Dicle Haber Ajansı (DİHA) Van muhabirleri Oktay Candemir ve Ercan Öksüz, geçen yıl yaptıkları "Zilan Katliamı'nın Tanığı Konuştu" başlıklı röportaj nedeniyle "kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla yargılanacaklar.
Gazeteciler, Van'ın Erciş İlçesi'nde yer alan Zilan Deresi'nde 1930 yılında yaşanan katliamın 94 yaşındaki tanığı Kakil Erdem'ın tanıklığını haberleştirmişti.
Ağır işkence tanıklığını yazmaya üç yıl hapis talebi
DİHA muhabirleri, 9 Eylül'de Van 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıkacaklar.
Candemir ve Öksüz'ün, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" başlıklı Ceza Yasası'nın (TCK) 216. madde uyarınca ve üçer yıla kadar hapisleri talep ediliyor.
TCK'nın 216. maddesine göre, "(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
Tek tanığın ağır sözlerinden gazeteciye dava
Eylül 2007 sonunda basında yer bulan haberde olaylar yaşandığı sırada 17 yaşında bir genç olan Erdem'in Kündük Köyü'nde oturduğu ve yaşananların tek tanığı olduğuna da yer verilmişti. Haberde, söz konusu tanıktan, insanlara işkence yapılmasına yönelik çok ağır ifadeler aktarılıyordu.
Askerlerin 35 yakınını öldürdüğünü iddia eden Erdem, tanıklığında hamile kadın ve üç akrabasına yönelik yapıldığı iddia ettiği muameleyi anlatıyordu.
Haberde, o dönem Cumhuriyet Gazetesi'nin 16 Temmuz 1930 tarihli sayısında yaşananların, "Ağrı eteklerinde eşkıyaya katılan köyler yakılarak, ahalisi Erciş'e sevk ve orda iskan olunmuştur. Zilan harekatında imha edilen eşkıya miktarı, 15 binden fazladır. Buradaki harp, pek müthiş bir tarzda cereyan etmiştir. Zilan Deresi, lebalep cesetlerle dolmuştur" şeklindeki haberleştirildiği de anımsatıldı. (EÖ/EZÖ)