Mordem Sanat ve Ekolojik Yaşam Derneği'nin Diyarbakır'da hayata geçirdiği “SoloFest6: Kaybolmanın Eşiğinde” festivali Stephan Epremyan'ın sunduğu "Yasak Serenat" konseri ile başladı.
Festivalin bu yılki teması "Kaybolmanın Eşiğinde" yalnızca kültürel mirasın korunmasını değil, aynı zamanda bu mirasın farklı kültürlerle paylaşılarak zenginleştirilmesini ve aktarılmasını hedefliyor.
26 Ekim'e kadar devam edecek olan festival etkinlikleri Mordem Sanat, Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi (ÇandAmed) ve Diyarbakır Kültür Tanıtma ve Yardımlaşma Vakfı (Sur- DİTAV) salonlarında sahnelenecek.

"Bir festival dili yaratmaya çalışıyoruz"
Mordem Sanat’ın Koordinatörlerinden Barış Işık, bianet'in sorularını yanıtlarken festivalin altında yatan motivasyonu açıkladı.
"Biz bu festivali, kaybolmak üzere olan tek kişilik anlatı geleneği üzerine kurguladık. Kürtlerde üç tür var: Dengbêj, Qewilbêj ve Çîrokbêj. Bunlar yok olmanın eşiğinde, yani neredeyse unutulmuş sanatsal formlar. Aslında bunlar tek kişilik oyunlar diyebileceğimiz performanslardır. Bu festivalle bütün bu yasaklara karşı durmak, yasakları kırmak istiyoruz. Sanatı, dili, kültürü yeniden insanlarla paylaşan bir festival dili yaratmaya çalışıyoruz. Aslında çabamız tam olarak bu: bir dil yaratmak"
Işık, bu geleneklerin uluslararası alanda tanınması konusundaki çabalarına da dikkat çekti:
"Bugün dünyada biliyorsunuz 'storytelling' (hikaye anlatıcılığı) denince, isim yabancı olunca çok ilgi çekiyor ama 'dengbêj' ya da 'çîrokbêj' dendiğinde aynı ilgi gösterilmiyor. Aslında bizim buradaki en büyük amacımız, bu üç türü uluslararası bir festival aracılığıyla dünya literatürüne sokmak, tanıtmak ve farklı kültürlerdeki benzer öğeleri bir araya getirerek bir ilişki ve iletişim kurmak.”

Anadilinde müzik eğitimi çocuğunuzun hayatında ne değiştirir?
"Gelenekleri topluma kazandırmaya çalışıyoruz"
Geleneklere sahip çıkılmadığında yok olduğuna unutulduğuna da vurgu yapan Işık, “Yirmi yıl sonra 'bir zamanlar böyle bir şeyimiz vardı' dememek için, bunu topluma geri kazandırmak gibi bir misyonla bu festivali yapıyoruz. Dert biraz buradan doğuyor" dedi.
Festival programında yer alan 1’i çocuk oyunu olmak üzere 12 tiyatro oyunu sahnede temsil edilecek. UNSESCO ödüllü performans sanatçıları bu temsillerde yer alacak. Bunun yanında festivalde paneller de düzenlenecek:
"Festival içinde üç panelimiz var. Bu panellerde 'Kaybolmanın eşiğinde olan kültürü nasıl var edebiliriz?' sorusu üzerinden ilerliyoruz. İki tane de atölyemiz olacak. Bunlardan biri İran'ın Meşhed kentinden gelecek Fars bir kadın sanatçı Shokoofeh Amiri tarafından yürütülecek. Atölye tamamen kaybolan iplik, yani örme kültürü üzerine kurgulanmış olacak. İkinci atölye ise İzmir'den PAL Dans Akademisi'nden Serenay Oğuz tarafından gerçekleştirilecek. O da benzer şekilde, özellikle şiir ve sözün bedendeki yansıması üzerine bir atölye yapacak.”

Çocuk Dostu Köy kapılarını sanata açıyor
Bilet gelirleri çocuklar için kullanılacak
Kürtçe sözlü anlatım geleneğinde önce çıkan bir gelenek olan Dengbejlik kültürü de festivalde yer buluyor. Bu yıl Batmanlı Dengbej Mizafir Ecel'in anlatacağı "Gozî Kilorî Gozî Sitûr" hikayesinin 2 bin 500 yıl öncesine dayandığını belirten Işık, "Hem tarihsel açıdan hem de dramatik açıdan metnin çözümlemesi yapılacak. Bunlar, Kürt kültüründe var olan anlatı geleneklerinin festival denkleminde yer alması gerektiğini gösteren önemli birer unsur" şeklinde konuştu.
Festivalin biler gelirleri sanata erişimi olmayan çocuklar için kullanılacak. Festivale gelmeyenler ise ‘askıda bilet’ uygulaması ile destek olabilecekler. Bu uygulamanın dikkate alınması gerektiğini de belirten Işık, “Hem kültürel mirasın devamına katkı sağlanmış olacak, hem de çocukların sanata erişimi desteklenecek" dedi.
Festival programının detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.
(İY/NÖ)
.jpg)






