Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Binasına 17 Haziran 2021'de silahlı saldırı gerçekleştiren ve partili Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer hakkında açılan davanın 6'ıncı duruşması yarın (27 Aralık) görülecek.
Beşinci duruşmada yaşanan gerilimin ardından mahkeme heyeti duruşmayı Şakran'a taşıma kararı aldı.
Şakran'da görülecek 6'ıncı duruşmada mahkeme karara gidebilir ve dava bitebilir.
Dava avukatı Türkan Aslan Ağaç, yarın görülecek duruşma öncesinde davanın geldiği aşamayı bianet'e değerlendirdi.
TIKLAYIN-Avukat Aslan: Onur Gencer devletin içindeki kötünün ta kendisi
"Saldırı, saldırganla sınırlı tutuldu"
Saldırının soruşturma aşamasından iddianameye kadar birçok eksiklik olduğunu duruşmalarda ve röportajlarında sıklıkla dile getiren Aslan- Ağaç, savcının soruşturmayı "saldırının görünen kısmıyla sınırlı tuttuğunu ve arka planınını irdelemediğini" belirtti.
Soruşturma aşamasında saldırının azmettiricilerini, yardım edenlerini ortaya çıkarabilecek delillere ilişkin hiçbir verinin dosyaya konulmadığını söyleyen Aslan- Ağaç, şöyle konuştu:
"Sanıktan ve sanığın evinden elde edilen deliller içinde yer alan sayısız bilgiden sadece sınırlı ve küçük bir kısmı dosyaya sunuldu. Sanıktan elde edilen dijital delillerin içindeki veriler bütünlük içerisinde dosyaya sunulmak yerine adeta cımbızlanarak sadece olay gününe ait bir kısım veri dosyaya konuldu.
TIKLAYIN-"Mahkeme heyeti kasıtlı gerilim yarattı, davayı Şakran'a kaçırdı"
"HTS kayıtları dosyaya sunulmadı"
"Sanıkla ve saldırı ile irtibatlı olduğunu düşündüğümüz kişiler dosyaya 'bilgi sahibi' ya da 'tanık' sıfatıyla dahil edildi. HTS kayıtlarına ve telefonunda kayıtlı 950 kişiye ilişkin hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadı. Sanığın Whatsapp yada diğer programlar üzerinde yaptığı sohbetler dosyaya sunulmadı.
"Sanığın gözaltında bulunduğu sırada telefonunu yönlendirdiği kişi tespit edilmesine rağmen bu kişiye ilişkin hiçbir işlem yapılmadı. HTS kaydından tespit ettiğimiz bazı kişilerin araştırılması talebimiz sınırlı olarak yerine getirilerek haklarında yüzeysel araştırma yapıldı.
TIKLAYIN-Saldırgan: "İngilizce kursuna kaydolup keşif yaptım"
"Cihadist gruplarla ilişkisi araştırılmadı"
"Sanığın sadece 3713 Sayılı Yasa kapsamında suç örgütleri ile ilişkileri araştırılmış bu da POLNET üzerinden yapıldı. Sanığın devlet içerisine çöreklenmiş yapılar ile ilişkileri araştırma dışında tutuldu.
"Sanığın Suriye görevlendirilmesi sırasında cihadist gruplar ile ilişkilene bileceğine ilişkin deliller araştırılmadı. Sanığın ırkçı bir yapılanma olan ülkücüler ile yoğun bir şekilde temas içerisinde olduğu bilinmesine rağmen bu hususta hiçbir şekilde araştırılmadı.Sanığın ilişki içerisinde olduğu kolluk güçlerine ilişkin hiçbir araştırma yapılmadı.
"Yani anlayacağınız üzere soruşturma aşamasında Savcı, saldırının görünen kısmıyla sınırlı tuttu. Ancak, soruşturmayı yürüten kolluk mensuplarının sanığın bağlantıları konusunda bilgi elde ettiklerini ancak bu bilgileri dosyaya sunmadıklarını düşünüyorum."
TIKLAYIN-"Delilleri karartan savcı, Deniz Poyraz'ın babasına dava açtı"
"Mahkeme sürecinde de yol alınamadı"
HDP'ye yönelik saldırı ile "Anayasal düzeninin hedeflendiğini" vurgulayan Aslan- Ağaç, ancak yargılama aşamasında da dosyada yol alınamadığını söyledi.
Mahkeme heyetinin, "siyasi bir cinayeti olan Deniz Poyraz Davası'nın aydınlatmadan kapatmaya çalıştığını" vurgulayan avukat Aslan- Ağaç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu saldırı, Halkların Demokratik Partisine yöneliktir. Sanık o gün il binasında olan herkesi öldürmek amacıyla hazırlık yapmış. HDP İl binasına bulacağı herkesi öldürmek üzerine saldırıyı tasarlamış ve planlanmış. Bu nedenle siyasi saikle gerçekleştirilmiş ırkçı, faşist kanlı bir saldırıdır. Deniz Poyraz'ın şahsına yönelmiş bir saldırı değildir.
TIKLAYIN-Onur Gencer, Deniz Poyraz'a işkence yapmış
"Dosyadaki deliller dahi değerlendirilmedi"
"Türkiye'nin üçüncü büyük kentinde Türkiye'nin üçüncü büyük partisine yönelik siyasi bir saldırıdır. Bu saldırı demokrasinin temel taşlarından biri olan siyasi bir partiye yöneltilmiştir. Demokrasi, demokratik işleyiş ve anayasal düzen hedeflenmiştir. Ancak, buna uygun ne bir soruşturma ne de bir kovuşturma yapıldığı söylenemez.
"Mahkeme, dosyada mevcut olan delilleri dahi değerlendirme anlayışından uzak duruyor. Dosyadaki deliller adil yargılanma ilkesine bağlı kalınarak bir bütünlük içerisinde uzmanlarından alınacak raporlar ile içerikleri denetime sunulacak hale getirilse bile maddi gerçekliğe ilişkin çok sayıda veriye ulaşabileceğimizi düşünüyorum.
TIKLAYIN-Kürkçü: Saldırganın 'yalnız kurt' olduğuna inanmak mümkün değil
"Delil toplama taleplerimiz kabul edilmedi"
"Mahkeme hiçbir şekilde delil toplama taleplerimizi de kabul etmediği için dosyaya giren yeni bir delilden söz edilemez. Çünkü mahkeme taleplerimizin onda birini bile kabul etmedi. Mahkeme yüz yüzelik, vasıtasızlık ilkelerine rağmen tanıkların ifadelerini talimatla alarak bizlerin soru sorma haklarını elimizden aldı.
"Özellikle Mahkeme başkanın ve bir üyesinin değişmesi ile birlikte yeni heyetin tavrının tamamen değiştiği katılanları ve vekillerini, basın emekçilerini duruşma salonundan uzak tutarak dosyayı kapatma konusunda büyük bir çabanın içerisinde olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Dosya aleniyet ilkesi ihlal edilerek sürdürülmeye çalışılıyor."
TIKLAYIN-"Cinayetin aydınlanması için mahkemenin bir kibrit çöpü yakması yeterli"
"Avukatlar duruşmada yokken tanıklar dinlendi"
Avukat Aslan- Ağaç, 14 Ekim'de görülen son duruşmayı hatırlattı ve mahkemenin hukuka aykırı hareket ettiğini söyledi:
"Duruşmaya sadece vekaletnamede adı olan sınırlı sayıda avukat alındı ve onlarda mahkemenin hukuka aykırı ara kararlarına itiraz etmeleri nedeniyle duruşma salonundan çıkarıldılar. Gıyabımızda yapılan duruşmada bir kısım tanık dinlenmiş ve hızla savcılıktan esas hakkında mütalaa alınmış.
TIKLAYIN-"Gencer'in arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılması engelleniyor"
"Sayısız eksikle karar çıkarılmaya çalışılıyor"
"Yarın (27 Aralık) görülecek duruşmada da dosya sayısız eksikliği ile birlikte karara çıkarılmaya çalışılıyor. Mahkeme başkanı ve heyeti tüm hukuki taleplerimize kendilerini kapatmış görünüyor.
"Bu kapatma şahsımıza yönelik bir kapatma elbette değil. Mahkeme kendisini hakikate, maddi gerçekliğe kapatmış durumda. Mahkeme ceza muhakemesinin temel amacına kendisini kapatmış durumda. Bu nedenle bu siyasi cinayetin bu koşullar altında bu anlayışa sahip bir mahkeme heyeti tarafından aydınlatılması mümkün değil."
(RT)