İstanbul Beyoğlu’nda bir araya gelen yüzlerce kişi İsrail'in Refah'taki yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırını bombalamasını protesto etti.
Tünel Meydanı’nda toplanan gruplar, “Filistin’de direnen kadınlara bin selam”, “Kınamak yetmez ilişkiyi kes” sloganlarının atıldığı protesto sırasında polis, bariyer kurdu, grupların Galatasaray Meydanı’na yürümesine izin vermedi.
📢 İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları Beyoğlu Tünel Meydanı'nda protesto edildi
— bianet (@bianet_org) May 28, 2024
🗣️ "Kınamak yetmez, ilişkiyi kes"
🗞️ @kepenekevrimm'in haberihttps://t.co/2eaYToIEH5 pic.twitter.com/IXtX2sbQ75
Af Örgütü: İsrail saldırıları, savaş suçu olarak soruşturulmalı
“İsrail'in Refah'ta yerinden edilenleri hedef alması, UAD kararına meydan okuma”
“Sessiz kalmayın”
Avukat Gülyeter Aktepe’nin okuduğu açıklamada şöyle denildi:
İşgal devleti İsrail Filistin direnişini teslim alamadığı her dakika vahşice savaş suçlarının boyutunu arttırıyor. İşgal devleti bugün tekrar dünyanın gözü önünde savaş suçları işlemeye, vahşice insanları katletmeye, uluslararası kararları, hukuku ve kanunu çiğnemeye ve insanlık bilincine vahşeti ve karanlığı kazımaya devam ediyor.
İşgal devleti İsrail hiç gocunmadan bu katliam planlarını açıkça ilan ediyor, açıkça uyguluyor ve açıkça övünüyor. ABD başta olmak üzere emperyalizmin tam ve sınırsız desteği ile gerçekleşen bu soykırım aynı zamanda sessiz kalan ve işgal devletine yaptırım uygulamaktan kaçınan uluslararası ve bölgesel iktidarların zımni ortaklığında yapılıyor.
“AKP iktidarı alması gereken kararları almadı”
Siyonist işgal devleti aldığı bu destek ve korunaklılıkla daha iki gün önce açıklanan Uluslararası Adalet Divanı kararına ve bir hafta öncesinde açıklanan Uluslararası Ceza Mahkemesi tutuklama taleplerine rağmen soykırımı sürdürmekte hiçbir beis görmüyor.
Dün gece yaptığı Refah’taki vahşi katliamla açık bir cevap veriyor ve aldığı desteğe sırtını yaslayarak hiçbir kararı tanımayacağını şimdiden açıklıyor. Çünkü bu devlet hiçbir suçundan ötürü hesap vermeyeceğini biliyor ve suçlarına rağmen normal ilişkilerine ve statüsüne devam edeceğini ve hiçbir kısıtlama getirilmeyeceğini biliyor.
“Halen daha işbirliği sürüyor”
AKP iktidarı ise bu süreç boyunca başından itibaren alınması gereken bir dizi kararı almakta çok gecikti ve halen alması gereken tüm kararları almaktan imtina ederek bu tarihi sorumlulukta olması gerektiği yerde durmamaya devam ediyor.
Başında ve uzun aylar boyunca olduğu gibi hâlâ bu soykırıma ortak olmaya ve ona lojistik destek sağlamaya devam ediyor ve alan tanıyor.
“Kınamak yetmez ilişkiyi kes”
Ticari kısıtlama ve sonrasında ticaretin geçici olarak durdurulduğu açıklamalarından sonra da işgal devletini, işgal ordusunu ve katliam makinasını çalıştırmak için gerekli olan petrol halen Türkiye üzerinden gidiyor. Türkiye hâlâ, işgal devletini dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı koruyan üslere ev sahipliği yapıyor.
Türkiye hâlâ anlaşmalarını ve ilişkilerini resmi olarak kesmiyor. Türkiye hâlâ işgal devletine işlediği bu suçlardan dolayı kalıcı bir şekilde yaptırıma maruz kalacağını göstermiyor, hiçbir anlaşmayı feshetmiyor ve bu tutumuyla işgalciye suçlarının unutulacağı sözünü veriyor.
Kınamak yetmediği gibi sınırlı bir zaman diliminde ilişkileri durdurmak da bu işgal devletinin tarihi boyunca görüldüğü gibi işe yaramıyor.
Modern tarihin en uzun işgalini gerçekleştiren bu devletin, işlediği hiçbir suçtan dolayı cezalandırılmayan bu katil devletin, suçlarına, işgaline, soykırımına ve daha da fazlasına devam edeceği net olarak görünüyor. Kınama yetmez, askıya almak da yetmez, ilişkileri tamamen kesmek gerek.
İşgal devleti on yıllardır Filistin’de işgali ve sömürgeciliği sürdürmekle yetinmiyor, aynı zamanda tüm bölge halklarına saldırıyor, savaşlar açıyor, katliamlar gerçekleştiriyor, gerici iktidarları besliyor ve savaş suçları işliyor.
Bu katil Siyonist devlet kurulduğundan bu yana bölgede barışın ve huzurun hiç olmayacağı bir gerilim ve şiddet tırmanıyor. Bu devlet bu davranışlarıyla hâlâ normal kabul edildiği için bölge yerli halklarına karşı suçlarına hız kesmeden gün be gün daha da vahşi hale getirerek devam ediyor.
Filistin halkı tüm acılara rağmen, dökülen kana ve gördüğü şiddet ve vahşete rağmen bu işgal devletine ve onun arkasında duran emperyalist güçlere meydan okuyor ve direniş mücadelesini büyütüyor.
Filistin halkı kendi toprağında özgürlüğüne ve tarihsel haklarına kavuşmak üzere direniş bayrağını yükseltirken dünya halkları Filistin’den aldığı güçle meydanları işgal ediyor ve bu emperyalist hegemonyaya karşı ses çıkartıyor ve Filistin’le dayanışma bayrağını mücadele bayrağına dönüştürüyor.
“Herkesi Filistin halkının yanında olmaya çağırıyoruz”
Bizler bu toprakta tarihin doğru yerinde durmak istiyorsak ve Filistin halkına bu zor günlerde gerçek bir dayanışma sunmak istiyorsak yaşadığımız bu topraklarda işgal devletini tecrit edilmesi için, bu topraklardan gönderilen ve soykırımın sürdürülmesine hizmet eden ham maddeleri ve petrolü durdurmak için ve İşgal Devleti’ni koruyan emperyalist üstlerin bu topraklardan sökülmesi için mücadele bayrağını yükselteceğiz.
Bu mücadele sayesinde iktidar yetersiz de olsa kararlar almak zorunda kaldı. Bu mücadeleyi bu aşamada bırakmayacağız ve işgal devletini tam tecrit edene kadar Filistin halkının gösterdiği sabır ve sebattan ilhamla sürdüreceğiz.
Dün gece Refah’ta gerçekleşen katliam dünya bu işgal devletini durdurmadığı için gerçekleşmiştir. Bir daha olmamasını istiyorsak net olarak işgal davetinin tecridi için meydanlarda olmaya ve bu talepleri her yerde haykırmaya devam edeceğimize söz veriyoruz ve bu topraklarda yaşayan halkları bu çağrıyı yükseltmeye ve Filistin halkının yanında tarihin doğru gösterdiği yerde olmaya davet ediyoruz.
Protestodan detaylar
*Protestoya EMEP Milletvekili Sevda Karaca, DEM Milletvekili Kezban Konukçu, eski HDP milletvekili Musa Piroğlu destek verdi.
*Gruplar, Filistin eylemi yaptığı için tutuklanan arkadaşlarının da serbest bırakılmasını istedi.
*Protestoya katılanların büyük bir kısmı eylemin sonunda oturma eylemi yaptı.
*Arapça, İngilizce, Türkçe sloganlarının yükseldiği protesto boyunca Erdoğan’a da tepki vardı.
*Saat 19.30’da başlayan eylem yaklaşık bir saat sürdü. Polis barikatları tüm grup dağılıncaya kadar Tünel Meydanı’ndan kaldırılmadı.
(EMK)