Edinilen bilgiye göre, linç edilmek istenen ve tutuklanan mağdurlara, tutuklama ile yöneltilen suçlama "memura görevini yaptırtmamak için direnme" ve "3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na Muhalefet" etmek.
Tutuklu/mağdurların avukatı Kemal Kırlangıç, tutuklama kararına itiraz ettiğini ve dosyanın itirazı incelemek üzere İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderileceğini söyledi.
Suçlamalar muğlak
Tutuklama sebebi olarak ileri sürülen suçların muğlaklığı dikkat çekmektedir.
1. Memura görevini yaptırtmamak için direnme: Hangi memurun hangi görevi yaparken, zanlı-mağdurlar tarafından engellendiği belli değildir. Bu tür suçlamalarda, bir işle görevlendirilmiş bir memurun, o işi yaparken, herhangi biri tarafından engellenmesi ve görevin yaptırılmaması gerekir. Engellendiği söylenen memurun, hangi görevi yaptığı burada belli değildir.
2. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na Muhalefet: Tutuklama gerekçesi olan suç, Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefettir. Bu isnat ve tutuklama gerekçesi de Ceza Muhakemesi Yasası'na uygunluk taşımamaktadır.
Çünkü, bir kanunun tamamına muhalefet etmek söz konusu olamaz. Kanunlar, bilindiği üzere, pek çok maddeden oluşan yasama metinleri olup, teknik olarak yasanın tamamına değil, belli maddelerine aykırı davranmaktan söz edilebilir. Oysa, burada yöneltilen suçlama, Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet gibi muğlak bir suçlamadır. Bu kanunun tanımlarla ilgili 1. maddesi ile yürütme ve yürürlük maddelerine ya da yargılama usulünü düzenleyen maddelere nasıl muhalefet edildiği ya da edilebileceği tartışılmaya değerdir.
Linç girişiminde bulunanlarla ilgili işlem yapılacak mı?
Şimdi, mağdurlar avukatlarının tutuklamaya yaptığı itirazın sonuçlarını beklerken, biz de linç girişiminde bulunan kişilerle, olaya adı karışan uzman çavuş, linç girişimlerini adeta teşvik eden açıklamalar yapan Kaymakam hakkında bir işlem yapılıp yapılmayacağını merak ediyor ve bekliyoruz. (AK/TK)