Fotoğraf: Evrensel
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 10 Ekim Katliamı Davası’nda kararları kısmen bozmasının ardından bugün görülen duruşmada, ana dava dosyasının, firari sanıklar yönünden devam eden davayla birleştirilmesine karar verildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, saldırıdan daha sonra hayatını kaybedenlerin ölümlerinin katliamla bağlantısının değerlendirilmesi için, 7 yıldır yapılmayan olay yeri incelemesinin yapılmasına karar verdi.
“Cezalar sayesinde Allah tarafından bağışlandım”
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 10 Ekim Ankara Katliamı ana davasında kısmen bozma kararı vermişti, bu kararın ardından ilk duruşma bugün görüldü.
Evrensel’in haberine göre, Yargıtay, sanık Erman Ekici’nin “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan yargılanmasını ve katliamdan sonra hayatını kaybedenlerin ölümünün bombalı saldırıyla bağlantının değerlendirilmesini istemişti.
Sanıkların Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle katıldığı duruşmada sanık Yakup Şahin ve Metin Akaltın konuşmaları dinlemek istemediklerini belirterek duruşmadan ayrıldı.
Yargılama sürecinde IŞİD’li olduğunu itiraf eden tek sanık olan ve örgütün o dönem Antep yapılanmasının sorumlusu Yunus Durmaz’ın kardeşi Hacı Ali Durmaz, “Öldürmeyen acı güçlendirir. Sizin yaptığınız zulümler sayesinde güçlendim. Sizin verdiğiniz cezalar sayesinde Allah tarafından bağışlandım. Burada tutturmuşlar bir tiyatro. Ne üzüldük ne de gevşedik. Daha da devam edeceğiz” diye konuştu. Diğer sanıklar ise suçlamaları reddetti.
Yargıtay: Bomba mekanizması tarif edilmeli
Mağdur avukatlarından Senem Doğanoğlu, saldırının daha sonra ölenlerin katliamla illiyet bağının değerlendirilmesi için olay yeri ve anının dijital olarak üç boyutlu yeniden canlandırılmasını talep etti.
Yargıtay’ın bomba mekanizmasının tarif edilmesini istediğini ve olay yeri inceleme ekibi ile bomba imha uzmanlarının mahkemede dinlenmesinin artık zorunluluk olduğunu söyledi.
Avukat İlke Işık da Yargıtay’ın 200 klasörlük dosya hakkında 4 yılda karar verdiğini belirterek, “Ülkenin en büyük katliamına ilişkin bir dava hakkında, 200 klasörlük delillere ilişkin hiçbir şey söylememişler. Olay anında o gün gaz kapsülü kullanan polislerle ilgili Yargıtay kararı var elimizde. Olayda kamu görevlilerinin sorumluluğu yok diyemezsiniz. Bu konudaki yargılamaya devam edilmesini talep edeceğiz” dedi.
“İnsanlığa karşı suç”
Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu da meslek örgütü olarak duruşmaya katılma nedenlerini anlatarak, katliamda Avukat Uygar Coşkun’u kaybettiklerini ve bu katliamın insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu söyledi.
Beyanların ardından kararını açıklayan mahkeme, firari sanıklar yönünden devam eden 10 Ekim Katliamı davası ile bu dosyanın birleştirilmesine, daha sonra hayatını kaybedenlerin ölüm sebebinin değerlendirilmesi için olay yeri incelemenin yapılmasına, bomba imha ve olay yeri ekiplerinin dinlenmesi taleplerinin birleştirilen diğer dosyada değerlendirilmesine hükmetti.
Ayrıca, sanık Erman Ekici hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırılma suçlamasıyla suç duyurusunda bulunulmasına, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. (AS)