“Türkiye’de kadınları rencide etmek, onlar arasında örtülü insanlar, örtüsüz insanlar gibi ayrımcılık başlarsa bu çok farklı boyutlara gider. Onun için zaten Anayasamız bunları yasaklamıştır.”
Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül, Hayrünnisa Gül’ün başörtüsünün sık sık gündeme getirilmesi üzerine kadınları örtülü-örtüsüz diye ayırmanın ahlaken de hukuken de yanlış olduğunu, örtünmeye zorlamak gibi tersine zorlamanın da yasak olduğunu vurguladı.
"Kadınlar bireysel tercihleri nedeniyle rencide edilemez"
“Biz Türkiye’de yaşıyoruz. Anayasamızda insan hakları kurallarını sakın unutmayın. Herkesin bireysel tercihleri var. Cumhurbaşkanı adayı benim, eşim değil.”
Gül'ün cumhurbaşkanı adayı olması sürecinde Hayrünnisa Gül'ün kendisi üzerinden sürmekte olan tartışmalarla ilgili “Ben sana ayak bağı oluyorum, biraz uzaklaşayım mı” dediğini aktaran Abdullah Gül:
“Ben bundan çok etkilendim. Bu olabilecek bir şey mi? Ailemizle bu konudan çok rahatsızız. Geçen gün bir karikatür yayınlandı. Karikatürde Köşk’ün kapısında türbanlı bin kadın çizilmiş. İçerdekiler de ‘bu kim dilenci mi, fakir mi’ gibi şeyler söylüyorlar. Rencide etmek hak mıdır?”
"Kadınlar bir simgeye indirgenmemeli"
Abdullah Gül’ün annesi Adeviye Gül’se konuyla ilgili şöyle konuştu:
“Hayrünnisa Gül başını baskı ile örtmüş değil. Kendi isteği ile vaktinde örtmüş. Baskı sonucu son zamanda örtmüş olmadığı için neden açsın ki? Başörtüsü sorun olacak bir şey değil. Yurt dışına gidiyor. Hiçbir baskı ile karşılaşmıyor. Bu tip sözler bizi üzüyor. Gereksiz bir baskı olduğuna inanıyorum.”
Türkiye’de “resmi ideolojinin” kadınların Cumhuriyetin modernliğinin simgesi olmaya indirgendiğini belirten Kültür ve Siyasette Feminist Yaklaşımlar Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Özlem Aslan siyasetçilerin kadın bedeni üzerinden “sabun köpüğü” tartışmalar yürüttüklerini söylemişti. (GG)