Hawar gazetesi yetkilisi ve Aram Yayınevi sahibi Bedri Adanır, "PKK örgütünün propagandasını yapmak" iddiasıyla 8 Ocak 2010'da girdiği cezaevinden çıkamıyor.
Adanır, tutukluluğu alternatif yargı denetimi yoluyla istisnai hale getirmek amacıyla 5 Temmuz'da çıkarılan 3. Yargı paketinden üç ay sonra hala Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde.
Diyarbakır Özel yetkili 6.Ağır Ceza Mahkemesi'nde 13 Eylül'de görülen 17. Celse sonunda da gazeteci, "Uzun süredir tutuklu ve mağdurum. Tahliyemi istiyorum" demesine karşın tahliye edilmedi.
Duruşmayı izleyenler arasında Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) başkanı Arne König ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) başkanı Ercan İpekçi de vardı.
Hakim Bekir Soytürk başkanlığındaki mahkeme, avukat Cemil Özen'in mazeret bildirerek katılmadığı ve Adanır'ı Osman Çelik'in savunduğu duruşmada gazeteciyi, "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek ve örgüt propagandası yapmak suçunun vasıf ve mahiyeti, tüm dosya kapsamına göre kuvvetli suç şüphesinin devam ettiğine" kanaat getirerek tahliye etmedi.
Mahkeme: Tutuklama tedbiri makul
Duruşmada söz verilen avukat Çelik de, müvekkilinin PKK'nin hapisteki lideri Abdullah Öcalan'ın görüşlerini kitaplaştırdığı ve yasadışı olduğu iddia edilen kitap ve dergileri Kızıltepe'ye gönderdiği gerekçesiyle uzun süredir hapiste tutularak mağdur edildiğini, bu nedenle de tahliye edilmesi gerektiğini ifade etti.
Mahkemeye göre ise, "isnat edilen suç için öngörülen ceza miktarı nedeniyle kaçma şüphesi var", "tutuklama tedbiri makul ve dosya kapsamıyla uyumlu", "adli kontrol uygulaması tutuklamadan beklenen amaca ulaşılmasını sağlayamayacak". Bu nedenle Adanır, 27 Kasım'a kadar tutuklu kalacak. Bu arada Adanır ve avukatları, savcının mahkumiyet istediği esas hakkında mütalaa ile ilgili savunmalarını hazırlayacaklar.
Cumhuriyet Savcısı, daha önce sunduğu ve "Terör örgütünün ve elebaşısının propagandası yapılan kitapların ve yayınların dağıtımını yaparak ve yasadışı PKK terör örgütünün yayın organı gibi hareket ederek bir bütün halinde sanığın örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek ve örgüte bilerek isteyerek yardım etmek suretiyle örgüt üyesi olmak suçunu da işlediği tüm dosya kapsamında sabit olduğundan; 7 kez TMK 7/2 ile birlikte, TCK 314/3 ve 220/6-7. maddeleri yollamasıyla TCK'nin 314/2, 3713 sayılı TMK'nın 5. Maddesi, TCK'nin 53, 54, 58/9 ve 63. Maddeleri uyarınca da cezalandırılması"nı istediği esas hakkındaki mütalaasını 17 Kasım 2011'de de yineledi.
Bedri Adanır kimdir?
1995 yılında 12 yaşındayken Yeni Politika gazetesinin dağıtımını yaparak basın sektörüyle tanışan, 1999'da da Özgür Halk dergisi için Diyarbakır'da muhabirlik yapmaya başlayan Adanır, 8 Ocak 2010'dan bu yana cezaevinde bulunuyor.
Gazetecinin tahliye talebi, devletin Oslo'da müzakere yürüttüğü ortaya çıkan ve Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) da "şiddet eylemlerini teşvik etmek" için eleman sokmasıyla gündeme gelen PKK örgütünün propagandası yapmak ve örgütün üyesi olması iddiasıyla sürekli reddediliyor.
Sahibi olduğu Aram Yayınları bünyesinde, 2009'da PKK'nin hapisteki lideri Abdullah Öcalan'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AHİM) sunduğu savunmalarını üç cilt olarak Demokratik Uygarlık Manifestosu adıyla yayınladığı gerekçesiyle de yargılanıyor.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Hawar dergisinde çıkan yazılar ile ilgili davayı dergiye yapılan baskınla ilgili açılan diğer bir davayla birleştirmişti. (EÖ)
* Bedri Adanır bianet'in Hapis Gazeteciler "Suç"larını Anlatıyor yazı dizisine "İnadina Gazeteciyim" başlıklı mektubuyla destek vermişti.