"Benim gazetenin yıllık geliri bile bu tazminatın dörtte biri değil" diyerek tazminatın ağırlığına işaret eden gazeteci Balcıoğlu, bianet'e yaptığı değerlendirmede, "Bir hukukçu, eğer uğradığı bir haksızlık varsa, bunu makul, vicdani çerçeveler içinde telafi etme yoluna gitmeli" dedi.
"Tazminatın ağırlığı, antidemokratik zihniyetin ürünü"
Gazeteci, yazıp çizdiğim hiç bir konuda haksız, yanlış, karşıda şahsın kişilik haklarına zarar verecek bir niyetinin olmadığını da ifade etti.
Kadın kuruluşların yaklaşımı hakkında ise Balcıoğlu, "Gaziantep'teki kadın örgütlerinden maalesef hiçbir tepki alamadım. Çünkü buradaki kadın örgütleri, kadın örgütlülüğünün anlamı ve öneminin farkında değiller" diye konuştu.
"Bu ağırlıkta bir tazminat davası, basının tamamen susturulması, yok edilmesi ve ortadan kaldırılmasını amaçlayan antidemokratik bir zihniyetin ürünü" diyen gazeteci, 29 Kasım'da Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde hakim karşısına çıkacak. 14 Eylül'de görülmeye başlayan dava için, gazeteci yazılı savunmasını gönderdi.
"Kadın düşmanı tavrı eleştirdim"
Gazetenin 15 Şubat 2007 tarihli sayısında manşetten yayımlanan “Bu Hakim O Hakim mi?” başlıklı yazıda Balcığlu, Dilsizoğlu'nun ölen kardeşiyle ilgili gazetelere verdiği ilanda iki eşinden birinin bile adına yer vermediğini örnek göstererek emekli hakimin "kadın düşmanı" tavrını eleştirdi.
Yazıda, ayrıca, eski hakimin emekli olduktan sonra "Türkiye'nin en büyük uyuşturucu şebekelerinden Urfi Çetinkaya'nın avukatlığını yapmasını gündeme getirmişti.
Bunun üzerine Dilsizoğlu, "Şahsına ağır hakaretlerde bulunulduğu" gerekçesiyle gazete sahibi Ayten Kale, Balcıoğlu ve gazetenin sorumlu müdürü Fethullah Kapkapcı hakkında tazminat davası açtı.
Kardeşinin ölümünde "kadın parmağı" aradı
Balcıoğlu ise dilekçesinde, kimseye hakaret kastı taşımadığını ancak Dilsizoğlu'nun kadınları ağır itham altında bırakan açıklamasına duyarsız kalamayacağını belirtti. Balcıoğlu, Dilsizoğlu'nun ifade tarzının bile kadınları aşağılayıcı ve hedef gösterici nitelik taşıdığını ifade etti.
Şubat'ta muayenehanesinde öldürülen kardeşi İ. Hakkı Dilsizoğlu'nun cenaze töreni için İstanbul'dan Gaziantep'e gelen Dilsizoğlu, gazetecilere, cinayette kadın parmağı olmasından şüphelendiğini ifade ettikten sonra, “Ben 15 yıl ağır ceza mahkemesi başkanlığı yaptım. Belki 10 bin adam öldürme davasını karara bağladık. Bunun dokuz bininin altında bir kadın parmağı olduğunu tespit ettik” demişti. (EÖ/NZ)