Tutuklu öğrencilerle dayanışma için havanın soğuk ve kar yağışlı olmasına rağmen binlerce insan Ankara Adliyesi önünde toplanmış durumda. Her kesimden insan burada. Öğrenciler, yazarlar, eğitimciler, siyasetçiler Ankara Adliyesi önünde davanın sonucunu bekliyor. Tutuklularla dayanışma için CHP milletvekilleri Umut Oran, Sezgin Tanrıkulu, Emine Ülker Tarhan, BDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Levent Tüzel, Hasip Kaplan'da alandaydı.
Adliye önünde " Metin Lokumcu ölümsüzdür", "Halkın hakları yargılanamaz", "Polis defol bu sokaklar bizimdir" gibi sloganlar atıldı. Tulum çalındı, horonlar tepildi. Alan da coşku yüksek, öfke büyük. Eylemciler bir mahkeme kuracak ve adaleti yargılama kararı aldı.
Sabah saat 9.00'da Ankara Adliyesi ana giriş kapısı önünde Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) adına yapılan açıklamada şöyle denildi: "Ne hapishane duvarları ne de özel yetkili mahkemeler, bizleri demokrasi mücadelesinden alıkoymayacak. Cezaevlerini mücadele okullarına, mahkeme salonlarını Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yargısının mahkûm edildiği yerlere çevireceğimizden kimse kuşku duymamalı".
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise " Korkaklar ve zavallılar sizin hukukunuz, insanlığınız bu kadar. Sizin adaletsizliğiniz bu kadar" dedi ve ekledi: "Zafer sizlerin, hepimizin olsun." Kaplan'ın sözleri "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganıyla son buldu.
Öğrenci Kolektifleri üyesi bir öğrenci "Bugün tarihi bir dava görülüyor. Halkların kardeşliği mücadelesi verenler yargılanıyor. Kitaplar, Mahir Çayan ve Deniz Gezmiş yargılanıyor. Ama bu gençlik halkın umudu olmaya devam edecektir" dedi.
Konuşmaların ardından toplu bir şekilde adliyenin yan giriş kapısına doğru geçildi.
"Hukuksuzluğunda bir mantığı olur"
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Öğretim Görevlisi Dr. Sibel Özbudun ve Ankara Üniversitesi öğrencisi Burcu Toktaş bianete açıklamalarda bulundu.
Önder " Eğer bugün olduğu gibi muhalif güçler bir araya gelirsek bir kötülükten bir iyilik doğurmuş olacağız. Ne kadar bir arara gelirsek ve kuvvetli olursak egemenler o kadar gerileyecektir" dedi.
Özbudun "Bir Çin atasözü vardır: Umarım ilginç günler yaşarız. Yaşadıklarımız ilginç günlerden de öte mide bulandırıcı günlerdir. Bu ülke de hukuk hiç var olmadı. Ancak hukuksuzluğun da bir mantığı olur. Bugün yaşanan hukuksuzlukların hiçbir mantığı kalmamıştır. Basılmamış kitapların toplatılması, saç kesmenin 'terör örgütü' üyeliğine kanıt gösterilmesi bu duruma örnektir" dedi.
Ankara Üniversitesi öğrencisi Burcu Toktaş "Örgütlü birisi değilim. Ama sonuçta bugün yaşanan haksızlıklar bir gün herkesi bulacaktır. Bugün arkadaşlarımıza yapılanların yarın bizlere de yapılmayacağının garantisini kim verebilir. Benim de parkam, benim de şemsiyem, benim de meyve bıçağım var" dedi. (SK/HK)