Dersim'in Çemişgezek ilçesinde, Tağar Çayı üzerinde kurulması planlanan “Çemişgezek Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali Kapasite Artış Projesi”nin inşaatına Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu olmadan başlandı.
Hidroelektrik santrali (HES) kapasite artışı ve regülatör inşaatı, bölgenin ekosisteminde büyük tahribata neden olacak.
Çevre savunucuları tüm Tağar Havzası'nı tehdit eden projeye karşı çıkarken, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyesi Avukat Barış Yıldırım, projeye karşı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne dilekçe verdi ve savcılığa suç duyurusu yaptı.
Avukat Barış Yıldırım, bianet’e yaptığı açıklamada, projenin hukuksuzluğuna dikkat çekerek "Projeyle birlikte Tağar Çayı’ndaki su miktarı dramatik şekilde azalacak ve susamurları gibi türlerin hayatta kalması imkânsız hale gelecek," dedi.
“Hukuka aykırı”
Yıldırım, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu kapasite artışından ziyade yeni bir HES projesi. Hemen Tağar Çayı kıyısına regülatör kurulacak. Regülatör ile su alma yapısı ve ufak bir göl oluşturulacak. Oradan suyu alacaklar ve regülatör vasıtasıyla iletim tüneline aktaracaklar. Yaklaşık birkaç 100 metrelik sahada, bir kilometreye yakın bir mesafede dere yatağında sadece can suyu kalacak. O can suyunun geçirgen dere yatağından dolayı akması imkânsız. Çayda susamuru ya da herhangi bir deniz canlısının yaşaması mümkün olmadığı gibi suyun da yaşamını idame ettirmesi söz konusu değil.
“Çevresel Etki Değerlendirmesi yönetmeliğine göre, ÇED olumlu kararı verilmeden projeye ilişkin ihale yapılamaz, izin verilemez, teşvik sağlanamaz ve inşaat çalışmaları başlatılamaz. Burada ÇED süreci devam ederken inşaat çalışmaları başlatıldı ve şimdi bitmek üzere. Bu durum, Çevre Kanunu’nun 10. maddesine aykırı. Bu hukuksuzluğun derhal durdurulması gerekiyor.”
Koruma altındaki susamurlarının yaşam alanı
Yıldırım, Tağar Çayı’nın sadece doğal yaşam için değil, kültürel miras açısından da büyük öneme sahip olduğunu vurguladığı açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Tağar Çayı, Avrupa'nın yaban hayatı ve yaşama ortamlarının korunmasına dair Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altındaki türlerin yaşadığı, ekolojik açıdan son derece değerli bir bölge. İlçede 500’e yakın dağ keçisi yaşıyor. Su kaynakları temiz kalmış bir yer. Benekli Semender gibi nadir türler burada görüldü.
“Ayrıca Tağar Köprüsü gibi tarihi yapılar, Urartular dönemine ait izler, kaya mağaraları ve derviş hücreleri mevcut. Bu proje dere yatağındaki sucul yaşamın neredeyse tamamen yok olmasına neden olacak. Bölgenin korunması için mücadele etmemiz gerekiyor."
Proje hakkında
1961 yılında çay üzerinde ilk küçük HES kurulmuştu; ancak yakın zamanda aynı yerde yeni bir HES projesi gündeme geldi.
2018'de mahkemeye taşınan bu proje, koruma altındaki susamurlarının varlığı nedeniyle durduruldu ve bu karar emsal niteliği taşıdı. Ancak bugün, başka bir firma yeni bir HES inşaatı başlattı.
Er İdare Turizm İnş. Gıda Temizlik Hizmetleri Alımı Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yürütülen bu yeni projeyle HES kapasitesi 18 kat artırılmak isteniyor. 4 Haziran 2024'te projenin ÇED süreci başlatıldı ve 24 Temmuz'da halkın katılımıyla bir ÇED toplantısı düzenlendi. Ancak, süreç tamamlanmadan 1807'de inşa edilen tarihi Tağar Köprüsü'nün kenarında HES inşaatı başladı ve neredeyse tamamlanmak üzere.
Çevreciler, santrali protesto etmek için 24 Ağustos’ta “Mevta 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 10. Maddesi” yazılı bir tabutu Tağar Çayı’na bıraktı. (İY/TY)