* Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Marmara Belediyeler Birliği’nin (MBB) deniz salyası/müsilaj sorununu görüşmek için düzenlediği Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Toplantısının ardından “Marmara Denizi’ni koruma eylem planı”nı açıkladı.
Marmara Denizi'nin koruma alanı ilan edileceğini duyuran Kurum, "Bilim insanlarının ‘denizlerimizdeki azot miktarını yüzde 40 oranında düşürürsek bu işi kökten çözeriz ve Marmara Denizi eski haline 5 yıl içerisinde gelir’ diye görüşleri var. Bu görüş doğrultusunda çalışmaları yürüteceğiz" dedi.
TIKLAYIN - Bakan Kurum: Marmara'yı kaderine terk etmeyeceğiz
22 maddede müsilaj mücadelesi
Bakan Kurum Marmara’da müsilaja karşı yürütülecek 22 maddelik eylem planını şu sözlerle duyurdu:
- Marmara bölgesinde kirliliğin azaltılması ve izleme çalışmalarının yürütülmesi amacıyla; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ilgili kurum ve kuruluşlar, üniversiteler, sanayi odaları ve STK'lardan müteşekkil Koordinasyon Kurulu; Marmara Belediyeler Birliği bünyesinde ise Bilim ve Teknik Kurulu oluşturulacak. Koordinasyon Kurulu önümüzdeki hafta itibariyle oluşturulacak.
- Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı üç ay içerisinde hazırlanarak çalışmalar bu plan çerçevesinde yürütülecek.
- Marmara Denizi’nin tamamını koruma alanı olarak belirleme çalışmaları başlatılacak, 2021 yılı sonuna kadar tamamlanacak. 11.350 km2’lik yüzey alanına sahip olan Marmara Denizi’mizde koruma alanları belirlemek için çalışmalarımızı başlattık. Bu çalışmalarımızla Marmara Denizi’nin biyolojik çeşitliliğini de koruma altına alacağız.
- Acil müdahale kapsamında 8 Haziran 2021 tarihinden itibaren, 7/24 esasıyla, Marmara Denizi’ndeki müsilajın bilimsel temelli yöntemlerle tamamen temizlenmesine yönelik çalışmalar başlatılacak. Hâlihazırda; Marmara Denizi’nin hemen hemen her noktasında deniz yüzeyi temizleme araçlarımızla, teknelerimizle temizlik çalışmalarını bir seferberlik anlayışıyla başlattık. 8 Haziran Salı günü de tüm kurumlarımızla, belediyelerimizle, doğa severlerimizle, sporcularımız, sanatçılarımız, tüm vatandaşlarımızla birlikte, bir seferberlik anlayışıyla, Türkiye’nin en büyük deniz temizliğini yapacağız.
- Bölgede bulunan mevcut atık su arıtma tesislerinin tamamı ileri biyolojik arıtma tesisine dönüştürülecek. Atık suların ileri biyolojik arıtım yapılmaksızın Marmara Denizi'ne deşarjını engelleyici hedefler doğrultusunda çalışmalar yürütülecek. Marmara Bölgesindeki atık suların yüzde 53’ü ön arıtım, yüzde 42’si ileri biyolojik arıtım ve yüzde 5’i biyolojik olarak arıtılmaktadır. Tüm bu arıtma tesislerimizi yapacağımız teknolojik dönüşümle, ileri biyolojik arıtma ve membran arıtma sistemlerine dönüştüreceğiz. Bilim insanlarımıza göre azot miktarını Yüzde 40 oranında düşürürsek bu işi kökten çözeriz. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde Marmara Bölgesinde bulunan tüm illerimiz, atık su arıtma tesislerini dönüştürmeye yönelik çalışmalarını tamamlayacaklar.
- Marmara Denizi’ne deşarj yapan atık su arıtma tesislerinin deşarj standartları 3 ay içerisinde güncellenerek hayata geçirilecek. İlgili mevzuata yeni düzenlemeler getireceğiz. Deşarj standartlarını Marmara Denizinin hassas yapısını dikkate alarak yapacağımız bu düzenlemeyi uygulamaya alacağız.
- Arıtılmış atık suların mümkün olan her yerde yeniden kullanımı artırılacak, desteklenecek. Temiz üretim teknikleri uygulanacak. Sadece ülkemizde değil, bütün dünyada su kaynakları iklim değişikliğinden önemli oranda etkilenmekte. Bu nedenle arıtılan suların geri kazanımı büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda, ülkemizde hâlihazırda yüzde 3,2 olan arıtılarak yeniden kullanılan atık su oranımızı 2023 yılında yüzde 5’e, 2030 yılında ise yüzde 15’e çıkarma hedefimiz var. Gerekli tüm adımları attık, atıyoruz. Marmara’ya deşarj yapan arıtma tesislerimizde de döngüsel ekonomi ilkelerine uyulacak, suyun yeniden kullanımı desteklenecek. Suyumuzu ne kadar geri kazanırsak, Marmara’ya o kadar az su deşarj ederiz. Bu manada tüm tesislerimiz de gerekli sistemleri kuracak. Finansal desteklerle tesis dönüşümünü hızlandıracağız. Atık su oluşumunun azaltılması için gerekli tüm temiz üretim teknik ve teknolojilerini hızlıca hayata geçireceğiz.
- Atık su arıtma tesislerini gerektiği gibi işletmeyen OSB'lerin rehabilitasyon ve iyileştirme çalışmalarıyla ileri arıtma teknolojilerine geçişi hızlandırılacak. Arıtma tesislerini, nasıl yapacaklarına dair standartları tüm OSB’lerimize vereceğiz. Verdiğimiz tarih içerisinde hayata geçirip geçirmediklerini takip edeceğiz. Tesisleşmesini gerçekleştirmedikleri takdirde, her türlü cezai işlemi ve hatta kapatma cezasını tavizsiz bir şekilde uygulayacağız.
- Atık su arıtma tesislerinin yapımı ve işletilmesini çok daha kolay hale getirmek için kamu-özel sektör işbirliği modelleri hayata geçirilecek. Bu konuda kanuni düzenlemelere giderek, atık su arıtma tesislerinin yapım ve işletmelerine Bakanlık olarak destek vereceğiz.
- Marmara Denizi’ne gemilerin atık sularının boşaltılmasının önlenmesine yönelik üç ay içerisinde düzenleme yapılacak. Bu düzenlemeyle Marmara Denizi’ne giriş yapan gemilerin atıklarının Boğaz girişlerinde atık alma gemilerine veya atık kabul tesislerine vermelerini sağlayacağız. Bu kapsamda yerel yönetimlerimizle birlikte gemilerin takibini sıkı bir şekilde yapacağız. Denetimlerimizi artıracağız.
- Tersanelerde temiz üretim teknikleri yaygınlaştırılacak. Tersaneler deniz ile doğrudan temasta olan gemi inşa ve bakım merkezleridir. Bu noktalarda daha çevreci teknikler kullanılarak olası deniz kirliliklerinin önüne geçeceğiz.
- Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından yapılan çalışmalar çerçevesinde; alıcı ortama deşarj yapan atık su arıtma tesislerinin tamamı 7/24 online izlenecek. Marmara Denizi’ndeki 91 izleme noktası 150'ye çıkarılacak. Türkiye Çevre Ajansı eliyle, Marmara Denizi ile ilişkili tüm havzalardaki denetimler uzaktan algılama, uydu ve erken uyarı sistemleri, insansız hava araçları ve radar sistemleri kullanılarak artırılacak. Tıpkı Kentsel Dönüşüm projelerimizde yaptığımız gibi, 3 boyutlu modellemeyle, meteorolojiden kirlilik yüklerine kadar çok sayıda veriyi içeren Marmara Denizi’nin dijital ikizini oluşturacağız. Marmara’nın tüm kirlilik kaynak ve yoğunluklarını detayları göreceğiz. Bu bölgelerdeki değişimleri anlık olarak takip edeceğiz. Hemen müdahale edeceğiz. Sadece bugün değil, ileride Marmara Denizi’nde yaşanabilecek muhtemel olumsuz bir durumda, erken müdahale imkânına kavuşmuş olacağız.
- Marmara Denizi kıyılarını kapsayacak şekilde Bölgesel Atık Yönetimi Eylem Planı ve Deniz Çöpleri Eylem Planı üç ay içerisinde hazırlanarak uygulamaya konulacak. Denizlerimizde oluşan plastik gibi katı atıkların, deniz çöplerinin yüzde 90’ı karasal kaynaklıdır. Yani evlerimizde, sanayimizde üretilmektedir.
- Biz karada etkin olarak atıkları topladığımızda zaten denize girişleri önlenmiş olacak. Bu manada, 1 yıl içinde Marmara bölgesinin tüm illerinde, ilçelerinde Sıfır Atık Uygulamasına geçeceğiz.
- İyi tarım ve organik tarım uygulamaları ile basınçlı ve damlama sulama sistemleri yaygınlaştırılacaktır. Böylelikle sulamada kullanılan su miktarını azaltacağız, dereler vasıtasıyla kirliliklerin Marmara Denizi’ne ulaşmasını engellemiş olacağız.
- Marmara Denizi’yle ilişkili havzalarda, dere yataklarına yapay sulak alanlar ve tampon bölgeler oluşturularak kirliliğin denize ulaşması önlenecektir.
- Zeytin karasuyu ve peynir altısuyu kaynaklı kirliliğin önlenmesi için, atık su azaltımını gerçekleştirecek teknolojik dönüşümler sağlanacaktır.
- Fosfor ve yüzey aktif madde içeren temizlik malzemelerinin kullanımı aşamalı olarak azaltılacaktır. Organik temizlik ürünleri teşvik edilecektir. Tıpkı Sıfır Atık Projesi’nde olduğu gibi, uygulamaya Belediyelerimiz ve kurumlarımızdan başlayarak; kentsel temizlik ve benzeri işlemlerde; hem insanımızın sağlığına zarar veren hem de Marmara Denizi’ne akan tüm zararlı maddelerin kullanımını aşamalı olarak azaltıyoruz. Önce kurumlarımızda, organik temizlik ürünlerini tespit edip kullanmaya başlayacağız. Bakanlık olarak, gerekli finansal desteği sağlayacağız.
- Marmara Denizi’ndeki tüm hayalet ağlar 1 yıl içerisinde temizlenecek.
- Balıkçılık faaliyetlerinin ekosistem temelli yapılması sağlanacak, koruma alanları geliştirilecek. Bilim insanlarımızla, koordinasyon kurulunun alacağı kararlarla takvim ve cezai uygulamalarımızı kısa süre içerisinde belirleyeceğiz.
- Müsilaj nedeniyle zarar gören balıkçılara ekonomik destek sağlanacaktır.
- Deniz kirliliğinin önlenmesi ve vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesi amacıyla çalışmalar yapılarak, kamuoyunun bilgilendirecek bir platform oluşturulacak. Alacağımız tedbirlerin vatandaşlarımıza duyurulmasını sağlayacak, Marmara denizimizi milletimizle birlikte koruyacağız. Marmara denizinin korunması amacıyla yaptığımız ve planladığımız çalışmaları, bilimsel araştırma sonuçlarımızı, kuracağımız www.marmarahepimizin.com sayfası kanalıyla kamuoyuyla paylaşacağız.
- Soğutma suları ve termal tesislerden oluşan sıcak suların Marmara Denizine etkilerinin azaltılmasına yönelik tedbirler alınacak.Bu eylem planlarımız kapsamındaki yatırımlarımızı yerel yönetimlerimizle birlikte 3 yıl çerisinde tamamlayacağız. Marmara Denizimizi; içerisindeki binbir çeşit balıklarımızı, canlılarımızı koruyarak en saf, en duru en temiz, en canlı haliyle geleceğe taşıyacağız.
Müsilaj nedir, neden ortaya çıkar?Balıkçıların nez, köpük ya da salya olarak tanımladığı müsilaj tek hücreli bitkisel canlılardan bir tür fitoplankton olan Gonyalux fragilis’in yoğun çoğalması ve oluşturduğu renk sarmalı. Sakin denizlerde kendini daha çok gösteren müsilaj, doğal olmasına rağmen aşırı çoğalınca ekosisteme zarar verebiliyor. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) sarı, beyaz, renkli çamurumsu bu maddenin son iki yıldır, Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi’nde suyun üstünde ve altında sıkça görülmeye ve yayılmaya başladığını belirtiyor. Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorununa 2007 yılından bu yana dikkat çeken Marmara Çevresel İzleme Projesi (MAREM) ise bu tür anomalilerin denizde kirlenme düzeyinin göstergesi olduğuna işaret ediyor. Proje yöneticisi Levent Artüz çok yapışkan, bulaşkan bir yapıya sahip olan müsilajın denizdeki canlıların sonunu getirebileceğini vurguluyor. Balık yumurtalarının büyük çoğunluğunun denizin yüzeyinde bulunduğuna ve yüzeydeki yumurtaların müsilajın içinde hapsolarak yaşama şanslarını kaybettiğini belirten Artüz larvalar için de aynı şeyin söz konusu olduğunu kaydediyor. Artüz'ün 1+1'de aktardığı bilgilere göre müsilaj zamanla, hareket edemeyen (sesil) midye, istiridye, tunikatlar gibi canlıların üzerine de çöküyor, deniz çayırlarını örtüyor ve ışıkla temaslarını kesiyor. Öte yandan uzmanlar müsilajın nedenlerini ise kıyıların doldurulması ve atıklar nedeniyle denizdeki oksijen kaybı ve küresel iklim değişimine bağlı olarak Akdeniz havzasında sıcaklıkların yükselmesi şeklinde açıklıyorlar. Marmara Denizi ne durumda?Deniz yüzey sıcaklığı verilerine bakıldığında, Marmara Denizi'nin sıcaklığı bu yıl 40 yıllık ortalama verinin 2,5 derece üzerinde, yani 2,5 derecelik bir anomali söz konusu. Marmara Denizi'nin çevresinde yaklaşık 25 milyon insan yaşıyor. Türkiye'nin endüstrisinin yarıya yakını da Marmara Denizi'nin çevresinde yer alıyor. Yani evsel, endüstriyel ve tarımsal atıkların tümü doğrudan ya da dolaylı olarak Marmara Denizi'ne gidiyor. Ne yapılmalı?Bilim insanları müsilaja karşı yapılması gereken en önemli şeyin Marmara'ya arıtılmamış atığın boşaltılmaması olduğunu söylüyor. İklim değişikliğini de dikkate alan yeni bir atık yönetim politikası geliştirilmesi için çalışmalara bir an evvel başlanılması da bir diğer öneri olarak sunuluyor. |
(TP)