Dicle Haber Ajansı (DİHA) yetkilileri, 23 Mart'ta Siirt'te gözaltına alınan muhabirleri Abdurrahman Gök'ün tutuklanmasını Diyarbakır'da düzenledikleri bir basın toplantısıyla kınadılar.
DİHA sorumlu yazı işleri müdürü Devrim Göktaş, tutuklu muhabirlerin serbest bırakılmasını isteyerek, basın örgütlerini ve kamuoyunu da "bu haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı duyarlı olmaya" çağırdı.
Demirtaş: Ergenekon Siirt'te sürüyor
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde (GGC) düzenlenen basın toplantısına Demokratik Toplum Partisi (DTP) Grup Başkan Vekili Selahattin Demirtaş da katılarak tutuklamadan Siirt Valisi ve Emniyet Müdürü'nü sorumlu tuttu; "Ergenekoncu derin devletin" Siirt'te sürdüğünü ileri sürdü.
Açıklamaya İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı avukat Muharrem Erbey, Bölge temsilcisi Ali Akıncı, KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Abdullah Karahan, MAZLUMDER Şube Başkanı Seher Akçınar, Diyarbakır Demokrasi Platformu dönem sözcüsü Ali Öncü, Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, TİHV Temsilcisi avukat Sezgin Tanrıkulu, GGC Başkanı Faruk Balıkçı, Gün TV Genel Yayın Koordinatörü Ahmet Birsin, Azadiya Welat gazetesi çalışanları, Fırat Dağıtım, Özgür Halk dergisi ile DTP il yöneticileri ve stand-up'çı Selamo da destek verdi.
Göktaş: Muhabirimiz Gök tutuklandı
Göktaş, seçimde bir yandan demokratikleşme ve insan hakları konularının bolca propaganda konusu yapıldığını anımsatarak, "Bu tartışmalarla birlikte ifade ve haber alma özgürlüğü konularında halen ciddi engelleme ve baskılar olduğu görülüyor. Bundan da en fazla basın örgütleri nasibini alıyor" dedi.
Halen dört muhabirlerinin hapiste bulunduğunu söyleyen Göktaş, bu yılki Newroz etkinliklerini Ankara'dan gelerek izleyen Abdurrahman Gök'ün Siirt Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulandıktan sonra dün (25 Mart) "örgüt propagandası yapmak"tan tutuklandığını açıkladı. Gök, Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
Baskılar İHD ve savcılığa taşındı
Siirt'te çalışanlarının sıkça polisin tehditlerine maruz kaldığını, en son da Gök'ün, polislerce tehdit ve darp edildiğini savunan Göktaş, İHD Siirt Şubesi'ne başvurduklarını ve Siirt Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını ifade etti.
"Siirt Emniyet Müdürlüğü'nün tavrı, ifade özgürlüğü ve muhalif basına yönelik uygulamalarıyla sicili oldukça kabarık olan AKP Hükümeti'nden bağımsız değil. Başbakan ve diğer hükümet yetkililerinin programlarını izlememize dahi izin vermeyen iktidar, bu tür uygulamalara zemin sunuyor."
1990'lı yıllarda Musa Anter ve birçok gazetecinin öldürüldüğünü hatırlatan Ali Öncü, gerçekleri açığa çıkaranların ölümle karşı karşıya bırakıldıklarını kaydetti. Yargıyı tarafsız olmamakla eleştiren Emin Aktar ise, "Siirt Emniyeti'nin yargı üzerinde etkisi bu olayda açığa çıktı. Sadece bir gazeteci tutuklanmadı, halkın haber alma özgürlüğü de engellendi" şeklinde konuştu.
Muhalif basına karşı baskıların sürdüğüne dikkat çeken Seher Akçınar da, "Muhalif kimliğiyle tekçi zihniyete karşı duranlara ölüme varan uygulamalar yapılıyor. Halkın DİHA'nın yanında olması gerekiyor" diye konuştu. (EÖ)