Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden bir araya gelen Karadeniz İsyandadır Platformu'ndan (KİP) bir grup yaşam savunucusu, 9 Temmuz'da Türkiye'nin birçok yerinde yapılan ve yapılması planlanan hidroelektrik santrallere (HES), nükleer ve termik santrallere karşı "2. Karadeniz Yaşam Yolculuğu"nu başlatmıştı.
Hopa'da gaz bombası sonucu yaşamını yitiren Metin Lokumcu'nun mezarında başlayan yolculukta, Hopa, Fındıklı, Arhavi, Hemşin, Pazar, Senoz, Maçka, Dernekpazarı, Of, Tonya, Giresun, Ordu, Gerze, Sinop, Loç ve Amasra'ya gidildi. Yolcular, oralarda yaşamı yok eden projelere karşı mücadele eden köylüler, yerel dernekler ve demokratik kitle örgütleriyle bir araya geldi.
"Her yerdeki direnişe tanık olduk"
KİP yaptığı yazılı açıklamada, yolculuk boyunca yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Hopa'da isyanın sıcaklığına, Arhavi'de mücadeleye yeni başlamanın heyecanına, Fındıklı'da direnişin kararlılığına, Solaklı'da vadinin talan edildiğine, vadinin yukarısındaki Karaçam'da talana karşı direnildiğine, Of ve Dernekpazarı'nda her türlü baskıya rağmen yaşamı savunmak için farklı görüşten insanların bir araya geldiğine tanık olduk.
Tonya'da HES karşıtı mücadeleyle siyanürle altın işletilmesine karşı yürütülen mücadelenin birlikte verilmesi gerektiğine, Ordu'da halkın gücünün iş makinelerini dereden nasıl çıkardığına, Sinop'ta nükleer, termik ve Hes mücadelesinin birlikte yürütülmesi gerektiğine şahit olduk.
Senoz'da şirketle uzlaşma yoluna giden Senoz Derneği girişiminin, mücadelenin yararına olmadığına, verilmiş olan sözlerin hiçbirinin yerine getirilmediğine, Ayancık'ta termik mücadelesi verilirken HES'leri görmezden gelmenin pişmanlığıyla mücadelenin evrildiğine, Loç'ta ise kararlı direnişin zaferine tanıklık ettik ve ortak olduk."
Kadınlar yine ön safhada
Açıklamada, kadınların Karadeniz'de başlayan mücadelede ilk günkü gibi yine ön safhalarda yer aldığı belirtildi.
"Daha önce şirketleri vadilerinden kovmuş, iş makinelerinin üzerine bastonları ile yürümüş Senoz'un Gürgenli Nine'si, Hemşin'in Seher Teyze'si, Gerze'nin bastonlu Fikriye ninesi gibi birçok kadının yaşamlarına, sularına, çayına, fındığına sahip çıkmak için hazır olduğuna bir kez daha şahit olduk."
Halk HES'e karşı bilinçlendi
Geçen seneki yolculukta, birçok vadide HES'in ne olduğunu bilmeyen, diğer bölgelerde yürütülen yaşam alanları mücadelesinden haberdar olmayan insanların artık var olan tehlikenin farkında olduğu, diğer vadilerle birlikte mücadele edilmeden yaşam alanlarını koruyamayacaklarının bilincine vardıkları belirtildi.
"Önümüzdeki sürecin bize gösterdiği, bundan sonra yaşam alanları için mücadele edenlerin üzerinde baskıların daha da artacağıdır. Yaşam alanlarımızı savunmak suç değil. Asıl suç, yaşam alanlarını savunanlara yapılan saldırılar." (NV/ŞA)