Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği’nin (TOHAD) 2012-2017 yılları arasında yapmış olduğu araştırmaya göre engellilere yönelik, cinsel-fiziksel şiddet, istismar ve kötü muamele olayları giderek artıyor.
TOHAD, Açık Toplum Vakfı Desteği ile yürüttüğü araştırmada son 5 yılda ulusal ve yerel medyada yer alan 285 bin yazılı ve görsel haberi taradı. Emsal mahkeme kararlarını inceledi.
Son 5 yılda gazetelere engellilere yönelik 391 şiddet olayı yansıdı.
Şiddet olayların yarısı cinsel saldırıdan oluşuyor. Zihinsel engellilerde cinsel saldırı, ortopedik ve görme engellilerde fiziksel ve psikolojik şiddet en yaygın saldırı tipi. Şiddete uğrayanların üçte biri çocuk. Saldırıların failleri ise aile, komşu ve akrabalar gibi tanıdıklardan ya da hizmet aldığı kamu görevlilerinden oluşuyor. Saldırıların üçte biri sistematik.
Saldırıların çoğunun engelli bireyin aile, komşu ve akrabalardan ya da hizmet aldığı kişilerden gelmesi, olayların açığa çıkmasını engelliyor. Olaylar çoğu zaman ancak engelli kadının hamile kalması ya da engelli erkeğin maruz kaldığı saldırının travma izi bırakması sonucu açığa çıkabiliyor.
Zihinsel engelliye "rızası var" görüşü
Engelli bireylerin maruz kaldığı olaylarda bir diğer boyut da yargılama süreçleri. Rapora göre, sıkça karşılaşılan hususlardan biri failin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasıyla mağdura yönelik saldırının tekrarlanması riski.
Öte yandan faillerin beraat ya da çok daha az oranda ceza alması, birçok davada hâkim takdiri ile iyi hâl indirimi uygulanması da tartışmalar yaratıyor.
Raporda, dikkat çeken bir diğer sorun da, olaylarda savcıların, zihinsel engelli bireylerin maruz kaldığı istismar ve tecavüz olaylarında, engellinin “rızası” olduğu gerekçesiyle soruşturmaya gerek görmemesi ya da mahkeme aşamasında sanıklara daha düşük cezalar talep etmesi.
Veriler* Medyaya yansıyan olaylar içerisinde cinsel içerikli saldırı ve istismar olayları, tüm olaylar içerisinde yüzde 49,6 ile en yüksek orana sahip. İkinci sırada yüzde 21,99 ile fiziksel şiddet geliyor. * Zihinsel engelli bireyler saldırılara en fazla maruz kalan engel grubu. Toplam 391 saldırının yüzde 60,36’sı zihinsel engelli bireylere karşı gerçekleşiyor. 194 cinsel içerikli saldırının da yüzde 84’ü zihinsel engelli bireylere yönelik gerçekleşti. *Engelli bireylerin kamusal hizmet aldığı (okul, bakımevi, rehabilitasyon merkezi, hastane vb.) kurumların personellerinden yönelen fiziksel-cinsel şiddet, istismar ve kötü muamele olayları toplam olay içerisinde yüzde 33,51 oranına sahip. * Saldırıların faillerinin tanıdıklardan gelmesi de önemli bir orana sahip. Faillerin yüzde 24’ü komşu, mahalleli ya da akrabalar oluşturuyor. Yüzde 12,79 ile de aile bireyleri takip ediyor. * Engelli bireylerin maruz kaldığı olaylarda engellinin tanımadığı kişilerden yöneltilen olay oranı ise yüzde 22,79. * Fiziksel-cinsel saldırıya ve istismara uğrayan, kötü muamele gören engelli erkek (47,83) ve engelli kadın (47,31) oranları birbirine yakın düzeyde. * Çocuklar yüzde 36,06 oranı ile saldırılara maruz kalan engelli bireyler arasında önemli bir orana sahip. * Yaşanan vakaların yüzde 31,20’si sistematik. * Ortopedik, görme, otizm, vb zihinsel engel grubu dışındaki engelli bireyler, daha ziyade, fiziksel-duygusal şiddet, kötü veya insanlık dışı muamele ya da bakımsız bırakma hallerine maruz kalıyor. |
"Devlet kendisine gelen engelliyi takip etmeli"
TOHAD Başkanı Süleyman Akbulut, raporun buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu söylüyor.
“Raporda tüm içerikler gerçek durumun daha da vahim olduğuna dair işaretler veriyor. Ürpertici bir durum. Toplumun bilmediği göremediği çok ciddi bir sorun var. Engelli sorunları denince akla erişim, sağlık, ekonomik sorunlar geliyor ama en temel yaşama ve vücut bütünlüğünün korunması yönünde ciddi ihlaller var.
"Suçların yarısı cinsel saldırı. Ancak bu engelli bireylere yönelik fiziksel-psikolojik şiddetin, bakımsız bırakmanın, kötü muamelenin az olduğu anlamına gelmiyor. Engelli ve yakın çevresince öğrenilmiş bir çaresizlik olduğu için yargıya intikal etmiyor. Bakımsız bırakıldığı için ölene rastladık. Uç noktalara varırsa intikal ediyor.
"Devlet iki aşamalı olarak bu duruma müdahale etmeli. Birincisi koruma-önleme ve ikincisi açığa çıkartma. Koruma önleme için engellinin bu konuda eğitilmesi önemli. Dünyada zihinsel engeliler dahil özel programlar var. Yine ailelerin risklere karşı eğitilmesi gerekiyor. Devletin izleme ve denetlemesi çok önemli. Çünkü devlet engelli ile birçok vesileyle temas ediyor: sosyal yardım, hastane, okul, rehabilitasyon merkezi gibi. Kamu personeli bu durumlara karşı eğitim almış olmalı ve çok uyanık olmalı.
"Henüz yargı sistemi bile istatistiğe sahip değil. Devletin olayın boyutunu ortaya koyması lazım ki tedbirler alabilsin. Biz temel tespitlerimizi sırladık. Sivil toplum örgütleri ile işbirliği sağlanmalı.” (NV)