10 Ekim Ankara Katliamı'nın firari sanıklar yönünde devam eden davasının görülmesine bugün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Mahkeme müdahil avukatların, soruşturmanın genişletilmesine dair taleplerini reddetti.
Bir sonraki duruşma tarihi, 12 Mayıs 2022 olarak belirlendi.
“İlk defa bir sanık, örgüt şeması çizdi”
Evrensel’den Birkan Bulut’un haberine göre, mahkemeye gönderilen MASAK raporunda, Emniyetin adreslerine gidip bulamadığını söylediği firari sanıkların, 2017 ve 2019 arasında vergi dairesinde işlem yapmaktan banka ve PTT üzerinden para transferine kadar faaliyet yürüttüğü anlaşıldı. IŞİD'in Türkiye'deki yapılanmasının başına getirdiği iddia edilen firari sanık Ömer Deniz Dündar, 8 ay önce bir nakliyat firmasına kartsız ödemede bulunmuştu.
Bugünkü duruşmaya, IŞİD yöneticilerinden Mustafa Dokumacı'nın eşi Ülker Mammadova tanık olarak ifade vermeye gelmedi. Mammadova'nın İstanbul'daki adresinde bulunmadığını kaydedildi.
Söz alan Avukat Gülşah Kaya, IŞİD'te Türkiye sorumlusu oluğu belirtilen Kasım Güler'in ifadelerine dikkat çekti.
Burada katliamın emrini veren ve örgütte dışişleri bakanı gibi görev yapan Ebu Zeyneb, bu birimde Türkiye sorumlusu olarak Yunus Durmaz ve ona bağlı çalışan Ahmet Güneş ile Erman Ekici'den bahsedildiğini belirten Kaya, "İlk defa bir sanık örgüt şeması çiziyor. İkincisi katliamlar sürecinin sonrasındaki durağan süreçte eylem hazırlıkları yaptıklarını ifade ediyor. Ancak her defasında yakalandıklarını söylüyor. Bu nedenle firari sanıkların yakalanmasının önemini bir kez daha vurgulamak istiyoruz" dedi.
Hakkında şikayet var, işlem yok
Avukat Gamze Gökoğlu, Mustafa Dokumacı'nın 10 Ekim katliamı dosyasında sanık olması gerektiğini belirterek, hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
IŞİD'in katliamları öncesinde çok sayıda ailenin emniyete başvurduğunu hatırlatan Gökoğlu, 10 Ekim ve Suruç'taki saldırganlar Alagöz kardeşlerin, Diyarbakır mitingine bomba koyan Orhan Gönder'in, Kasım Dere'nin kayınvalidesi gibi çok sayıda ailenin Mustafa Dokumacı'yı gençleri Suriye'ye cihada götürdüğü için şikayet ettiğini söyledi.
Kasım Güler'in ifadelerinde de Dokumacı'nın Türkiye, Rusya Azerbeycan gibi geniş bir coğrafyada yapılacak eylemlerden sorumlu bir yapılanmanın başına getirildiği dile getirildi.
MİT raporlarında da yer alıyor
Avukat Eylem Sarıoğlu, iddianamede Nusret Yılmaz'ın örgüt üyesi olarak ve Yunus Durmaz'ın emrinde çalıştığının yazdığını ama kendisinin örgüt yöneticisi olduğunun ortaya çıktığını söyledi. MİT raporlarında da Suriye'deki elemanların "Nusret Yılmaz" grubu olarak anıldığına dikkat çeken Sarıoğlu, 2012 yılından itibaren takip edilen Yılmaz'ın hiç ifadeye çağrılmadığını, kasım ayında yakalama kararı olmasına rağmen katliamdan sonra Antep'te olmasına rağmen neden yakalanmadığını sordu.
Sarıoğlu, Yılmaz hakkında ek iddianame hazırlanması için suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
“El Haram” döviz ağı
Avukat Senem Doğanoğlu dosyaya gelen MASAK raporlarına göre "esir ve şehit yakınları" denilerek ailelere yardımda bulunulduğunu, Suriye'deki kamplarda kalan kadınlar için bağışlar toplandığını, ABD yaptırım listesinde yer alan El Haram döviz ağının kurulduğunu, 2015 yılında Lübnan'dan patlayıcı ekipmanlarının faturalandırılarak alındığını, Çin'den gelen İHA ekipmanlarının Mersin üzerinden Suriye'ye götürüldüğünü anlattı.
Yine MASAK raporlarına göre Ömer Deniz Dündar, Cebrail Kaya, Ahmet Güneş, Yakup Selağzı, Muhammed Zana Alkan ve Cebrail Kaya'nın vergi mükellefiyeti işlemi yaptıklarını, Edremit Türe tapu işlemi yapıldığını, Savaş Yıldız ve Muhammet Zana Alkan'ın bir gün arayla 300 lira para yatırdıklarını, yine Zana Alkan ve Kasım Dere'nin 2017 yılında para yatırdıklarını anlatan Doğanoğlu, bunun bir iletişim yöntemi olarak değerlendirilebileceğini söyledi.
Sohbet odalarından iletişim
Ömer Deniz Dündar'ın ise Bilyoner isimli yasal şans oyunları sitesine ATM'den 2018 yılında 5 gün aralıklarla para yatırdığını, böylece internet sitesi üzerinden sohbet odalarının kullanıldığını belirten Doğanoğlu, hatta Dündar'ın 24 Mayıs 2021 gibi yakın bir tarihte bile nakliyat firmasına kartsız para yatırdığını açıkladı.
Avukat Erkan Sabri Ünüvar, firari sanıkların yakalanamadıkları süreçte faaliyetlerine devam ettiğine dikkat çekerek, "Yakalanmaları konusunda ne yaptıklarını sorduğumuzda, emniyet evlerine gidip bulamadığını söyledi. MİT operasyonlarına bakıldığında Suriye'de de olsa yakalanabildiklerini görüyoruz. Emniyetten gelen yazılar göre Suriye'deki kamplarda olduğunu biliyoruz. Faaliyetlerine devam eden firari sanıkların iletişiminin tespit edilmesi gerekiyor" dedi.
MASAK raporu talebi reddedildi
Firari sanıklar tarafından kendisine para yatırılan Mehmet Berkin Kanat, Bursa'dan SEGBİS ile bağlanarak tanık olarak dinlendi.
Sanıkları tanımadığını söyleyen Kanat, 2017 yılının Eylül-Kasım aylarında Muhammet Zana Alkan, Savaş Yıldız, Ömer Deniz Dündar tarafından kendisine defalarca para gönderildiği sorulduğunda "Bu kişileri tanımıyorum ama Google reklam hizmeti veriyorum. Buradan yatmış olabilir" dedi. Kanat, paranın şahıs hesabına yatırıldığı ve faturasız iş olduğu için bilmediğini, ancak kayıtlardan çıkarılabileceğini söyledi. Güldoğan Kimya Fabrikasında çalışırken kendi hesabına para yatırılmadığını, sadece sigortasının yapıldığını belirten Kanat, haşere ilaç firmaları olduğunu ve herhangi bir gübre alım satım işi yapmadığını söyledi.
İnsanlığa karşı suçtan hakkında iddianame düzenlenen Sanık Erma Ekici, örgüt tarafından ailesinin maddi olarak desteklenmesi suçlamalarına ilişkin ailesinin kirada oturmadığını gerekçe göstererek kira yardımı almadığını savundu.
Mahkeme heyeti ara kararında şu ifadelere yer verdi:
"Kasım Güler hakkındaki soruşturma dosyasındaki tüm belge ve bilgilerin mahkemeye gönderilmesine, Ülker Mammadova'nın tanık olarak dinlenmesi için talimat yazılmasına, Kuteybe Hammet'in adresinin bulunamaması nedeniyle tanık olarak dinlenmesinden vazgeçilmesine, firari sanık Ahmet Güneş'in eşi Esra Gül Güneş'in tanık olarak dinlenmesi talebinin reddine, MASAK raporlarında para alışverişinin araştırılması talebinin sanıkların yakalanma çalışmalarının devam etmesi nedeniyle reddine, avukatların tevsi tahlikat taleplerinin reddine karar verildi.”