İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi (İHD) ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), 10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle Ankara'da yaptıkları ortak açıklamada, Olağanüstü Hal’in bir an önce kaldırılmasını istedi.
TIKLAYIN - OHAL’DE 4,5 AY NASIL GEÇTİ?
“OHAL’e, Şiddete ve Savaşa Karşıyız” başlıklı açıklamada, 10 Aralık günü İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin 68. yıldönümünde, bildirgede yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzenin hala kurulamadığı ifade edildi.
“Birleşmiş Milletler Örgütü de günümüzde başta yaşam hakkı olmak üzere hakların korunmasında, hak ihlallerinin başlıca sebebi olan savaşları ve iç savaşları önlemede, sonlandırmada, mülteci krizlerine müdahalede varoluş gerekçesini yeterince yerine getiremiyor.”
Türkiye’de insan hakları durumu
Açıklamada, Türkiye’nin son dönemi “insan hakları krizi” olarak tanımlandı:
“Türkiye’de 2015 Temmuzunda savaş politikalarına yeniden dönülmesiyle birlikte çözüm sürecinin yol açmış olduğu insan hakları açısından göreceli sükûnet yerini kaos ve ağır hak ihlallerine bıraktı.
“İçeride ve dışarıda sürdürülen savaş politikalarının da etkisiyle ülkenin temel sorunları giderek daha da ağırlaşmış, siyasal otoriterleşme tırmanışa geçmiş, kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı ortadan kalkmış, siyasal gücün tek elde toplandığı fiili bir başkanlık sistemi yaşanmaya başlanmıştır.
“Bunlar yetmezmiş gibi 15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen OHAL uygulaması ve Kanun Hükmünde Kararnalemer ile her boyutta yaşanan yeni hak ihlalleri ve değer yitimi insan hakları mücadelesinin kazanımlarını onlarca yıl geriye götürdü.
“KHK’lar ile işinden atılan, hiçbir yerde çalışma hakkı tanınmayan, sosyal haklarına ve malına mülküne el koyulan, keyfi gerekçeler ile gözaltına alınan, işkence gören, sonu belirsiz sürelerce tutuklu kalan, her türlü hukuki koruma ve savunma haklarından yoksun bırakılan, ne anayasa yargısından ne idari yargıdan cevap alamayan yüz binlerce ‘medeni ölü’ yaratıldı.
“İnsanların kişi olmaktan, başka bir deyişle hak taşıyıcısı yurttaş olmaktan çıkarılması anlamına gelen bu kaygı verici durum büyük bir insan hakları krizidir.”
İnsan hakkı ihlalleri
Yaşam hakkı
* 15 Temmuz darbe girişiminde, darbeciler tarafından 246 kişinin öldürüldüğü ve 2 bin 146 kişinin yaralandığı, darbenin bastırılması sırasında yapılan müdahalede ise 24 askerin öldürüldüğü Hükümet tarafından açıklandı.
* 1 Ocak - 30 Kasım 2016 arasında, kolluk güçlerinin yargısız infazı, dur ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle veya rastgele ateş açması sonucu 341 kişi yaşamını yitirdi, 396 kişi de yaralandı. Sokağa çıkma yasağı uygulanan il ve ilçelerdeki sivillere yönelik yaşam hakkı ihlali de bu sayıya dahil.
* Sınır bölgelerinde 76 kişi yaşamını yitirdi, 160 kişi yaralandı.
* İntihar saldırıları sonucu, 184 kişi öldü, 633 kişi yaralandı.
* Beş kişi gözaltında, 32 kişi hapishanelerde hayatını kaybetti.
* 2016 yılının ilk dokuz ayında silahlı çatışmalar nedeniyle 406’sı asker, polis, korucu, 605’i militan, 29’u sivil olmak üzere toplam 1040 kişi yaşamını yitirdi.
İşkence ve kötü muamele
* 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gözaltına alınanlar ile ilgili medyaya yansıyan haber ve görüntülerde, yüzlerinde ve vücutlarında fiziksel şiddetin kanıtı olan yara izleri ve berelenmeler bulunan, ters kelepçelenmiş, çıplak vaziyette tutulan, yüzükoyun yere yatırılmış ya da bir samanlıkta oturtulmuş onlarca kişi görüldü.
* İHD verilerine göre 2016 yılının ilk 11 ayında 1622 kişi gözaltında ve gözaltı yerleri dışında işkence gördüğünü beyan etti.
Kürt meselesi
* TİHV Dokümantasyon verilerine göre, sokağa çıkma yasaklarının başladığı 16 Ağustos 2015’ten 16 Ağustos 2016 tarihine kadar geçen süre içerisinde şu kentlerde yasaklar ilan edildi:
Diyarbakır (61 kez), Mardin (18), Şırnak (13), Hakkâri (11) Muş (2), Batman (2), Bingöl (2), Elazığ (1) ve Dersim (1 kez) dahil toplam 9 il ve en az 35 ilçede, resmi olarak tespit edilebilen en az 111 süresiz ve gün boyu sokağa çıkma yasağı ilanı gerçekleşti.
* Bu yasaklar nedeniyle 2014 nüfus sayımına göre, en az 1 milyon 671 bin kişinin temel hakları ihlal edildi.
* En az 321 sivil, bu bir yıllık sürede resmi sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş zamanda ve yerde yaşamını yitirdi. 73’ünün sağlığa erişim hakkından yoksun bırakılmaları sonucu yaşamlarını yitirdikleri iddia ediliyor.
* En az 202 sivil ise ev sınırları/kapalı alanlar içerisinde yaşamlarını yitirdi. 147’si sadece Cizre ilçesinde.
* Cizre’de üç bina bodrumunda yakılarak öldürülen siviller ile ilgili hala etkili soruşturma başlatılmadı, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserinin ekibi ile inceleme yapmasına izin verilmedi.
* Sokağa çıkma yasakları uygulanan il ve ilçelerde uygulanan abluka sonucu gerçekleştirilen yıkımların da etkisi ile yaklaşık 500 bin insan zorla yerinden edildi ve göçe zorlandı.
* 2016 yılında KCK soruşturmalarının yanı sıra HDP/DBP ve HDK’ye yönelik operasyonlardan yaklaşık 15 bin kişi gözaltına alınmış 5 bin 600 kişi tutuklandı.
* HDP Eş Genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte 10 milletvekili tutuklandı.
İfade özgürlüğü
bianet verilerine göre, OHAL'in ilan edilmesinden sonra çıkarılan 12 KHK'dan üçü kapsamında toplamda 177 medya kuruluşu kapatıldı, kapatılanların 11'i geri açıldı. İşsizlik bilançosu ise 2 bin 500'ü buldu.
TIKLAYIN - OLAĞANÜSTÜ HAL'İN BASIN BİLANÇOSU
* Erişime engellenen site sayısı, 5 Aralık 2016 tarihi itibariyle www.engelliveb.com sitesi verilerine göre 116 bin 126.
İnanç özgürlüğü
* Alevilerin eşit yurttaşlık hakkı talepleri bu yıl da karşılığını bulamadı.
* AİHM’in zorunlu din derslerinin kaldırılması ve cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi ile ilgili kararlarının gereği yerine getirilmedi.
* Alevi, Hıristiyan ve Yahudiler radikal sünni ve ırkçı grupların tehdit ve nefret söylemlerine maruz kaldılar.
Darbe girişimi ve OHAL
* 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’de, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile başlayan KHK’lar 12’yi buldu.
* KHK’lar ile 100 binden fazla kamu görevlisi açığa alındı, 80 bine yakın kamu görevlisi ihraç edildi.
* HSYK kararı ile 3 bin 698 hakim ve savcı meslekten çıkarıldı.
* 15 Temmuz-10 Kasım 2016 döneminde, 90 binden fazla insan gözaltına alındı. 36 binden fazla insan tutuklandı. Tutuklananlar arasında 2 bin 500’den fazla hakim ve savcı, 6 bin 500’den fazla asker ve 7 binden fazla polis var.
* OHAL döneminde 100’den fazla gazeteci ve yazar tutuklandı.
* 1061 anaokulu, orta öğrenim kurumu ve lise, 15 özel üniversite,113 öğrenci yurdu ve pansiyon kapatıldı.
* 35 sağlık merkezi, yaklaşık 1600’den fazla dernek ve vakıf, 19 sendika kapatıldı.
* bianet verilerine göre, Demokratik Bölgeler Partisi’nden 9 Aralık itibarıyla 55 belediye eşbaşkanı ve başkanvekili tutuklu. 41 belediyeye ise kayyum atandı.
* Gözaltı süresi 30 güne kadar artırıldı, gözaltının ilk beş günü avukatla görüş yasağı getirildi. Avukata erişim hakkı sınırlandırıldı ve gizli olması gereken avukat-müvekkil görüşmeleri kayıt altına alınarak çok ciddi savunma hakkı ihlali yaratıldı. Bu şekilde işkence ve kötü muamele yapılmasına zemin hazırlandı.
* En az 80 bin kişinin pasaportu iptal edildi.
Hapishaneler
* 2015 yılının ilk 11 ayında cezaevlerinde intihar iddiası, işkence ve kötü muamele, kaza, ihmal, hastalık, mahkumlar arası kavga gibi nedenlerle en az 32 kişi yaşamını yitirdi.
* Cezaevlerinde İHD’nin tespit edebildiği kadarı ile 331’i ağır olmak üzere 926 hasta mahpus var.
* 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra tutuklanan binlerce kişiye “yer açılması” için Ankara, İstanbul, İzmir gibi belirli merkezlerdeki cezaevlerinde bulunan ve tedavileri zorlukla sürdürülmeye çalışılan hasta mahpusların çok büyük çoğunluğu başka cezaevlerine sürgün edildi.
* Cezaevlerinden sürekli olarak gelen şikayet mektuplarında ve avukat başvurularında işkence ve kötü muamele ile ilgili güçlü iddialar bulunuyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bu iddialar giderek arttı. (AS)