Engelli Kadın Derneği, Türkiye'de ilk kez engelli kadına yönelik 2013-2014 yılını içeren bir şiddet raporu hazırladı.
Engelli kadın ve kız çocuklarının, evde, sokakta, bakımevinde, okulda şiddete maruz kaldığı bilinmesine rağmen bugüne kadar bu konuda bir araştırma yapılmamıştı.
İdil Seda Ak, Gizem Tanay Aksaç ve Arzu Şenyurt Akdağ, bu ihtiyaca karşılık hazırladıkları raporu, bilgi edinme başvuruları, medya taraması, soru önergeleri ve ihlal bildirim formları ışığında hazırladı.
Rapora göre, şiddete uğrayan engelli kadınlar başvuru yapamıyor, sığınma evlerinde yoklar, milletvekillerinin soru önergelerinde bile onlara yer yok.
Medyada 82 şiddet vakası
Raporda 2013 ve 2014 yılında yazılı medyaya yansıyan haberlere göre 68 engelli kadın tecavüz, fiziksel şiddet, cinsel istismar ve fuhuşa zorlanmaya maruz kaldı. Görsel medyada da konuya dair 14 haber yer aldı.
* Bu haberlere göre, her yaştan ve her engel grubundan engelli kadın şiddete maruz kalıyor ancak zihinsel engelli kadınlar daha sıklıkla bilhassa da cinsel şiddetin mağduru.
* Şiddet uygulayan kişi mağdurun çoğunlukla tanıdığı bir kişi (ya da kişiler). Hatta çoğu zaman aile fertlerinden biri.
Kapalı kurumlarda risk yüksek
* Bakımevi, huzur evi, rehabilitasyon merkezi gibi kapalı kurumlarda kalan engelli kadınların şiddet riski çok yüksek. Şiddet uygulayanlar genellikle kurum personeli.
* Ne yazık ki yargı kararlarının çoğu şiddet uygulayan kişilere takipsizlikle sonuçlanıyor, ya da suçlular tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor.
Sadece 67 engelli kadın şiddet başvurusu yapmış
Rapordaki ayrıntılara baktığımızda, bilgi edinme başvurusuna gelen yanıtlar ışığında, erkek şiddetine uğrayan kadınların ilk başvurdukları Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’ne (ŞÖNİM) 2012 yılından 2014’e kadar sadece 67 engelli kadın başvurdu.
67 kadın içinde yüzde 70’i yani 48 kadın psiko-sosyal engelli, 7’si fiziksel, üçü işitme engelli, üçü genetik hastalık sahibi, aralarında hiç görme engelli kadın yok.
Şiddet önleme merkezleri engellerle dolu
Dernek, engelli kadınların merkezlere yaptığı başvuru sayısının bu denli az olmasının sebebinin binalarda karşılaştıkları erişilebilirlik problemleri olabileceği belirtildi.
* Merkezlerin çoğu, çok katlı binalarda kurulmuş olmalarına rağmen bu binaların çoğunda asansör yok.
* Merkezlerin yarısında bina içinde engelli kişilerin kullanımına uygun tuvalet yok.
* Hiçbirinde kadrolu işaret dili uzmanı ya da işaret dili bilen personel yok.
* Hiçbirinde işitme engellilerin ortamda gürültü yaratan diğer sesleri duymasını engelleyip, sadece konuşan kişilerin seslerini işitmesine yardımcı olan indüksiyon sistemi yok.
* Hissedilebilir zemin uygulaması sadece yarısında mevcut.
Sığınma evinde engelli kadın yok
Dernek, yine 29 büyükşehir belediyesine kadın sığınma merkezlerine başvuran engelli kadın sayısı sordu ancak 10 tanesinden gelen yanıtta hiç engelli kadın başvurusu olmadığı yanıtını aldı.
Engelli kız çocukları iki kat dezavantajlı
Raporun eğitim bölümünde kaynaştırma eğitiminden 112.557 engelli oğlan öğrenci, 70.370 engelli kız öğrenci faydalanıyor. Bu da engelli kız çocuklarının iki kat dezavantajlı olduğunu gösteriyor.
180 soru önergesinde bir kez engelliler soruldu
2013 ve 2014 yılında TBMM'de milletvekilleri kadına yönelik şiddet ile ilgili 180 soru önergesi vermiş. Bu önergelerin biri hariç (MHP Ankara Milletvekili Zühal Topçu) hiçbirinde engelli kadınların gördüğü şiddete ilişkin bilgi sorgulanmamış.
Rapordaki öneriler şöyle:*Engelli kadının şiddet ortamından uzaklaştırılmasının ilk basamağı mutlaka erişilebilirlik sorununun çözülmesidir. Bu sorun, ancak fiziki erişilebilirliğin yanı sıra bilgiye erişilebilirliğin de sağlanması ile çözülebilir. *ŞÖNİM, Emniyet, Jandarma, Adliyeler, Aile Sağlığı Merkezleri, Kadın Danışma Merkezleri gibi şiddet gören kadınların başvurabileceği yerler ile barınma talebi olan engelli kadınların kalacağı sığınakların fiziki erişilebilirliği sağlanmalı. *Şiddet gören engelli kadınla ilk görüşmeyi yapan kişinin, engellilik, kadına yönelik şiddet ve travma eğitimi gibi konularda gerekli bilgiye sahip olmalı. *Etkin bir şiddetle mücadele mekanizması kurulması için, engelli kadına yönelik şiddet ve toplumsal yaşamın her alanı ile ilgili engelli kadın öznesinde veri toplanmalı *Özellikle, eğitim, barınma ve istihdam konularında zaten çoklu ayrımcılığa maruz kalan engelli kadın şiddet ortamından uzaklaştıktan sonra özel olarak desteklenmeli. *Hem kamu sektörü hem de özel işyerlerinde, çalışanlarda engelli kadın kotası konulmalı. *2022 sayılı kanun ile ağır engelliler için verilen evde bakım aylığının engelliye bakan kişiye değil de engellinin kendisine bağlanması halinde, engelli şiddet görse bile şiddet sonrası bu aylık ile kendisine bakacak kişiyi istihdam edebileceğinden şiddet ortamından uzaklaşması kolaylaşacaktır. * Kadın örgütleri içinde engelli farkındalığı yaratılmalı. |