“Engeline rağmen yaptı”, “Yaşama sevinci engel tanımadı”, “Engelleri bir bir aştı”, “Engellilerin azmi göz doldurdu”, “Aşk engel tanımaz”…
Bu başlıklar tanıdık geldi mi?
Söz konusu engelli bireyler oldu mu, Türkiye medyasında atılan başlıklar yukarıda saydıklarımın ötesine geçemiyor.
Keşke mesele sadece yaratıcılıkla ilgili olsaydı ancak esas sorun ayrımcılık. Çünkü yukarıdaki başlıklarla verilen haberler genelde “tekerlekli sandalyeye mahkum/bağımlı”, “karanlık dünyaya sahip görme engelli” tamlamaları ile devam ediyor.
Toplumun en dezavantajlı kesimlerinden biri olan engelli bireylerin günlük hayatta yaşadığı ayrımcılık medyada da kendini sürdürüyor.
Engelli bireyler medyada neredeyse görünmezler. Görünür olduklarında ise engellilikle ilgili önyargıları pekiştirecek şekilde medyada yer bulabiliyorlar. “Zayıf”, “bağımlı”, “yardıma muhtaç” kişiler ya da “insanüstü çabalar gösteren kahramanlar” olarak resmediliyorlar.
Söz konusu engelli kadınlar ise durum daha kötüleşiyor. Hem kadın hem de engelli olmaktan ötürü çifte ayrımcılığa maruz kalan engelli kadınlar medyada da bunun yansımasını yaşıyorlar. Medyada engelli erkeklerden daha az görünür olan engelli kadınlar çoğunlukla şiddet haberlerinin nesnesi ve “mağdur” olarak temsil ediliyorlar.
Engelli Ayrımcılığına Karşı Medya Dili Kılavuzu için tıklayın.
Durum bu kadar kötü olunca Engelli Kadın Derneği, “Engelli Ayrımcılığına Karşı Medya Dili Kılavuzu” hazırladı. Örnek haberler ve çeşitli tablolar ile hazırlanan rehberden öne çıkan bölümler şöyle:
Dili değiştirmek
“Her şey dilde başlar” düsturuyla öncelikle “özürlü”, “mağdur”, “muzdarip”, “malul”, “hasta” ya da “tekerlekli sandalyeye bağlı/ mahkûm” gibi ifadelerden kaçınılmalı.
Ya kahraman ya mağdur
Engellilik meselesiyle ilgili medyada temel olarak “mağdurlaştırma” ve “kahramanlaştırma” ikiliği etrafındaki söylemler ön plana çıkarılıyor.
“Engeline rağmen başardı” gibi ifadeler kullanarak kahramanlaştırma söyleminden vazgeçilmeli.
Bu neye sebep oluyor?
* Engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve etkin katılımı önündeki engellerin görmezden gelinmesine neden oluyor
* Engelliliği bireysel bir sorun haline getiriyor
* Engelli olmayı bir çeşitlilik değil, aşılması gereken bir sorun olarak ortaya koyuyor
Engelli bireyler haberde kahraman değilse mutlaka mağdurdur. Engelli bireyin yaşamını dramatize eden mağdurlaştırma söyleminden vazgeçilmeli.
Bu neye sebep oluyor?
* Engelli olma durumunu “olumsuz” bir durum olarak gösteriyor
* Engelli bireyleri güçsüzleştiriyor
* Haklar perspektifi yerine “yardım temelli anlayışı” pekiştiriyor
İnsan hakları yaklaşımı
Medyanın olay odaklı haber yapma yaklaşımı engelliliğin bireysel bir sorunmuşçasına temsil edilmesine neden oluyor. Bu anlayış sorunların “yardım” temelinde çözülmesinin yeterli ve gerekli olduğuna ilişkin bir algı yaratıyor. Oysa meselenin bir “hak” meselesi olduğunun altının çizilmesi önyargıların ortadan kaldırılması için gerekli.
Medyada engelli bireylere ilişkin temsillere yer verirken engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve etkin katılımı önündeki sorunların haberleştirilmesi, uğradıkları ayrımcılık ve eşitsizliklerin görünür kılınması önemli. Böylece yapılması gerekenler ile devletin yükümlülüklerine de işaret edilmiş ve toplumsal dönüşüme katkıda bulunulmuş olacak.
Deneyimlere yer verme
Engelli bireylerin yaşadıkları ayrımcılıkla ilgili haber yaparken haberin öznesi olarak deneyimlerine yer verilmesi, sorunları ve çözüm önerilerini kendilerinin ifade etmeleri için alanlar açılması gerekiyor.
Tek ve homojen bir grup değil
Farklı engel türüne sahip kişiler ve cinsiyet kimliği, cinsel yönelimi farklı olan engelli bireylerin sorunları ve ihtiyaçları, uğradıkları hak ihlalleri farklı olabilir. Bu kişilerin çoklu ayrımcılığa maruz kaldıkları unutulmamalı. Engelli ve kadın, engelli ve çocuk, engelli ve LGBTİ gibi birbirini kesen konulara öncelik verilmeli.
Medya erişilebilirliği
Medyanın kendisinin de erişilebilir olması lazım. Erişilebilir televizyon kanalları, erişilebilir televizyon haberleri ve medya teknolojilerinin görme ve işitme engelli bireylerin yararlana- bilmesi için uygun hale getirilmesi öncelenmeli.
Öneriler
Rehberin son bölümü engelli bireylere yönelik önyargıları ortadan kaldırmak ve medyada üretilen ayrımcı dilin önüne geçmek için şu önerileri sunuyor:
* Engelli bireylerin yaşadıkları sorunların yapısal nedenlerine odaklanan haberler yapmak
* Engelli bireyleri toplumsal, politik, ekonomik ve sosyal yaşama katılan aktif bireyler olarak resmetmek
* Eşitlik ve hak temelli perspektifle sorunları ele almak/eşitlikçi söylemi geliştirmek
* Medyada engelli bireyleri istihdam etmek.