"Artık çocuklara gazetede, radyoda çok daha fazla yer vereceğiz. Çocukların haberlere katılmasını sağlayacağız."
Diyarbakır'daki çocuk hakları ve haberciliğiyle ilgili eğitimin sonunda, yerel gazeteciler bunları söylüyordu.
Başlangıçta, "Suçlu çocuklar adliyenin ön kapısından getiriliyor, arka kapısından serbest bırakılıyorlar", "Emniyetin verdiği bilgiden başka kaynağımız yok, elbette haber yapacağız" diyen gazeteciler de olmuştu; ama sona doğru, yaklaşımda belirgin değişiklikler vardı.
IPS İletişim Vakfı'nın sürdürdüğü "Medya Özgürlüğü ve Bağımsız Gazetecilik İzleme ve Haber Ağı" (BİA²) Projesi ve UNICEF Türkiye'nin birlikte düzenledikleri Çocuk Hakları Haberciliği eğitimlerinin ikincisi 17-18 Aralık'ta Diyarbakır'da gerçekleştirildi.
En çok tartışılan konuysa, suça itilmiş çocuklar ve medyanın suça itilmiş çocuklarla ilgili hak ihlalleri oldu. Katılımcılar, örnek haberler üzerinden medyadaki çocuk hakları ihlallerini analiz etti; atölye çalışmalarında, haberleri çocuk haklarını gözeterek yeniden yazdı.
Eğitime, Diyarbakır ve çevresindeki illerden 50'yi aşkın yerel gazeteci, sivil toplum örgütü temsilcisi ve avukatın yanı sıra, Diyarbakır Vali Yardımcısı Canan Hançer Baştürk de katıldı.
Baştürk, gazetecilere, "Elinizde büyük bir güç var. Ancak bu güç kontrolsüz olmamalı. Çok önemli bir iş yapıyorsunuz" derken, UNICEF'in İletişim Programı Sorumlusu Sema Hosta da, örgütün en önemli deneyiminin "yerelde çalışmak" olduğunu anlattı; birbirine coğrafi yakınlığı olan yerlerde bile koşulların çok farklı olabileceğine dikkat çekerek, özelikle kampanyalarda, "yerel basının büyük söz sahibi olduğunu" söyledi. Hosta, kız çocuklarını okullaşmasına yönelik kampanyalarda, yerel medyanın yaygın medyadan çok daha erken davranmasını ve etkili oluşunu örnek gösterdi.
Medyadaki yaygın ihlaller: Teşhir, damgalama
Gazeteci Ahmet Şık, "Medyada çocukları korumaya çalışan haberlerde bile çocuk hakları ihlal ediliyor derken" en sık gerçekleşen hak ihlallerini şöyle sıraladı:
* Mağdur/yasayla ihtilafa düşmüş çocukların kimliklerini açıklama
* Çocukların damgalanması
* Çocuklarla uzmanların yardımı olmadan görüşme
Çocuk Hakları Koalisyonu Koordinatörü Doç Dr. Serdar Değirmencioğlu'ysa Türkiye'de çocukların nüfusun yaklaşık yüzde 40'ını oluşturduğunu, ancak medyada en az temsil edilen kesim olduğuna dikkat çekti.
Çocukların medyada "acıma nesnesi olarak" yer aldığına dikkat çeken Değirmencioğlu, "Çocukların medyada iyi şeyler yaptıkları için yer alma olasılığı düşük" dedi.
Onat: Çocuk toplumun aktif bir bireyidir
Antalya Barosu avukatlarından Yasemin Onat, çocuk haklarını düzenleyen uluslararası sözleşmelerden bahsetti. Onat, ABD ve Somali'nin hâlâ onaylamadığı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'yle çocukların dört temel hakkının tanındığını anlattı: Yaşama, gelişme, korunma ve katılım hakları.
Onat, çocuk odaklı bakış açısının, çocuğu aktif bir birey, toplumun aktif bir üyesi olarak gördüğünü söyledi.
Çocuğun bütün sorumluluğun anne babaya ait olduğu gibi bir yaklaşımın yaygın olduğunu söyleyen Onat, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin ve anne babanın ötesinde, sözleşmenin eğitimcilere, hukuk ve sağlık çalışanlarına, devlet kurumlarına, politikalara, bütçeye, sivil topluma, medyaya ve uluslararası kurum ve düzenlemelere eşit sorumluluk yüklediğine dikkat çekti.
Onat, bu kesimlerin sorumluluklarını yerine getirmemesi halinde, sistemin çökeceğini anlattı.
Akço: Çocuklarla ilgili bütün soruşturmalar gizlidir
İstanbul Barosu avukatlarından Seda Akço, medyadaki çocuk haberlerinde şu noktaların sorgulanması gerektiğini söyledi:
* Çocuklar teşhir ediliyor mu?
* Damgalama var mı? Damgalamanın olmaması çocuğun tekrar suça itilmesini önler.
* Suçsuzluk karinesi, kişinin bağımsız yargı tarafından suçlu bulunana kadar suçsuz kabul edilmesi ilkesi, ihlal ediliyor mu?
* Hukuki kavramlar doğru kullanılmış mı?
Doğru kullanılmayan hukuki kavramların, hak ihlalini meşrulaştırdığını söyleyen Akço,buna örnek olarak da "çocukların sorgulandığını" anlatan haberleri erdi:
"Yasaya göre, 18 yaşın altındaki çocuklar sorgulanamaz. 12 yaşın altındakilerin cezai sorumluluğu yoktur; suçlu denemez."
Akço, genelde bütün hazırlık soruşturmalarının, çocuklar söz konusu olduğunda bütün soruşturmaların basına ve kamuoyuna karşı gizli olduğuna dikkat çekti; medyanın çocuk haklarını ihlal ettiğinde izlenebilecek hukuki yolları da şöyle özetledi:
* Yayın organıyla ilgili suç duyurusunda bulunulabilir.
* Veli, ceza davası ve tazminat davası açabilir.
* Gerekirse, baro, çocuğa ve ailesine avukat tayin eder.
Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 17. maddesinin, çocukların kitle iletişim araçlarından bilgi, belge ve haber alma hakkını düzenlediğini anlatan Akço, yayınların nitelikleriyle ilgili iki ana başlık olduğunu söyledi:
* Çocuğun gereksinimlerine uygun bilgi ve belge
* Yayınların afişe edici, zarar verici ve damgalayıcı olmaması
Akço, medyanın bu konuda yapabileceklerini de şöyle özetledi:
* Medya BM Binyıl Kalkınma Hedefleri'ni öne çıkarabilir, işleyebilir.
* Çocuk kitapları yayınlamalı
* Çocuğun esenliğine zarar verecek bilgi/belgelere karşı koruyucu kurallar geliştirmeli
* Çocukların toplumdaki olumlu yönlerini pekiştiren haberler yapmalı. Böylece, suça itilmiş çocuklarla ilgili "tehlikeli" önyargısı kırılabilir. Bu haberlerde çocukların rızasını alma şartı uygulanmalı.
Akço ve Onat'ın gerçekleştirdiği "Basının Rolü" atölye çalışmasındaysa, katılımcılar çocukların, ailelerin, toplumun ve medya yöneticilerinin medyadan beklentilerini analiz etti. Akço, medyanın sistemi korkmadan eleştirebilmesinin önemini vurguladı.
Tosun: Hakları ihlal ettiğinize ne olacağının farkında mısınız?
Ege Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Gülgün Tosun da, "bilgiyi, neyin bilgi olduğunu kurgulayanın" medya olduğuna dikkat çekerek, haber örnekleriyle çocukların medyada nasıl temsil edildiğini anlattı.
"Hak ihlal eden haberleri yaptığınızda ne olacağının farkında mısınız" diye soran Tosun, medyanın çocuk hakları ihlallerinde kurumlara zarar gelmeyecek, kurumları meşrulaştıracak şekilde haber yaptığına dikkat çekti.
Çocuk haklarıyla ilgili ihlallerin medyada yer bulamadığını söyleyen Tosun, gazetecilere, "Taraf olun; hakların tarafında olun. Resmi kaynağa dayanmak nesnellik değildir" dedi.
Tosun, medyanın neler yapabileceğine dair de şunları söyledi:
* Medya, medyada çocuğun durumunu konu edinebilir.
* Çocukların medyaya nasıl katılabileceğinin yolları araştırılabilir.
* Çocuk dostu medya yaratılmalı. Medyanın zararlı etkilerinden çocuğu nasıl koruyabiliriz, sorusu sorulmalı.
Değirmencioğlu: Gazeteler çocukları dışlamayı sürdürürse, gelecekleri olmayacak
Katılımın çocukların temel hakkı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Değirmencioğlu da, çocukların medyaya katılımının olanaklarını anlattı.
Araştırmalarda, çocukların ve gençlerin medya tercihlerinde televizyonun ve İnternet'in, popüler kültürün öncelik taşıdığına dikkat çeken Değirmencioğlu, "Bu tercihlerde gazeteye yer yok. Eğer gazeteler çocukları dışlamayı sürdürürlerse, gelecekleri olmayacak" dedi.
Değirmencioğlu, katılımın, karar sürecinde yer almak, etkili olmak aktif müdahale olanağının bulunması, çocuğun yetişkinlerle birlikte çalışması anlamına geldiğini söyledi.
Çocuklarla birlikte çalışmanın "daha az süzgeç ve yeni fikirler, yaratıcılık olanakları" demek olduğunu söyleyen Değirmencioğlu, "Gazetecilerin 'ben değiştiremem değil, fark yaratacağım' bakışını benimsemeleri gerek" dedi ve yerel medyanın avantajına dikkat çekti:
"Yaygın medya, steril yapısı nedeniyle çocuktan uzak; oysa yerel medyanın çok olanağı var."
Değirmencioğlu, çocukların katılımının sağlandığı yayınlara da örnek verdi. 1999 Marmara depreminin ardından depremden etkilenen gençlerin çıkardığı ve doğrudan kendi dertlerini konu ettiği Ağustos gazetesi, Güney Afrika'daki yerel Bush Radio (Çalı Radyosu), ABD'de içeriğini çocukların hazırladığı, editörlüğünü yetişkinlerin yaptığı storesoup.com Değirmencioğlu'nun sözünü ettiği "birlikte çalışma"nın başarılı örnekleri.
Eryılmaz: Güçsüz grupların söz hakkı vardır
Gazeteci Tuğrul Eryılmaz da, "güçsüz bir grup olarak çocukların" medyada temsiline değindi.
Eryılmaz, "Medyanın güçsüz grupların seslerini duyurabilmesi için toplumsal sorumluluğu vardır" dedi:
"Bu gruplar medyada doğru temsil edilmek zorunda. Bu grupların söz hakkı vardır."
Şık: Konu çocuksa onlara sorun
Gazeteciler için çocuklarla görüşmenin ilkelerini anlatan Ahmet Şık, gazetecilerin çocuklarla empati kurması gerektiğini söyledi. Şık, çocuklarla görüşmeye dair önemli noktaları şöyle sıraladı:
* Çocukları dinleyin, dinlediğinizi hissettirin
* Çocukları ciddiye aldığınızı hissettirin
* Çocukların düşüncelerini almaya özen gösterin
* Konu çocuksa, mutlaka çocuklara sorun
* Farklı kesimlerden çocuklarla görüşün, görüşmede kültürel arklılıkların etkilerini gözetin
* Görüşmeye bol zaman ayırın
* Çocukların kullandığınız fotoğraf makinesi, kayıt cihazı, kamera gibi donanımlarla ilişki kurmasını sağlayın
* Çocuklarla kendilerini eşit hissedecekleri mekanda/ortamda görüşün
* İstemiyorsa, fotoğraf ve ad kullanmayın
* Dilde basitliğe nem verin
* Denetimin çocukta olduğunu ona hissettirin. (TK)
Katılımcılar
Adıyaman: Abdullah Kesici (Adıyaman'da Bugün), Behice Doğan (Antik Pere Dergisi ), Yıldız Sarıgül (Güne Bakış Gzetesi ), Hamit Yaşar (Mercan Tv), Bilal Çolak (Gap Ekspres)
Batman: Feyaz Dursun (Çağdaş Gazete), Şehmuz Temiz (Batman Gazetesi), Ayla Temiz (Işık Gazetesi), Osman Seyrek (Batman Umut Gazetesi ), Metin Özmen (Sason Yenibahar Gazetesi), Mehmet Zeki Şaşmaz (Gençlik Fm), Yusuf Uyanık (Doğuş Gazetesi), Şehymus Soner (Mezopotamya Gazetesi), Feyzi Demir (Medya Gazetesi)
Diyarbakır: Murat Taşkıran (İHD Diyarbakır ), Ayten Yakut (Kamer Vakfı), Hacer Kakı (AÇEV), Bülent Boztepe (Çermik Gazetesi), Tolga Arıtürk (ÇYDD), Zehra Demir (Diyarbakır Barosu), Telli Çiçek (DİHA), İbrahim Karaaslan (Cumhuriyet), Canan Atabay (Diyarbakır Barosu), Mahmut Oral (Cumhuriyet), İbrahim Evirgen (Yeni Yurt Gazetesi), Nurten Topdemir (Anadolu Ajansı), İbrahim Ateşoğlu (NTV), Ahmet Ün (Hakpel Gazetesi), Cengiz Analay (Diyarbakır Barosu)
Hakkari: Yasemin Demir (Hakkari FM), Hakan Taş (Hakkari Dergisi)
Malatya: Mustafa Kısacık (Çağlar Radyo)
Mardin: Hüseyin Demir (Yeşil Ova Gazetesi), Fevzi Şimdi (Show Radyo), M.Halis İş (Habur Gazetesi), İbrahim Aydoğan (Kızıltepe'nin Sesi Gazetesi), Hurşit Aydoğan
Siirt: Gülhüner Kılıççıoğlu (Mücadele Gazetesi), Cumhur Kılıççıoğlu (Mücadele Gazetesi), Evin Saklam (Siirt Yaşam), Sara Turhan (Siirt Yaşam), Fehmi Budak (Doğuş Gazetesi), Turan Koyuncu (Güney Gazetesi), Atilla Durak (Son Söz Gazetesi), Murat Bardak (Öz Adalet Gazetesi)
Şanlıurfa: Müslüm Aktürk (Bizim Gazete)
Nejla Aktürk (Radyo Mega)
Şırnak: Orhan Erden (Çağdaş Şırnak Gazetesi), Zekeriya Güneş (Haber 73)
Van: Osman Nuri Yıldız (Merkür TV)