ve mal varlığını izinsiz kullandığını iddia etti. Bu nedenle de Batı’nın okula girişine engel koydu.
"Sadece mesleki faaliyetime, ÇHD’ye değil savunmaya da saldırı"
bianet’e konuşan Batı, öğrencilerinin daveti üzerine üniversitede ÇHD’nin “Olağan şüpheliler” eğitimi verdiklerini söyledi.
Türkiye gerçekliğinde herkesin ‘şüpheli’ olabileceğinden bahseden Batı, “Her an herkes kendini kolluk, savcı veya hakim önünde bulabilir. Devlet tarafından adli bir işleme tabi tutulabilir. Buna karşı insanların neler yapabilir, haklarını nasıl arayabilir bunu anlatıyoruz. Bu ÇHD’nin eski bir pratiği. 2010’lardan bu günümüze kadar devam eden bir eğitim” dedi.
Batı, Türkiye’nin 19 Mart’tan sonra daha farklı bir dünyaya evrildiğini belirtip, bu tarihten sonra öğrencilerin ÇHD’den bu eğitimi talep ettiğini söyledi.
“Koç Üniversitesi ilk değildi” diyen Batı öncesinde İstanbul Üniverstesi’nden Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne kadar birçok okula gittiklerini anlattı. Ardından da şunları söyledi:
"Koç Üniversitesi’ne girişim ilk kez yasaklanmıyor. Geçen sene de Ekim ayından yılbaşına kadar benzer bir yasaklama durumu olmuştu.
Bir grup erkek, kadınların eylemine saldırmıştı. O dönem stajyer avukattım ancak saldırıya uğrayanların yanındaydım. Üniversiteyi etkin soruşturma yürütmesi için zorladım. Delil toplanmasına yardımcı oldum. Ancak sonunda okula girişime engel getirdiler.
Şimdi de benzer bir süreç yaşanıyor. Koç Üniversitesi’nde hak aramanın, öğrencileri savunmanın bedeli bu. Çünkü üniversite yönetimi öğrencilere toplu halde disiplin soruşturmaları açmaya başladı. En son soruşturma açılan sekiz öğrenciden beşinin avutayım. Soruşturmalara vekaletname sunduk, savunmalarını yapmaya gittik.
Ama sonuçta ‘izinsiz eğitim vermek’ gibi bir gerekçeyle okula girişim yasaklandı. Okuldaki adresim evim. Ancak yasak kararını avukatlık büroma yollamışlar. Bu öğrencilerin savunmaları için verdiğim vekalette yazıyordu. Oysa ilk yasak kararı evime gelmişti.
Koç Üniversitesi’nin yaptığı sadece mesleki faaliyetime, ÇHD’ye bir saldırı değil aynı zamanda savunmaya da saldırmaktır.”

"Olağan Şüpheliler" Kitap Oldu
(HA)












