Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ''Dicle Kararı''yla başlayan sürecin sorumluluğunun Adalet ve Kalkınma Partisi'nde olduğunu, çözümü de AKP'nin bulması gerektiğini söylüyor.
''Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku milletvekillerinin Diyarbakır'dan seçilen Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesi üzerine meclise gitmeme kararını demokratik ve normal bir tepki olarak değerlendiriyorum. ''
bianet'e konuşan Aygün'e göre 80 bine yakın oyla seçilmiş bir insanın mazbatasını aldıktan sonra milletvekilliğinin düşürülmesi büyük bir skandal.
"Mücadele mecliste sürdürülmeli"
Aygün hukukçuların günlerdir Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) kararının yanlışlığına, devlet kurumları arasındaki irtibatsızlık ve çifte standarda dikkat çektiğini söylüyor.
''Görüşüm meclise girmemelerinden öte, buna parlamenter demokrasi zemininde bir çözüm aranmasıdır. Mücadeleyi Mecliste sürdürmelerini talep ediyorum; ben de aynı mücadelenin takipçisi olarak meclisteyim
Aygün, AKP'nin Anayasanın ilgili maddesini değiştirme tekliflerine hep kulak tıkadığını, düşünceyi suç olmaktan çıkaran hiçbir düzenleme yapmadığını hatırlatıyor.
''Dicle'nin mazbatasının geri alınmasına yol açan sadece bir konuşma. Bir konuşma nedeniyle ''terör suçlusu'' oldu ve milletvekilliği düşürüldü. Dolayısıyla hükümet gerçek bir demokratikleşme için anayasa başta olmak üzere ilgili bütün yasaları, özellikle Terörle Mücadele Kanunu'nu bir an evvel değiştirmeli ve düşünce suç olmaktan çıkmalı.
''İnsanlara 'Biji Apo' veya "Sayın Öcalan" dedikleri için ''terör suçlusu'' muamelesi yapılıyor, örgüt üyeliğinden cezalar veriliyor. Bunlar kabul edilemez, düzeltilmesi lazım.''
"Başbakan tatilde"
Aygün ülkede büyük bir kaos yaşanmasına karşın Başbakanın tatil olmasına tepkili; iktidarı sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyor.
''CHP Genel Sekreteri halkın iradesine YSK'nın veto koyamayacağını ve kararın kabul edilemez olduğunu açıkladı. AKP, CHP ve Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP) bazı isimlerin Dicle seçildikten sonra YSK'ye itirazda bulunmasını çok yersiz buluyorum. ''
Aygün Erdoğan ile Dicle'yi karşılaştırıyor: ''Erdoğan şiir okuduğu için cezaevine girdi, Dicle de düşünceleri nedeniyle... Erdoğan ne kadar bu ülkenin vatandaşıysa Dicle de o kadar vatandaşıdır.''
Tunceli milletvekili Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) her türlü silahlı eylemin durması için açık çağrı yapmasını bekliyor; milletvekili seçilen KCK sanıkları ile ilgili kararı da.
''İki yıldır tutuklular. Hükümet tutukluluk sürelerini düzenleyen maddeyi de düzeltmiyor. CHP'nin tutukluluk süresinin azami üç yılla sınırlandırılması yönünde teklifi oldu. Hükümet kulaklarını tıkadı.
"Balbay ve Haberal'ın suçları sabit değil"
* Mahkemenin CHP'den seçilen Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın milletvekilliklerini reddetmesini de doğru bulmuyorum. Mahkumiyet kararı ile tutuklu değiller ve henüz suçları sabit değil. Seçildikten sonra bırakılmamaları neyin göstergesi, ne anlama geliyor gerçekten anlayamıyorum. (EKN)