Çorlu'da 8 Temmuz 2018'de trenin devrilmesi sonucu hayatını kaybeden 25 kişi arasında olan Fethiye Yıldız'ın çocukları Özkan Yıldız ve Özay Duran'ın TCDD'ye başvurarak, tazminat talebinde bulunmasını ve mahkemenin tazminat talebini usulen reddetmesini Sosyal Haklar Derneği'nden avukat Evren İşler bianet'e değerlendirdi.
Ceza dosyasıyla açılan tazminat davaları arasında fark olduğunu belirten İşler, TCDD'nin bütün karartma çalışmalarına, bütün sorumluluktan kurtulma çabalarına rağmen, bilirkişi raporlarının TCDD'yi sorumlu tuttuğunu söyledi.
Tazminat talebinin yalnızca usulen bozulduğunu belirten İşler, konunun sadece yetki tartışmasından kaynaklandığını ve bu durumun TCDD'nin sorumluluktan kaçabileceği anlamına gelmemesi gerektiğini belirtti.
Tazminat davası usulen reddedildi
Olay bugün Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın yaptığı haberle gündeme geldi. Saymaz'ın haberine göre Yıldız'ın çocukları TCDD'ye başvurarak, tazminat talebinde bulundu. TCDD yanıt vermeyince aile Genel Müdürlük ve TCDD Taşımacılık Anonim Şirketi'ne tazminat istemiyle dava açtı.
Çorlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi kazanın hizmet kusurundan meydana geldiğini, bu nedenle davanın idare mahkemesine açılması gerektiğini savunarak davayı usulen reddetti.
Ailenin avukatları karara itiraz ederek TCDD Taşımacılık A.Ş'nin ticari kuruluş olduğunu ve davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini savundu.
TCDD Taşımacılık A.Ş. yapılan itirazın reddini istedi. Şirket mahkemeye gönderdiği yazıda "Şirketin ya da çalışanlarının herhangi bir kusur ve ihmali bulunmamaktadır. Bu nedenle kaza sebebiyle müvekkil şirketin sorumlu tutulabilmesi hukuken ve fiilen imkansızdır" ifadeleri kullanıldı.
İşler: TCDD'nin beyanı sorumluluktan kaçmak için bir bahane
Konuyla ilgili olarak, olayın takipçiliğini üstlenen ve hukuki mücadele yürüten Sosyal Haklar Derneği'nden avukat Evren İşler TCDD'nin yaptığı itirazı, şirketin kendini sorumluluktan kurtarmak için ileri sürdüğü bir bahane olarak niteledi.
İşler, TCDD'nin beyanıyla alakalı olarak "Burada TCDD'nin yaptığı hakkında dava açılan bir kişinin klasik olarak ben sorumlu değilim demesinden başka bir şey değil. Hiçbir hukuki anlamı olmayan bir beyan olduğu düşüncesindeyim" ifadelerini kullandı.
"Bir devlet kurumunun böyle bir beyanda bulunması ve sorumluluktan kaçması abesle iştigal değil mi?" sorusunu yönelttiğim İşler "Devlet yapılanmasına verdiğimiz anlam itibariyle abes kaçıyor ama yargılamalarda bununla sıklıkla karşılaşıyoruz. Çorlu'da ilk andan itibaren yağmurun suçlu olduğunu söylediler. Yağmurun suçlu olmadığı, TCDD'nin gerekli önlemleri almadığı henüz iddianame yokken bile ortaya çıkmış durumda" diye yanıt verdi.
"Henüz reddedilmiş bir tazminat davası yok."
Kamu davası olarak açılan davada savcılığın henüz iddianameyi tamamlamadığını söyleyen İşler, savcılığın iddianamede TCDD'ye nasıl bir sorumluluk atfı yapacağının şu an itibariyle bilinmediğini ama TCDD'nin sorumluluktan kaçamayacağını söyledi.
"Henüz reddedilmiş bir tazminat davası yok. Çorlu 4. Asliye Mahkemesi usulen görevsizlikten davayı reddediyor. Bir sorumluluk tartışması yaparak değil idare mahkemesinin görevli olduğunu düşüncesiyle davayı reddediyor. Bu ret kararı TCDD'nin sorumluluğunun olmadığı anlamına gelmez. Mahkeme zaten usul olarak davaya asli hukuk da değil, idare mahkemesi baksın demiş.
"Bu durum sanıyorum ki TCDD'nin yapılanmasından kaynaklı. Hem anonim şirket hem de devlet bağı olduğu için (TCDD Genel Müdürlüğü ve TCDD Taşımacılık A.Ş) asliye hukuk bunu herhangi bir tüzel kişilik, özel kişi olarak görmem, devletin sorumluluğundan dolayı aileye idare mahkemesine gidin diyor. Yani buradaki tartışma usulle ilgili.
"Mahkemenin kararı TCDD'nin kusurlu olmadığı anlamına gelmiyor"
"Her halükarda ortada hiçbir kusur incelemesi yapılmadan usulden verilmiş bir karar var. Bu kararın anlamı TCDD kusurlu olmadığı anlamına gelmez. Burada sorumluluğu belirleyecek olan şey ceza yargılamasıdır. O nedenle kamu davasının iddianamesinin beklenmesi gerekir.
"Konudan bağımsız olarak söylemem gerekirse iddianameden önce bilirkişi aşamasında bilirkişilerin bütün taraflılıklarına rağmen, TCDD'yle iş yapan kişiler bilirkişi atamış olmalarına rağmen, hattın yapılanmanın tamamlanmamış olduğu, meteorolojik değerlendirme yapılmadığı, TCDD ve meteoroloji arasında koordinasyon olmadığı, yeni gelişen hat izleme teknolojilerinin mevcut hatlarda etkin şekilde kullanılmadığı, kaliteli teknik personel sayısının yetersiz olduğu, menfez kontrollerinde ve bakımlarında meteorolojik ve jeolojik verilerin değerlendirilmediği, taşkın suların izlediği yolların değerlendirilmesinin yapılmadığı, yapılan rutin kontrol ve muayenelerin sadece gözle yaptırıldığı, menfez temizliği ve ıslahı yapılmadığı, menfez değişimiyle ilgili proje çalışması yapılmadığı tespit etmiş durumda.
"Tüm bu tespitler TCDD'nin bu facianın gerçekleşmesinde kusurlu olduğunu zaten ortaya koyuyor. O yüzden TCDD'nin bu sorumluluktan kendi beyanlarıyla kaçmalarına imkan yok. TCDD'nin sorumluluğu çok net.
"Tazminat davalarında kamu davasının iddianamesinin beklenmesi gerekir"
"Tüm bu tespitlere rağmen açılan veya açılacak olan tazminat davalarında, kamu davasının sonucunun beklenmesi gerekir. Hukuk sistemimizin rutin uygulaması bu şekilde ya da en azından kamu davasında iddianamede yapılacak olan sorumluluk atıflarının beklenmesi de yeterli olabilir. (HA)