Başbakan Tayyip Erdoğan, geçen Cumartesi günü kayıp aileleriyle buştu. Kayıp anneleri "Artık yaşlandık. Bari oğullarımızın bir mezarı olsun" diyerek acilen somut adımlar atılmasını talep etti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Sebla Arcan ise taleplerine somut cevaplar verilmediğini söyledi.
Kayıp yakınları adına görüşmeye Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun, Hüseyin Taşkaya'nın kızı Serpil Taşkaya, Abdurrahman Coşkun'un annesi Hediye Coşkun, Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, Tolga Baykal Ceylan'ın annesi Kadriye Ceylan, Hayrettin Eren'in annesi Elmas Eren, Cemil Kırbayır'ın annesi Berfo Kırbayır, Nurettin Yedigöl'ün annesi Beycan Yedigül, Hasan Ocak'ın ağabeyi Hüseyin Ocak, Rıdvan Karakoç'un ağabeyi Hasan Karakoç, İsmail Şahin'in eşi Kiraz Şahin ve Kasım Alpsoy'un eşi Erdoğan Alpsoy katıldı.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın davetiyle Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde gerçekleşen görüşmeye, 12 kayıp yakını ile İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa ve Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon'dan Arcan katıldı. Erdoğan'ın yanında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekilleri Ayşenur Bahçekapılı ve Güldal Akşit ile iki danışmanı vardı. Yarım saat yapılması planlanan görüşme iki saat sürdü.
“Kayıp yakınlarının acılarını dindirmek için hükümet olarak her türlü çabayı göstereceklerini, ancak üzerinden 30 yıl geçmiş vakalarda sonuç almanın kolay olmadığını” söyleyen Erdoğan, yine de bunun bir mazeret olamayacağını, gerekli her türlü çabanın gösterileceğini tekrarladı.
Kimse "Biz bilmiyoruz" diyemez
bianet'e konuşan İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Sebla Arcan, "Başbakan'ın birinci ağızdan taleplerimizi dinlemesi önemliydi. Derdimizi Devlet'in tepesine anlattık. Artık kimse 'Biz bilmiyoruz' diyemeyecek" dedi.
Arcan, yanlarında taleplerini içeren bir dosya götürdüklerini ifade etti. Arcan özellikle Birleşmiş Milletler'in (BM) Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Sözleşme'nin imzalanmasını istediklerini söyledi. Başbakan, bu talebi "İmzalamıyorsak vardır bir sebebi" diye yanıtladı. Arcan da Başbakan'ı, "Hiçbir sebep yurttaşların talebinden önemli olamaz" diye yanıtladıklarını iletti.
Arcan, 93 ülkenin bu sözleşmeyi imzaladığını, Şubat 2007'de imzaya açılan sözleşmeyi Türkiye'nin ısrarla imzalamadığını açıkladı. Arcan, "Sözleşme devlete yükümlülükler getiriyor. İmzalanırsa, devlet kayıpların akıbetini araştırmak zorunda kalacak" açıklamasını yaptı.
"Hükümetin savunmasını kabul etmiyoruz"
Arcan şu açıklamayı yaptı: "İnsan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak, hükümetin 'Bizim zamanımızda olmadı' savunmasını reddediyoruz. Uluslararası belgelerde, gözaltında kaybetmenin gerçek açığa çıkıncaya kadar devam eden ağır insanlık suçu olduğunu, kaybedenler gibi gerçeği açığa çıkarmayanların da bu suçu işlemeyi sürdürdüğünü bir kez daha tekrarlıyoruz. Devlette devamlılık esassa, devletin işlediği suçlardaki sorumlulukta da devamlılık olmak zorundadır."
Başka çarem olmadığı için görüştüm
Görüşmeye katılanlardan Kiraz Şahin eşinin kaybolma öyküsünü bianet'e anlattı: "İsmail 18 Ocak 1996'da kaybolduğunda 30 yaşındaydı. Beyoğlu Belediyesi'nde temizlik işçisi olarak çalışıyordu. Evden sabah 06.00'da çıktı, bir daha geri dönmedi. Beyoğlu Belediye Başkanı Nusret Bayraktar'a gidip yardım istedik. Bize beklememiz gerektiğini söyledi. Başbakan Tayyip Erdoğan da o dönem Büyükşehir Belediye Başkanıydı. Sonrasında Belediye Başkanı olan Kadir Topbaş bizimle görüşmeyi kabul etmedi. Biri 1994 diğeri 1991 doğumlu iki çocuğumuz var. Başka çarem olmadığı için Başbakan'la görüşmeye gittim."
"Arkalarında kimler var?"
İrlandalı grup U2, 1997'deki Pop albümünün kapağında Fehim Tosun'u anmıştı. 6 Eylül 2010'daki konser için Türkiye'ye gelen grubun solisti Bono, Fehim Tosun'un eşi Hanım Tosun'la görüşmüştü. Bono, daha sonra sahneden "Fehmi Tosun'u unutmayın" diye seslenmişti. Kayıplar ve Cumartesi Anneleri'nin yeniden gündeme gelmesi üzerine Başbakan Erdoğan, "Onlar kim, ne yapıyorlar, sadece oturuyorlar, arkalarında kimler var biliyor musunuz?" demişti. Cumartesi anneleri Galatasaray Lisesi önünde 306 haftadır toplanarak seslerini duyurmaya çalışıyor. (AS)