HDP’nin yüzde 10 barajına rağmen radikal bir karar alarak seçimlere parti olarak katılması, seçmen tabanı dahil her kesimi şaşırttı. Ancak seçim hazırlıkları başlayıp adaylar belirlendikten sonra, HDP kitlesinde tartışmalar bir kenara bırakıldı ve yerini barajı aşma kararlılığı aldı. Fırat’ın öte yakasından, Ege’den, Marmara’dan hatta Karadeniz’den gelen olumlu haberler, bu tarafta ayrıca bir heyecan yarattı. HDP’nin sadece Diyarbakır’da değil, neredeyse bütün bölgede 7 Haziran seçimlerine hızlı başlaması, bu heyecanı gösteriyor.
HDP İl Binası oldukça heyecanlı. Gidilecek yerlerin, iletişime geçilecek şahısların siyasi tutumu hakkında bilgiler burada toplanıyor. İlçelere ve köylere kimler gidecek, nasıl gidecek önceden burada belirleniyor. Özellikle şimdiye kadar HDP geleneğine uzak durmuş kesimlere kimlerin gideceği önem kazanıyor. Parti il binasında koşturan kadın sayısının çokluğu, kadınların bütün çalışmalarda etkin rol üstlendiğine işaret ediyor.
Eşbaşkan Gülşen Özer ve Ömer Önen’le randevumuz var. Ancak mahalle çalışmasında olduklarını ve birazdan geleceklerini öğreniyorum. Eşbaşkanları beklerken partili gençlerle çay içip seçimi konuşuyoruz. Şunu anlıyorum ki gençler gazetecinin kuşkulu sorularından pek hoşlanmıyor. “HDP barajı aşamasa ne olacak” sorusu, en hoşlanmadıkları soru. Çünkü HDP’nin barajı aşacağına bütün benlikleriyle inanmış durumdalar.
Diyarbakır İl Eşbaşkanı Ömer Önen geliyor, ancak Gülşen Özer seçim çalışması için şehir dışına çıkmak durumunda kalmış. Ömer Önen de çok yoğun, “Söyleşi ne kadar sürecek” diye soruyor. Elbette bir fikrim yok, ama ikimizin de zamanı kıymetli, bunu biliyorum. Sonunda anlaşıp, söyleşi için kapısı sürekli çalınan boş bir oda buluyoruz.
Ömer Önen, içine doğduğu coğrafyanın siyasetle erken yaşta tanıştırdığı insanlardan biri. BDP Diyarbakır İl Başkan görevini yürütürken KCK davasından tutuklandı. İki yıla yakın bir süredir dışarıda. Dışarı çıktıktan sonra da siyaset yapmaya devam etti. DBP Parti Meclisi’nde yer aldı. HDP kurulunca, HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanlığına seçildi.
‘Seçmenin sandığa gitmesi gerekiyor’
Aklı yapacağı işlerle meşgul olan Ömer Önen’e, “Çalışmalar nasıl gidiyor” klasik sorusunu soruyorum, söyleşiye yoğunlaşır umuduyla. “Çalışmalara erken başladık” diyor Önen. “Müşahitleri, sandık görevlilerini belirledik, teknik sorunları hızla çözdük ve sahaya indik. Bizimle çalışan bütün arkadaşların görevleri belirlendi. Herkes bu seçimin ne kadar önemli olduğunun farkında ve bu nedenle görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyorlar.”
Yapılan çalışmalar arasında elbette ev ziyaretleri, köyler, ilçeler var. Ancak şehir dışında olanlarla ilgili bilgiler de veriyor Önen. “Birçok seçmenimiz şehir dışında. Öğrenciler, mevsimlik işçiler var. Bunların seçim günü burada olması için gerekli çalışmaları yürütüyoruz. Bunun için Karadeniz’de, Ege’deki partili arkadaşlarla görüşmelerimiz devam ediyor, kaç seçmenimiz onların bölgesinde, belirlemeye çalışıyorlar. Daha şimdiden Manisa’daki 35–40 kişilik bir seçmen için otobüs ayarladık, oylarını burada kullanacaklar. Bu seçim çok önemli, hem bunun için hem de demokratik bir hak olduğu için seçmen mutlaka sandığa gidip oyunu kullanmalı. Bunu sağlamak için, biz de parti olarak elimizden geleni yapıyoruz.”
Barış dilinden çatışma diline…
Son günlerde, daha önce HDP geleneğinden gelen partilere mesafeli duran aşiretlerden, büyük ailelerden HDP’ye katılanlar oldu. Ömer Önen, bunun nedenini, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın barış dilinden uzaklaşmasına bağlıyor.
“Meydanlarda çok saldırgan, çok provokatif bir dil kullanıyorlar. Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Kürt sorunu benim sorunumdur’ demişti ve Kürt halkından büyük destek almıştı. Şimdi ‘Kürt sorunu yoktur’ demeye başladı. Ayrıca Sayın Öcalan’ın Newrozlarda okunan metinleri, Dolmabahçe’de açıklanan 10 maddelik demokratikleşme paketi herkeste bir heyecan yaratmıştı. Bu 10 maddenin tartışılması, içeriğinin hayata geçirilmesi bekleniyordu. Bir izleme heyetinin oluşturulması ve bu heyetin sayın Öcalan’la görüşmesi gerekiyordu. Bunların hiçbiri yapılmadı. Halkımız bunu görüyor. Halkımız Türkiye’nin tekçi bir zihniyetle yönetilmek istendiğinin farkında. Çatışmalar bitsin, demokratikleşmenin önündeki engeller kalksın istiyor insanlar. Daha önce Kürt sorununu çözecek umuduyla desteklediler AKP’yi. Şimdi AKP’den uzaklaşarak bizi desteklemeye başladılar. Sorunu çözeceğine inanıyorlar, HDP’ye bu yüzden katılıyorlar. Size bir şey söyleyeyim, bu seçimde HDP kazanırsa Türkiye kazanmış olacak. Türk, Kürt, Alevi… Herkes bunun farkında.”
HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Ömer Önen, anket çalışmalarına da değiniyor ve “Hazırladığı anketlerde oylarının eridiğini görüyor AKP” diyor. İlk fırsatta AKP İl Başkanı’na da soracağım soruları, iddianın sahibi Ömer Önen’e soruyorum: AKP Diyarbakır’dan aldığı oyların eridiğini görüyorsa neden bir önlem almıyor? Diyarbakır’dan aldığı oyları korumak için nasıl bir çalışma yürütüyor?
Ömer Önen, Diyarbakır’da oluşan genel bir kanıyı dile getirerek cevaplıyor soruları: “Çünkü HDP’nin güçlendiğini gören AKP milliyetçi oyların peşine düştü. 400 milletvekili hedefine milliyetçi oylarla ulaşacağına inanmaya başladı. Oylarını korumak için başka yöntemler deniyor. Makarna, kömür, beyaz eşya dağıtmaya devam ediyorlar. İş Kur AKP için çalışıyor. Diyarbakır’ın ilçesi Ergani’de oy karşılığı para çeki dağıtıyorlar. Bu adaletli bir tutum değildir tabi, halkın ekonomik bir sorunu varsa, bunun kökten çözülmesi gerekiyor.”
HDP’ye saldırılar
Batı illerinde HDP’nin seçim bürolarına ve çalışanlarına ellinin üzerinde saldırı gerçekleşti şimdiye kadar. Bölgede ve Diyarbakır’da ise partilerin çalışmaları oldukça sakin geçiyor. Caddelerde alışılagelen bayrak çokluğu yok. Çok az sayıda parti araçları sokaklarda anonslarla, şarkılarla tur atıyor henüz. En sevindirici olanı, seçime giren partilerin seçmenleri arasında bir çatışmanın çıkmamış olması elbette.
“Kitlemiz bu konuda çok duyarlı” diyor Ömer Önen. “Provokatif girişimlere karşı bütün üyelerimiz uyarılmıştır. Bir olayın çıkmaması için gayret ediyoruz. Ancak Batı’da partimize saldırılar yapılıyor. Bu üzücü bir durum, ancak daha üzücü olanı, AKP başta olmak üzere, diğer partilerin bu saldırılara karşı çıkmamasıdır.
"Yüzde 70 ile 80 arası oy hedefliyoruz"
HDP’nin kadına verdiği önem malum. Eşbaşkan Gülşen Özer yok, ancak Ömer Önen, partide kadınların rolünden söz ediyor ve “HDP kadınların ve gençlerin partisidir” diyor ve ekliyor: “Seçim çalışmalarını da onlar yürütüyor zaten.”
Önen’e, HDP Diyarbakır’dan kaç milletvekili çıkaracak, sorusunu da soruyorum elbette. Önce sokakta çok rastladığım bir tahmini yineliyor Önen: “Yüzde 70 ile 80 arasında oy almayı hedefliyoruz. En kötü ihtimalle 8 vekil göndereceğiz Meclis’e. Ama Diyarbakır’dan 10 vekil çıkarmamız imkânsız değil. Bize en uzak olan seçmen bile yanımızda durmaya başladı. Çalışmalarımız böyle verimli devam ederse, Meclis’e 10 vekili göndermemizin mümkün olacağına inanıyorum.”
Partililer kapıyı sürekli çalarak toplantıyı hatırlatıyor ve Ömer Önen giderek daha kısa cevaplar veriyor. Çok işi var, belli. Hızlıca vedalaşıyoruz. HDP’den nihayet notlarımı almış olmanın rahatlığı var üzerimde ve yeni bir toplantıya hazırlanan Ömer Önen’in yerinde olmak istemediğimi düşünüyorum… (VE/HK)