İsrail'in, Gazze'ye yönelik saldırıları nedeniyle Venedik Bienali'nden çıkarılması amacıyla başlatılan imza kampanyasına dünya çapında 8 binden fazla sanatçı, küratör ve yazar destek verdi.
"Soykırım Değil Sanat İttifakı (Art Not Genocide Alliance - ANGA)" isimli uluslararası grup tarafından başlatılan imza kampanyasında, Gazze'de Filistinlilere yönelik "zulümlerine" devam eden İsrail'e, İtalya'nın Venedik kentinde düzenlenecek bienalde yer verilmemesi gerektiği belirtildi.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, imza kampanyasında, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) ocak ayında verdiği geçici tedbir kararına işaret edilerek, "İsrail'in Gazze'ye yönelik aylar -aslında on yıllardır- süren saldırısı her şeye rağmen devam ederken; liderleri, uluslararası hukukun üstünde olduklarını ilân ediyor ve soykırım niyetlerini küstahça açıklıyorlar. Venedik Bienali'nde Soykırım Pavyonu olmasın,” dendi.
Rusya-Ukrayna savaşı | Cannes’da “iptal kültürü” tartışması
Çifte standart vurgusu
İmza kampanyasında ayrıca, 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle Bienal'in Ukrayna halkının "kendi kaderini tayin hakkını ve özgürlüğünü destekleyen" çok sayıda açıklama yaptığına ve Rusya'nın eylemlerinden ötürü men edilme kararı alındığına işaret edilerek, İsrail hakkında da aynı kararın verilmesi gerektiğinin altı çizildi.
Bienal'in, İsrail'in Filistinlilere yönelik "zulmü" karşısında sessiz kaldığı ve çifte standart uygulandığı eleştirisinin yapıldığı imza kampanyasında, özetle şöyle dendi:
"Bienal, İsrail'in Filistinlilere yönelik zulmü konusunda sessiz kalmıştır. Bu çifte standart karşısında dehşete düştük. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, tarihin en yoğun bombardımanlarından birini teşkil ediyor. Ekim 2023 sonu itibarıyla İsrail, Gazze'ye 1945'te Japonya'nın Hiroşima kentine atılan nükleer bombaya eşit güçte tonlarca patlayıcı attı. Ocak 2024'te Gazze'deki günlük ölüm oranının 21. yüzyıldaki diğer tüm büyük çatışmalardan daha fazla olduğu bildirildi."
Ukraynalı sinemacılardan Cannes’da savaş protestosu
“Filistinlilerin ifade özgürlüğü yok”
“İsrail devletini resmî olarak temsil eden herhangi bir çalışma, onun soykırım politikalarının onaylanması anlamına gelir.
"İsrail tarafından öldürülen, susturulan, hapsedilen, işkence gören ve yurt dışına ya da yurt içine seyahat etmeleri engellenen Filistinli şairler, sanatçılar ve yazarlar için ifade özgürlüğü yok. İsrail tarafından kapatılan Filistin tiyatrolarında ve edebiyat festivallerinde, ifade özgürlüğü yok. İsrail tarafından bombalanarak yerle bir edilen Gazze'deki müzelerde, arşivlerde, yayınevlerinde, kütüphanelerde, üniversitelerde, okullarda ve evlerde ifade özgürlüğü yok. Kültürel soykırım savaş suçunda ifade özgürlüğü yoktur.
"İsrail pavyonu ilerlemeye devam ederken, Gazze ve Batı Şeria'daki soykırımda ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail'in küratöryel ekibi çağdaş anneliği yansıtan 'Doğurganlık Pavyonu'nu planlarken, İsrail 12 binden fazla çocuğu öldürdü ve üreme bakımı ile tıbbi tesislere erişimi yok etti. Sonuç olarak, Filistinli kadınlar anestezi olmadan sezaryen oluyor ve sokakta doğum yapıyor. Bienal, soykırımcı bir apartheid devletine platform oluşturmaktadır."
Metnin tamamına ve imzacı listesine erişmek için tıklayın. (TY)