Beytüşşebap İlçe Emniyet Amirliği'nde görevli üç polis memuruyla aynı anda karşılıklı olarak darptan şikayetçi olan Doğan Haber Ajansı (DHA) Beytüşşebap muhabiri Emin Bal (24) sanık olarak yargılanıyor.
Savcılık, gazetecinin şikayet ettiği Muharrem Başel, Tamer Kılıç, Namdar Kürşat ve Mahmut Ekim isimli polisler hakkındaki kararını bir buçuk yıl sonra verdi: Takipsizlik.
Dört polisin "bize saldırdı" dediği gazeteci, 10 Ekim 2006 günü bir silahla yaralama olayını izlemek için Adliye binasına girmeden önce motosikletini Hükümet Konağı'nın önüne park ettiğini, motorunu oradan kaldırmasını isteyen Muharrem Başel isimli polise "Bir şey sorup çıkacağım" demesi üzerine bu kişinin kendisini kolundan tutup ittikten sonra, "Bunu Emniyete alalım" diye talimat verdiği, ardından da Emniyet Müdürlüğü'nden polislerin saldırısına uğradığını iddia etmişti.
"Dava, muhbirlik yapmayı reddettiğim için"
İddiaya göre, polis aracına alınan gazeteci, bu görevlinin hakaretlerine maruz kaldı ve kendisine küfürler edildi. Bal, şikayetçi olduğu için de polis memurunun "Senin dükkanına bomba koyacağım. CD'lerin arasına başka görüntü yerleştiririm" sözleriyle kendisini tehdit ettiğini savundu.
Gazeteciye altı günlük iş göremez raporu verilirken Bal'ı Emniyet müdürlüğünde kendisini dövmekle suçlayan polise yedi gün iş göremez raporu verilmişti.
17 Temmuz'da polisler hakkındaki şikayeti görüşen Beytüşşebap Cumhuriyet Başsavcılığı, dört polisin "O bize saldırdı" ifadesi ile Bal'ı muayene eden Dr. Mustafa Soner'in "sağ ve sol dirseğindeki yara yüzde 90 eski" şeklindeki beyanatı üzerine dava açılmasına gerek görmedi.
Polisler: "Lokalde ağırladık, o bize saldırdı"
Savcılıklarca ifadeleri alınan polislerden Başel, "Bize karşı koydu, beni darp etti. Biz onu Emniyet lokalinde ağırladık" derken Kürşat, "Bal, bana ve Başel'e saldırdı" şeklinde ifade verdi. Diğer polis Ekim'in de ifadesi aynıydı: "Bana ve Başel'e şiddet ve cebir uyguladı". Kılıç da, "Emniyet lokalinde tutulurken dirseğindeki eski yarasını kaşıyordu. Kan akınca pansuman yaptık" biçiminde ifade verdi.
Geçen hafta gazetecinin varlığını öğrendiği kararında Savcı Veli Karabacak, "Şüpheliler hakkında delil yetersizliğinden kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına" karar verdi.
Daha önce bir açıklama yapan gazeteci, "Beytüşşebap Emniyet Amirliği'nin içinde polis memurlarını darp etmekle suçlanıyorum. Böyle bir olay akla ve mantığa hiç sığar mı? 40 polisin olduğu ortamda Emniyetin içinde gözaltındayken polis memurlarını darp etmem imkansızdır" demişti.
Karara, 15 gün içerisinde Siirt Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz edilebilecek. (EÖ/EZÖ)