Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesi kapsamında yeniden görülen davaya bugün Çağlayan Adliyesi'deki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM) devam edildi.
Aralarında dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi eski müdürlerinden Ramazan Akyürek, Sabri Uzun, Engin Dinç, Trabzon İl Alay Komutanı Ali Öz'ün de bulunduğu 76 sanıklı davanın 94. duruşması görüldü.
Tutuklu sanıklar duruşmaya bulundukları cezaevlerinden SEGBİS aracılığıyla katılırken ev hapsinde bulunan dönemin Trabzon İl Alay Komutanı Ali Öz ve tutuksuz sanıklar Ahmet İlhan Güler, Adem Sarıgöl ve Gazi Günay duruşmaya salonunda hazır bulundu. HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan da duruşmayı takip etti.
Vali Yardımcısı Ergun Güngör ifade verdi
Bugünkü duruşmada dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, Bursa Adliyesi'nden SEGBİS aracılığıyla tanık olarak ifade verdi.
Güngör, Hrant Dink, Sabiha Gökçen'le ilgili yaptığı haberin ardından 24 Şubat 2004'te İstanbul Valiliği'nde görüşmeye çağrıldığında görüşmeye katılanlar arasındaydı.
Güngör, özetle şunları söyledi,
"Görüşme MİT'in talebiyle yapıldı"
“Hrant Dink'le yaptığımız görüşme MİT Bölge Başkanlığının talebiyle yapıldı ve azınlıklardan sorumlu olduğum için benim odamda yapıldı. Görüşmeden önce dönemin Ermeni Patriği Mutafyan'ın Ermenilere ait kurumlara dönük tehditler olduğunu ve gereğinin yapılması için başvuruda bulunmuştu. Emniyet gerekli çalışmaları yaptı. İnternetten, bomba yapım teknikleri anlatan ve ardından Ermeni kurumlarının adreslerini yayınlayan bir kişi yakalandı ve tutuklandı. Daha sonra Hrant Dink, Sabiha Gökçen haberini yayınladı. Basında geniş yer aldı, infial uyandırdı.
"MİT Bölge Başkan Yardımcısı Özer Yılmaz ve MİT görevlisi Handan Selçuk, yanıma gelerek Hrant Dink'le görüşme yapılmasını arzu ettiklerini söyledi. Güvenlik ve Azınlıklardan sorumlu olduğum için benim odamda yapılmasını istediklerini söylediler. Vali Güler'i aradım. Kendisi olur verdi ve bunun üzerine görüşme yapıldı. MİT görevlileri yanımdayken, Dink'i aradım ve yaptığı haberle ilgili bilgi ve belgeleri görmek istediğimi, sohbet etmek istediğimizi söyledim. Ertesi gün görüşme yapıldı. MİT'çiler kendilerini akrabam olarak tanıtmamı istedi, akrabam olarak tanıttım.
"Güler'e görüşmeyle ilgili bilgi verdim"
"Ben haberin infial yarttığını söyledim, bazıları tarafından çarpıtılabileceğini, Ermeni kurumlarının hedef alınabileceğini söyledim. Ardından MİT'ten Özer bey benzer şeyleri söyledi. Görüşme sonunda Hrant Dink, elindeki evrakları bıraktı. Evrakları MİT görevlileri aldı. Nezaketli bir görüşmeydi. Kesinlikle tehdit, gözdağı verme gibi bir durum söz konusu değildi. Görüşmeden sonra Vali Güler'e gidip görüşmeyle ilgili bilgi verdim. “
Güngör, Hrant Dink'in korunması meselesinin görüşmede hiç gündeme gelmediğini, görev yaptığı dönemde de Dink'in hayatının tehdit altında olduğuna dair bilgi sahibi olmadığını söyledi.
“Dink'in hayatına dair tehditleri istihbarat birimleri bilir. Vali Yardımcısı olarak bana söylemezler. Direk Vali'yle görüşürler. Koruma tedbirlerinin nasıl alınacağı hususu bellidir. Vali Yardımcısı olarak benim koruma tedbirlerini başlatmak gibi bir görevim yoktur.
“Benim yetkim yok”
Vali Yardımcısı Güngör, il asayiş ve güvenlik toplantılarında Dink'le ilgil herhangi bir konun gündeme gelip gelmediğini hatırlamadığını söyledi:
“Vali yardımcısı olarak benim görevim toplantıda Vali'nin emirlerini almaktır. Başka bir görev ve yetkim yoktur. Olay Valinin sorumluluğundaydı.”
Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Güngör'e Jandarma ve Emniyet'ten sorumlu olduğunu hatırlatarak “Ne görevler yapardınız?” diye sordu. Güngör, “Valilikteki işleyişe göre, gelen ve giden evrakları imzalarım. Hazır olan evrakları imzalarım. İstihbaratla ilgili görüşmelere katılmam. O konular direk Vali'ye iletilir. Vali'nin imza yükünü hafifletirim” diye yanıt verdi.
"Başka bir yazarla görüşme yapılmadı"
Bakırcıoğlu, Valilikte Dink'le yapılan görüşmenin Genelkurmay Başkanlığı tarafından istendiğini ve konuda bilgi sahibi olup olmadığını sordu. Güngör, “Evet. Genelkurmay Başkanlığı tarafından MİT aranmış. Ama kim aramış, nasıl görüşmüşler onları bilmiyorum. Süreçten haberim yok” dedi.
Güngör, cinayet günü Valilik'te neler konuşulduğunu hatırlamadığını da söyledi.
Bakırcıoğlu, Güngör'e, görev yaptığı dönemde başka bir yazarla görüşme yapılıp yapılmadığını da sordu. Güngör, Hrant Dink dışında başka bir yazarla görüşme yapılmadığını söyledi.
Duruşma yarın devam edecek
Duruşmada yarın Ali Baştürk, Cem Akar, Hamza Bülent İlkehan dinlenecek. 6 Eylül Cuma günü ise tutuklu Ercan Gün'ün birleşen dosyası için savunması alınacak. (HA)