Karadeniz İsyandadır Platformu’nun düzenlediği 3. Karadeniz Doğa ve Yaşam Yolculuğu 30 Ağustos’ta İstanbul’dan başladı.
Termik santraller, maden ocakları ve hidroelektrik santrallere (HES) karşı mücadele eden altı kentteki direnişlerle dayanışma yolculuğunun ilk durağı Ereğli’ydi.
Ekoloji mücadelesinde birleşen bir otobüs dolusu insan yolculuk boyunca karşı çıkılan projelerin yapılmak istendiği yerlerde kamplar kurarak yerelde direnişi sürdüren insanlarla sohbetler ve forumlar gerçekleştiriyor, deneyimlerini aktararak dayanışma mesajlarını iletiyorlar.
Karadeniz İsyandadır Platformu'nun düzenlediği yolculuğa Loç Vadisi Koruma Platformu, Artvin Çevre Platformu, Çoruh Havzası Çevre Koruma Birliği, Artvin Direniş Evi'nin yanı sıra İstanbul'daki bostan hareketleri ve işgal evlerinden insanlar, ekoloji mücadelesiyle ilgilenen diğerleri de katıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Melda Onur da Ordu'ya dek yolculukta yer alacak.
Yolculuktakilerle Ereğli’den sonra ulaştıkları Amasra’dayken konuştuk.
Karadeniz İsyandadır Platformu’ndan Eren Dağıstanlı yolculuklarının amacını, Amasra’da yapılmak istenen karşı direnişi yürüten Bartın Platformu’ndan Hüseyin Çoban ve Ereğli’de yapılmak istenen termik santrale karşı mücadele eden Ereğli Çevre Platformu’ndan Atakan Coşkun direnişlerini anlattı.
Yolculuk
Dağıstanlı yolculuğun amacının “Karadeniz’de yapılmak istenen doğa talanı projelerine karşı direnen insanlara destek olmak, farklı mücadele alanlarında birlikte mücadele ettikleri kişileri bu yolculuğa dahil ederek onların deneyimlerini buradaki insanlarla paylaşmak ve onların direnişine ses katabilmek” olarak aktardı.
Dağıstanlı yolculuk rotasını aktardı: “Nükleer santrale karşı mücadele eden Sinop’a, HES’ler ve maden ocakları sürecindeki Ordu’ya gideceğiz. Rize’de HES’e karşı ineğini satarak dava açan Kazım Amca’nın yanına giderek yalnız olmadığını gösterecek ve Arhani Direniş Evi’nde Kamilet bölgesine yapılmak istenen HES ve taş ocaklarına karşı mücadele için neler yapabileceğimizi konuşacağız.”
Ereğli
Ereğli’deki mücadeleyi ziyaretin ardından yolculuğa katılan, Gezi sonrası oluşan forumlardan doğan Ereğli Çevre Platformu’ndan Atakan Coşkun aktardı.
“Kireçlik, Ereğli’nin Kandilli beldesine yakın, Ereğli sınırları içinde sayılabilecek bir koy. Genelde yalıboyu köyleri dediğimiz 7-8 köyün bir koyu. Daha çok fındık üretimi ve kestane balı üretimi ile geçim sağlıyorlar.
“Köylüler termik santrale karşı. Kadınlar mücadele içinde daha çok. Bizler de gençlik ve kadın çalışmalarını ayrı ayrı yürütüyor, kahvelerde toplantılar, paneller düzenliyoruz.
“2013 yılı Aralık ayında ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) süresi bitti. Termik santral yapmak isteyen HEMA A.Ş. iki kez ek süre istedi. Henüz çalışma yok. Geçtiğimiz günlerde su altı dalış ekipleri getirdiler, soğutma suyuyla ilgili bir çalışma yapmak istediklerini sanıyoruz. Balıkçı bir arkadaşın direnişi ve tepkisiyle kovuldular.
“Somut olarak şirketle karşı karşıya gelmedik. Şirketler ve enerji politikalarını devreye sokmak isteyen yapılara karşı karşıya geldiğimizde neler yapabileceğimizi belirlemek adına mücadele geliştiriyoruz.”
Amasra
Amasra’da termik santrale karşı mücadeleyi 120 kurumun oluşturduğu Bartın Platformu yürütüyor. Platform bileşenlerinden Çevre ve Kültür Değerleri Koruma Vakfı Temsilcisi Hüseyin Çoban buradaki direnişi anlattı:
“Burası zaten zor koşullarda maden çıkarılan bir bölge. Bir firma gelip 2005’te kömür çıkarma yetkisi aldı ancak kömür çıkarmadığı gibi ‘protokolümde var’ diyerek termik santral kuracağım diye tutturdu.
“2010’da kabul edilen Çevre Düzenleme Planı’na göre bu bölgede kesinlikle termik santral yapılamaz. ÇED olumlu kararı iki kez iptal edildi, itirazlarımıza rağmen 3. kez devam ediyor.
“Çevre düzenleme planına dayanarak çoktan dava açmamız gerekiyordu ancak ÇED kararı oluşana dek bekleme kararı var.
Çoban, Amasra’daki insanların doğa için kenetlenmiş olduklarını söyledi.
“İnsanlar turizmle, tarımla, balıkçılıkla yaşamak istediklerini belirtecek mitingler yaptı, önceki ay yüzde 99 katılımla kepenk kapatma eylemi gerçekleşti, termik santral yapılmak istenen yere dek üç kilometrelik zincir oluşturuldu, 40 binin üzerinde imza toplandı. Cevap, yok.” (BK)
* Fotoğraflar: Karadeniz İsyandadır Platformu / twitter