Fotoğraf: Bülent Aydın
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesi kapsamında yeniden görülmeye başlanan dava Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM) devam ediyor.
Cinayette ihmali bulunduğu iddia edilen kamu görevlilerinin yargılandığı dördü tutuklu 76 sanıklı davanın 103’üncü duruşması.
18-19-20 Şubat tarihlerinde görülecek duruşmalarda dokuz tanığın dinlenmesi bekleniyor. Bu duruşma haftasında “suç örgütü lideri” olma suçlamasıyla yargılanan ve Dink Cinayeti’nin kendisine teklif edildiğini ama kabul etmediğini öne süren Kürşat Yılmaz dinlenecek.
Mahkeme ayrıca MİT görevlilerinin dinlenmesine ilişkin kararını yeniden değerlendirecek. Mahkeme daha önce Hrant Dink ile İstanbul Valiliği’nde yapılan görüşmeye katılan MİT mensuplarının tanık olrak dinlenmesine karar vermi ancak MİT mahkemenin yazısına cevap vermemişti. Duruşma savcısı mahkemenin bu kararından vazgeçmesini talep ederken Dink ailesi avukatları mahkemenin kararında durması istemişlerdi.
28 Kasım’da görülen son duruşmada mahkeme tutuklu sanıklar, Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek, Muharrem Demirkale ve Ercan Gün’ün tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.
Duruşma Öncesi Hrant’ın Arkadaşları adalet taleplerini bir kez daha tekrarladı.
Duruşmaya, eski emniyet müdürü Ramazan Akyürek tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilim Sistemi (SEGBİS) aracığıyla katılırken, tutuksuz sanıklardan eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ve eski Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz, Trabzon Jandarma Komutanı Gazi Günay, Hrant Dink'in katili Ogün Samast ile bayrak önünde hatıra fotoğrafı çektiren polis Yakup Kurtaran, Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli astsubay Okan Şimşek duruşmada hazır bulundu.
Sağlam: Yasin Hayal bana cezaevinden mektup yolladı
Bugün görülen duruşmada dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde müdür yardımcısı olarak görev yapan Adem Sağlam dinlendi. SEGBİS aracılığıyla ifade veren Sağlam, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel’i tanıyan bir isim.
Sağlam ifadesinde Erhan Tuncel’in Ekim 2004’teki McDonald’s bombalamasından tahliye olduktan sonra bir iki defa şubeye geldiğini ve selamlaştıklarını anlattı. Yine Yasin Hayal’in cezaevinden kendisine mektup yazdığını bu durum nedeniyle de kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.
Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Sağlam’a soruşturma sürecindeki beyanlarını hatırlattı. Sağlam altı kişinin yaralandığı McDonald’s bombalanması eyleminden sonra olay yerine gittiğini, olayı önemseyerek çalıştığını ama imkanlarının sınırlı olduğunu söyledi. Sağlam, şube müdürü Yahya Öztürk ile birlikte Yasin Hayal’i almaya İstanbul’a gittiklerini, ifadeler alınırken Trabzon Emniyeti İstihbarat Şube C Bürosu’ndan polislerin yayında olduklarını söyledi. Sağlam isimleri hatırlamadığını anlattı.
Erhan Tuncel’in ifadesinde bahsettiği görüşmelere katılan ela gözlü şahsın kim olduğunu bilmediğini dile getiren Sağlam “Muhtemelen istihbarattadır. Biz eleman çalıştırmazdık. Şube müdürüm Yahya Öztürk biliyor olabilir ben onun durumunu bilmiyordum. Yasin Hayal’in Hrant Dink’e yönelik eylem yapacağının şubede herkes tarafından konuşulduğuna ben tanık olmadım” dedi.
Akyürek Ankara'ya yazdık dedi, Akyıldız iç yazışma dedi
Sağlam’ın sorgusunun ardından dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı Ahmet Selim Akyıldız’ın ifadesine geçildi. SEGBİS aracılığıyla ifade veren Akyıldız, cinayetin ardından dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay ve İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ile birlikte İstanbul'a gittiklerinden bahsetti.
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile toplantı yaptıklarını söyleyen Akyıldız “Olayla ilgili önceden bir bilgim yoktu. 2002-2009 arası terörle mücadele daire başkanlığı yaptım. Ramazan Akyürek’in o gün Ali Fuat Yılmazer ve Genelkurmay ile yaptığı telefon görüşmelerini bilmiyorum” dedi.
Kendisine cinayetle ilgili istihbari bilginin 19-20-21 Ocak’ta yaptıkları toplantıda verilmediğini söyleyen Akyıldız “Soruşturma sırasında bize bir bilgi gelmedi” dedi.
Araya giren Ramazan Akyürek “Hrant Dink’e yönelik eylem haberi, kimin yapacağı bilgisi bize geldi ve Ankara’ya yazdık” dedi ve yazılan yazıyı okudu. Yazının İstanbul’a şube müdürünün imzasıyla yollandığını söyleyen Akyürek, Akyıldız’a “Bu yazının önem derecesi nedir?” diye sordu.
Akyıldız ise kendisine bu yazıdan bahsedilmediğini söyledi: “Toplantıda bu yazıdan bahsedilmedi. Bunlar tamamen kurumsal iç yazışmalardır. Her halükarda, bir istihbarat elde edildiği zaman, şahsın öldürülmesine kadar beklenmemesi lazım. Operasyonun bir an önce yapılması lazım. İş ciddiyete binmiştir. Trabzon'un bu operasyonu başlatması gerekirdi. Bu benim şahsi düşüncem. İstihbarat şubede de öncelikle bu operasyonun açılması gerekir" dedi.
Şahin ve Durmaz ifade vermedi
Akyıldız’ın ifadesinin ardından Mustafa Sabri Şahin’in ifadesine geçildi ama Şahin duruşmaya gelmediği için ifadesi alınamadı. Muharrem Durmaz ile de SEGBİS bağlantısı kurulmaması üzerine duruşmaya son verildi.
Mahkeme Kürşat Yılmaz’ın talebi reddedilerek beyanı bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile alınmasına karar verdi. Duruşma yarın 10.30’da devam edilecek. (HA)