Ayvalık'a bağlı Altınova'da Kürtlere yönelik saldırıları araştıran İnsan Hakları Derneği (İHD) heyetinden Veysel Bolca'ya göre, adli bir vakanın Kürtlere kitlesel saldırıya dönüşmesinin temelinde, Kürtlerin beldede ekonomik statü sağlamış olması var.
"Kişisel izlenimim, 20 yıldan fazladır burada yaşayan Kürtlerin ekonomik statü sağlamasının kabul edilemeyişi, biriken bir gerilim yaratmış durumda. Saldırıya uğrayanların çoğu esnaf. Dükkanlarına saldırılanlar su bayisi, mobilya bayisi, gıda toptancısı gibi kişiler. Bu olayla da bu gerilim patlak verdi ve saldırılar başladı."
Bolca'nın yanı sıra Veysi Altay, Haşim Uslu ve Kemal Teke'nin yer aldığı İHD heyeti, Altınova'daki incelemelerine dün (2 Ekim) sabah başladı ve akşam saatlerinde beldeden ayrıldı. Vali, kaymakam, belediye başkanı ve alay komutanıyla, ayrıca beldede yaşayanlarla ve görgü tanıklarıyla görüşen heyet raporunu gelecek hafta tamamlamayı hedefliyor.
30 Eylül'de yaşanan tartışmada 18 yaşındaki Oğuz Dörtkardeş ve 31 yaşındaki Ezel Kırcalı ölmüş, altı kişi yaralanmış, ardından Kürtlere yönelik saldırılar başlamıştı.
Bolca'nın bianet'e anlattığı bazı tespit ve izlenimleri şöyle.
Provokasyon: "Görgü tanıkları, belde dışından, örneğin Dikili'den Ülkücü grupların getirildiğini söylüyor. Kürtlere ölüm tehdidi anlamına gelen sloganlar atılıyor. MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut'un bu kişileri topladığı ve galeyana getirdiği iddialar arasında. Bazı saldırganların belediye otobüsleriyle taşındıkları iddiaları da var."
"Komşularımız taşladı": "Saldırıya uğrayanlar, daha önce herhangi bir husumet yaşanmadıkları en yakın komşularından dahi saldırı aldıklarını söylüyor; 'Çay içtiğimiz, yemek yediğimiz insanlar evlerimizi taşladılar' diyor."
Dükkanlar boş, evlerinden çıkamıyorlar: "İki üç gündür evlerinden çıkamadıklarını anlattılar. Dükkanları terk edilmiş durumdaydı. Mal güvenlikleri zaten yok. Dışarı çıkmaları halinde can güvenlikleri de tehlikede. Dün akşam saatlerinde açıkça görünüyordu ki, mal güvenlikleri sağlanamamıştı."
Geç müdahale: "Saldırılar başladıktan sonra, güvenlik güçleri geç geliyor. Jandarma seyirci kalıyor, olayları kameraya ya da kayda almakla yetiniyor. Önleyici tedbir alınmamış."
Asker yürüyüşü: "Olaylardan sonra, çarşının merkez caddesi olan İnönü caddesinde, polis panzerinin ardında, jandarmaların, ardında da bir grubun 'vatan sana canım feda ' ve 'şehitler ölmez, vatan bölünmez' diye bağırarak yürüdüğü anlatıldı."
Saldırı sırasında elektrik kesintisi: "Saldırıların gerçekleştiği saat 19:00'da, İnönü caddesinde genel elektrik kesintisi olduğu iddia ediliyor. Bu iddiayı elektrik idaresi kayıtlarından doğrulatmış değiliz."
"Kontrolden çıktı": "Kürt olmayan belde sakinlerinden bazıları, ağırlıkla esnaf, olayın kontrolden çıktığını, Kürtlere yönelik saldırıya dönüşmesinden rahatsız olduğunu ifade etti."
Hasar daha fazla: "Vali Selahattin Hatipoğlu, 25 ev, 10 dükkan, 9 araç tahrip edildiğini bildirdi. Ancak bizim tespitlerimize göre bu sayılar daha fazla. Yalnızca görüştüğümüz iki esnafın toplam dokuz aracı vardı."
Valinin hoşgörüsü: "Vali Hatipoğlu 'bazı taşkınlıkları hoş gördük' sözünü 'Birkaç bin kişilik kitleye susarak yürüyün diyemezsiniz' diye açıkladı. Ancak olayın boyutlarının daha ileri olduğu, kitlenin tehdit etmesine müsamaha gösterildiği açık."
"Vali 'Erken geldiniz' dedi"
Bolca, görüşmelerinde Vali Hatipoğlu'nun İHD heyetine asayişe hakim olduklarını, ancak incelemelerinin tamamlanmadığını söyleyerek "Erken geldiniz" dediğini de aktardı. (TK)