"Bugüne kadar cumhurbaşkanı eşlerinin öncelikli konuları kadınlarla ilgili alanlarda yaptıkları çalışmalar oldu. Mesela Semra Özal kadın sağlığı ve aile planlaması üzerine çalıştı. Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer Çankaya'da bulunduğu yedi yıl boyunca enerjisinin çoğunu eğitim için harcadı. Hayrünnisa Gül de erken evliliklerle ilgili bir çalışmaya öncelik verebilir. Dışişleri deneyimlerinden hareketle yurt dışında eşine ve kendisine en çok sorulan konulardan biri olan 'namus' cinayetleri ve kadına yönelik şiddet konusunda da çalışmalar yapabilir."
Uçansüpürge Genel Koordinatörü Halime Güner Hayrünnisa Gül'ün erken evlilikler konusundaki bakış açısını bianet'e yorumladı.
Bugün cumhurbaşkanlığı seçiminin 3. turunda Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Yani Hayrünnisa Gül'ün "first lady" olması da bir anlamda kesin.
"Ocak ayında Uçan Süpürge'nin erken evlilikler konusunda yaptığı çalışmanın konu edildiği bir toplantı düzenledik. Yurt dışındaki örnekleri de dikkate aldığımız bir projenin Ankara'da düzenlediğimiz değerlendirme toplantısına Dışişleri Bakanının eşi sıfatıyla aramızda bulunmasını istediğimiz Hayrünnisa Gül'ü de davet etmiştik. Hayrünnisa Hanım toplantıya katılamamış ancak erken evlenmenin doğru olmadığını, her ne kadar kendisi erken yaşta evlenmiş ve halen mutlu bir evlilik sürüyor olsa da bunun herkes için geçerli olamayabileceğini belirtmişti.”
Güner, şöyle devam etti:
"Hayrünnisa Hanım 'Beni bilerek mi aradınız' diye sordu. Bilerek aramamıştık. Erken evlilik Hayrünnisa Gül'ün hayat mücadelesi içinde. Gül bir işin sonunu görmeye meyilli, takipçi ve cesur. 'Namus' cinayetleri ve erken evlilik üzerine çalışma yapabilecek biri. Özellikle Hayrünnisa Hanım'a dikkatler bu kadar çekilmişken 'erken evlilik' sorunun hep gündemde kalmasına, çözüm için resmi kurumlardan sivil topluma kadar herkesin harekete geçmesine yardımcı olabilir"
Erken evliliklerin önüne neden geçilmeli?
Uçansüpürge'ye göre küçük yaşta evlilikler kız çocukların ruhsal ve bedensel gelişimleri üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Eğitimin kesintiye uğramasına, ileriki yaşlarda da buna bağlı olarak istihdam olanaklarına yeteri kadar erişememelerine neden oluyor, sosyalleşmenin önünde de bir engel teşkil ediyor.
Erken evlilik aile içinde şiddete maruz kalma riskini arttırıyor, cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma olasılığını güçlendiriyor. Kadın üzerindeki sosyal baskıyı artırıyor ve toplumsal cinsiyet rollerini pekiştiriyor.
Seda Akço'ysa "demokratik toplum" için cumhurbaşkanından ve eşinden beklentilerimiz olması gerektiğini vurgulamış, Çankaya'dan küçük yaşta kız çocuklarının yetişkin erkeklerle evlendirilmesinin çocuk hakkı ihlali olduğunun ve çocukların gelişimlerine zarar verdiğinin altını çizmişti.
"Bundan sonra kızların erkeklerle eşit haklara sahip olabilmeleri için uğraş vermelerini isteyebiliriz. Ya da en azından bu konu ile ilgili samimi düşüncelerini açıklamalarını isteyebiliriz. Bilmiyorum ne yaparız? Hele bir feministler tatilden dönsün." (GG)