Fotogaleri için tıklayın.
50'den fazla kadın aktivist bugün (5 Temmuz) Galata Köprüsü'ndeki eylemleriyle, köprüde balık tutan Gülcan Köse'ye mahkemenin "hayasızca hareketler" suçlamasıyla verdiği hapis cezasını protesto etti.
"Kadına karşı ayrımcı maddeyi kaldırın"
Feministlerin ve kadın örgütlerinin oluşturduğu "Bedenimiz Bizimdir" İnisiyatifi, saa 11:00 sularında Galata Köprüsü'nde yürüdü; basın açıklaması yaptı. Kadınlar Ceza Yasası'nın (TCK) "hayasızca hareketler" suçunu içeren 225. maddesinin kadınlara karşı ayrımcılık olduğunu belirtti ve kaldırılmasını istedi.
"Genel ahlak" bahanesi kadına karşı suçları meşrulaştırıyor
Açıklamada "Bizler erkeklerin, ailenin ve devletin bedenlerimiz üzerindeki denetimine karşı çıkıyoruz" diyen kadınlar yeni TCK'nin yazıldığı sırada "hayasızca hareketler" maddesinin yasadan çıkarılması için çabaladıklarını ama bunun gerçekleşmediğini anımsatan Bedenimiz Bizimdir İnisiyatifi, "genel ahlak" adı altında erkek egemen sistemin meşrulaştırıldığını, bu meşrulaştırma nedeniyle kadınların hâlâ şiddet gördüğünü, öldürüldüğünü vurguladı.
"Genel ahlak kuralları", "edep töreleri", hayasızca hareket" gibi kavramların göreceli olduğunu anımsatan kadınlar, "Nerede ne giyeceğimizin yargı kararlarıyla belirlenmesine, kıyafetlerimiz üzerindeki sözlü ve yazılı her türlü kural ve denetime itirazımız var" dedi.
Kadınlar yılbaşında Taksim'deki kutlamalarda cinsel saldırı suçunu işleyen erkeklerin yalnızca 50 YTL'lik para cezası aldığının da altını çizdi; "genel ahlak" bahanesiyle en temel insan haklarının ihlal edilmesine ve bedenlerinin erkek egemen sistemin denetimine bırakılmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
Yaşın: Bedenlerimiz üzerinden politika yaptırmayacağız
bianet'in görüştüğü eylemin katılımcılarından şair Neşe Yaşın "Bedenlerimiz üzerinden politika yapılmasına karşıyız. Buna karşı ses çıkarmaya kararlıyız. Kadın özgürlüğü en önemli özgürlük. Bugün burada bedenlerimiz üzerinde devlet denetimini istemediğimizi haykırdık" dedi.
Koç: Mesele "erkek alanları"nın korunması
Esra Koç da yılbaşındaki cinsel saldırıların faili erkeklere verilen para cezalarını anımsattıktan sonra "Bu çifte standardı göstermek istiyoruz. Asıl mesele, 'erkek alanları'nın erkekler tarafından korunması" diye konuştu.
Polis müdahale etmeye çalıştı
İnisiyatif basın açıklamasını okurken köprüde bulunan bazıları sivil, bazıları üniformalı polisler müdahale etmeye çalıştı, ancak kadınlarla görüştükten ve notlar aldıktan sonra geri çekildi. Basın açıklamasının hemen ardından kadınların basınla kaldırım üzerinde röportaj yaptığı sırada "köprü trafiğinin engellendiği" iddiasıyla "dağılın" anonsu yapan polisler, köprünün üzerinde arkalarında park etmiş duran kamyonla ilgilenmediler.
"Patriyarkanın bir çiftliği var"
Kadınlar eylemde sık sık "Teşhir değil, erkek tacizi", "Sokakları, geceleri, köprüleri terk etmeyeceğiz" sloganları attı; ellerinde "Teşhirci değiliz, kadınız", "Ne giyeceğimize biz karar veririz", "Kılık kıyafetime karışma", "TCK 225 kalksın", "Cinselliğim benimdir", "Geceler de bizim, sokaklar da", "Kadınlarınız değiliz, kadınlarız, nesneniz değiliz, özneyiz" yazan dövizler taşıdı. Ali Baba'nın çiftliği şarkısının sözlerini değiştirdikleri "Patriyarkanın bir çiftliği var" şarkısını ve feminist hareketin ünlü şarkısı "Kadınlar vardır"ı söyledi. Açıklamayı izleyen gazetecilerin de çoğunluğu kadındı.
Köse'ye hapis cezası
İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi, Köprü'deki erkeklerin ve güvenlik görevlisinin tanıklıklarıyla, balık tutan Gülcan Köse'ye 5 ay hapis cezası vermiş, cezayı ertelemişti. Köse'nin taciz edildiğine ve polislerin kendisine işkence yaptığına dair sözleri üzerine başlatılan sorulturmanın ne olduğuysa bilinmiyor. Feminist avukatlar, geçen hafta boyunca Köse'nin mahkum edildiği dava dosyasını görmek ve notlar almak istemişler, ancak mahkeme kalemi bunu engellemişti. (TK)