* Fotoğraflar: Alper Altay
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Bursa'nın Mudanya ilçesinde, diş hekimi Alper Altay'ın bir tekneden çektiği görüntülere Marmara Denizi'ndeki deniz salyası/ müsilaj yoğunluğu yansıdı.
Altay, geçen ay, Güzelyalı Marina'daki teknesine bakmak için gittiğini ve sıra dışı bir manzarayla karşılaştığını söyledi.
İlk bakışta marinayı bir beton tabakanın sardığını düşündüğünü belirten Altay, "Bütün marina beton malzemeyle kaplı gibiydi. Yaklaşınca hafif bir hareket gördüm. Şaşırdım. Müsilajın o boyutta olacağı aklıma gelmemişti” dedi.
TIKLAYIN - Marmara Denizi için 22 maddelik "koruma eylem planı"
“Doğaya verdiğimiz zarar sonsuz”
Anadolu Ajansı’nın (AA) konuşan Altay, tabakanın yoğunlaşmış ve dalgalarla beraber katlanmış hale geldiğini fark ettiğini anlatarak, şunları söyledi:
"Bir teknenin üzerine çıktım ve ayağımı aşağıya uzattım, baktım. Sünger, hatta daha kalın bir tabaka gibiydi. Açıldığında, dış cephe yırtıldığında kötü bir yosun kokusu gibi geldi. Yakın zamanda yine gittiğimde o kalın tabakanın dağıldığını ve marinanın yemyeşil olduğunu gördüm.
“5 santim aşağısını görmek mümkün değildi. Muhtemelen deniz altına çok büyük zarar verdi. Bir şekilde engel olmak lazım. Yine insanlıktan geçiyor bu. Doğaya verdiğimiz zarar sonsuz."
“Çok üzücü ve büyük hayal kırıklığı”
"Uçsuz bucaksız bir denizden bahsediyoruz. İnsanların deniz kenarında az olduğu bir kapanma sürecini yaşamıştık. Buna rağmen böyle olduysa uzun dönemde ne olacağını düşünmek istemiyorum.
TIKLAYIN - "Plan sözde kalırsa Marmara'yı daha kötü senaryolar bekliyor"
“Arzu ediyorum ki organik bir kalıntı olsun, doğa kendi kendine bunu yok edebilsin. Bir kimyasal kalıntıysa uzun dönemde çok büyük etkilerini göreceğiz. Çok üzüncü ve büyük hayal kırıklığı."
Müsilaj nedir, neden ortaya çıkar?Balıkçıların nez, köpük ya da salya olarak tanımladığı müsilaj tek hücreli bitkisel canlılardan bir tür fitoplankton olan Gonyalux fragilis’in yoğun çoğalması ve oluşturduğu renk sarmalı. Sakin denizlerde kendini daha çok gösteren müsilaj, doğal olmasına rağmen aşırı çoğalınca ekosisteme zarar verebiliyor. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) sarı, beyaz, renkli çamurumsu bu maddenin son iki yıldır, Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi’nde suyun üstünde ve altında sıkça görülmeye ve yayılmaya başladığını belirtiyor. Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorununa 2007 yılından bu yana dikkat çeken Marmara Çevresel İzleme Projesi (MAREM) ise bu tür anomalilerin denizde kirlenme düzeyinin göstergesi olduğuna işaret ediyor. Proje yöneticisi Levent Artüz çok yapışkan, bulaşkan bir yapıya sahip olan müsilajın denizdeki canlıların sonunu getirebileceğini vurguluyor. Balık yumurtalarının büyük çoğunluğunun denizin yüzeyinde bulunduğuna ve yüzeydeki yumurtaların müsilajın içinde hapsolarak yaşama şanslarını kaybettiğini belirten Artüz larvalar için de aynı şeyin söz konusu olduğunu kaydediyor. Artüz'ün 1+1'de aktardığı bilgilere göre müsilaj zamanla, hareket edemeyen (sesil) midye, istiridye, tunikatlar gibi canlıların üzerine de çöküyor, deniz çayırlarını örtüyor ve ışıkla temaslarını kesiyor. Öte yandan uzmanlar müsilajın nedenlerini ise kıyıların doldurulması ve atıklar nedeniyle denizdeki oksijen kaybı ve küresel iklim değişimine bağlı olarak Akdeniz havzasında sıcaklıkların yükselmesi şeklinde açıklıyorlar. Marmara Denizi ne durumda?Deniz yüzey sıcaklığı verilerine bakıldığında, Marmara Denizi'nin sıcaklığı bu yıl 40 yıllık ortalama verinin 2,5 derece üzerinde, yani 2,5 derecelik bir anomali söz konusu. Marmara Denizi'nin çevresinde yaklaşık 25 milyon insan yaşıyor. Türkiye'nin endüstrisinin yarıya yakını da Marmara Denizi'nin çevresinde yer alıyor. Yani evsel, endüstriyel ve tarımsal atıkların tümü doğrudan ya da dolaylı olarak Marmara Denizi'ne gidiyor. Ne yapılmalı?Bilim insanları müsilaja karşı yapılması gereken en önemli şeyin Marmara'ya arıtılmamış atığın boşaltılmaması olduğunu söylüyor. İklim değişikliğini de dikkate alan yeni bir atık yönetim politikası geliştirilmesi için çalışmalara bir an evvel başlanılması da bir diğer öneri olarak sunuluyor. |
(TP)