* Fotoğraf: Extinction Rebellion / Twitter
İskoçya’nın Glasgow kentinde gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26’ncı Taraflar Konferansı (COP26) dördüncü gününde devam ediyor.
COP26 “dünya için son şansımız” olarak nitelendirilse de bilim insanları, COP26 öncesi ülkelerin taahhüt ettiği yeni önlemler tamamen uygulansa bile küresel ısınmanın 1,5 derecenin altında tutulması için yeterli olmayacağını öngörüyor.
Öte yandan bugün 40'tan fazla ülke enerji kaynağı olarak en kirli fosil yakıtlardan biri olan kömürü kullanmayı aşamalı olarak durdurmayı kabul etti. 2022'nin sonuna kadar denizaşırı herhangi bir fosil yakıt geliştirilmesine fon sağlamayı durdurma taahhüdünü de içeren kömürle ilgili duyuru paketini birçok kampanyacı memnuniyetle karşıladı.
TIKLAYIN - Karbon emisyonları salgın öncesi seviyesine yaklaşıyor
Uluslarararası Enerji Ajansı (IEA) da 5 gün boyunca verilen tüm taahhütleri inceleyip karşılaştırdı. Glasgow'da yapılan metan emisyonlarını azaltma ve net sıfıra ulaşma taahhütleri yerine getirilirse bizi 1,8 derecelik bir küresel sıcaklık artışının beklediğini söyledi.
COP26'nın beşinci gününden gelişmeler...
Yüksek Hırs Koalisyonu çağrısı
Salı günü geç saatlerde iki önemli açıklama yapılmıştı. 27 ülkeden oluşan Yüksek Hırs Koalisyonu, 1,5 derce hedefi olmayan ülkeleri, bir sonraki yıl yapılacak COP27 öncesinde bir hedef geliştirmeye, çift adaptasyon finansmanına ve 1.5 dereceye uygun olarak kömür santrallerine son yatırım tarihlerini açıklamaya çağırmıştı.
Joe Biden, Emanuel Macron ve Angela Merkel de bu çağrıyı imzaladı. Bu, küçük bir gruptan olsa da nihai COP26 anlaşmasının ne söylemesi gerektiğine dair bir niyet beyanı olarak düşünülüyor.
Glasgow Acil Durum Paktı
Şu anda 55 ülkeyi kapsayan “İklim Kırılganlığı Forumu”, özellikle de kirlilik yayan başlıca uluslardan, bunun azaltılması için azimli olmalarını talep eden ve yeni seviyeler açıklamalarını taahhüt ettikleri bir “Glasgow Acil Durum Paktı”nın parçası olmasını isteyen manifesto yayınladı.
Bu çağrı, G77 ülkelerinden gelen ve açıkça yeni bir dizi iklim planı çağrısı yapan Çin, Hindistan ve diğerlerinin üstesinden gelmesi gereken ilgi çekici bir meydan okuma olarak değerlendirildi.
Enerji Geçiş Mekanizması
Asya Kalkınma Bankası da çokça rapor edilen “enerji geçiş mekanizmasını” bu sabah başlattı. Plan, Güneydoğu Asya’daki kömürle çalışan elektrik santrallerini kapatırken aynı zamanda sorumlu emeklilik fonları ve benzerleri için bir yatırım ürünü yaratmayı hedefliyor.
Bununla birlikte, Asya’nın dört bir yanından birkaç düzine STK, ABD’den emisyonları gerçekte nasıl azaltacağı da dahil olmak üzere kritik sorular yanıtlanana kadar teklifin duyurulması ve destek aramasının ertelenmesini istedi.
Kömürden çıkış
40’tan fazla ülke enerji kaynağı olarak en kirli fosil yakıtlardan biri olan kömürü kullanmayı aşamalı olarak durdurmayı kabul etti. Anlaşmayı yapan ülkeler arasında kömür kullanımının yaygın olduğu Kanada, Polonya, Şili, Mısır, Fas, Ukrayna ve Vietnam gibi ülkeler de bulunuyor. Anlaşma kapsamında ilk kez aşamalı olarak kullanımdan kaldırma ve yeni kömür santrali inşa etme veya yatırım yapmama taahhüdü veren 18 ülke imzacı olarak yer alıyor. Ekonomisi gelişmiş ülkeler 2030, daha küçük ekonomiler ise 2040 yılına kadar kömürden aşamalı olarak çıkacak.
Öte yandan Avustralya, Çin, Hindistan ve ABD gibi hem kömüre bağımlı hem de gelişmiş ekonomileri olan ülkeler anlaşmanın dışında kaldı.
Birleşik Krallık hükümetinin internet sitesinden yapılan açıklamaya göre bugün açıklanan anlaşma şu maddeleri içeriyor:
- Yurtiçinde ve yurtdışında yeni kömürlü elektrik üretimine yönelik tüm yatırımları sonlandırmak
- Temiz enerji üretiminin dağıtımını hızla büyütmek
- 2030’larda büyük ekonomiler için ve 2040’larda dünyanın geri kalan ekonomileri için kömür enerjisini aşamalı olarak kaldırmak
- İşçilere ve topluluklara fayda sağlayacak şekilde kömür enerjisinden adil bir geçiş yapmak
COP26 için önemli bir gelişme
Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, kömür kullanımı sera gazı emisyonlarının en büyük nedenlerinden biri. Her ne kadar pandemi nedeniyle kömür kullanımında düşüş yaşansa da karantinaların hafifletilmesiyle birlikte kısa sürede tüketim yeniden arttı.
COP26 zirvesinin enerji konusuna odaklanan beşinci gününde gelen ve Birleşik Krallık’ın Glasgow’da aracılık ettiği anlaşma, düzinelerce gelişmekte olan ve gelişmiş ülkenin kömür kullanımını durdurma taahhütlerini içeriyor. Kömürle ilgili duyurular paketi, Birleşik Krallık’ın COP26 stratejisinin önemli bir ayağını oluşturuyor.
“Gerçek bir gelişme işareti”
The Guardian’ın aktardığına göre birçok kampanyacı, 20’den fazla ülkenin -ABD’nin yanı sıra Birleşik Krallık ve Danimarka’yı da kapsadığı anlaşılan- 2022’nin sonuna kadar denizaşırı herhangi bir fosil yakıt geliştirmesine fon sağlamayı durdurma taahhüdünü de içeren kömürle ilgili duyuru paketini memnuniyetle karşıladı.
Düşünce kuruluşu E3G’nin sosyal direktörü Chris Littlecott “Kömür konusundaki bu taahhüt kesinlikle ileriye doğru büyük bir adım ve bir veya iki yıl önce düşünülemezdi. Bu gerçek bir gelişme işareti” diyerek anlaşmayı kutladı.
Kömür sonrası enerji küresel ittifakı
Glasgow kentinde düzenlenen BM İklim Zirvesi COP26’da bugün yapılan duyuruyla, Kömür Sonrası Enerji Küresel İttifakı’na (PPCA) katılan yeni 28 yeni üye ile ittifaka üye olan ülke, şehir, bölge ve işletme sayısının 164’e çıktığı açıklandı.
Kömürden çıkış için karar alıp bu kararları uygulayan üyeler, küresel ölçekte de kömürden temiz enerjiye küresel geçişi hızlandırmak için işbirliği yapıyor.
Ülkeler: Singapur, Şili, Slovenya, Ukrayna, Fas, Moritus, Estonya,
Eyalet ve Bölgeler: New Mexico (ABD) Walbrzych (Polonya) Koszalin (Polonya) Guimaras Eyaleti (Filipinler) Negros Occidental (Filipinler) Ormoc City (Filipinler) Durban (Güney Afrika)
Finans Kuruluşları: Nat West, HSBC, Lloyds Bank, Fidelity International (İngiltere), Generation Yatırım Yönetimi (ABD), Ethos Vakfı (İsviçre), SCOR Küresel Yatırımlar (Fransa), Vancity (Kanada) ve United Church of Canada, Export Development Kanada, Impax Varlık Yönetimi (İngiltere)
Küresel deniz üstü rüzgar ittifakı
Bugün duyurulan ittifak, 2030 yılına kadar her yıl en az 70 GW deniz üstü rüzgar santrali kurmak üzere hükümetler ve özel sektörü bir araya getiriyor.
Bu yaklaşık 100 milyon insanın elektrik ihtiyacını karşılamak için yeterli. İtttifak kurucuları: Danimarka, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı ve Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi.
Verimliliği artırma taahhüdü
Hindistan, Nijerya, Brezilya, Almanya ve Japonya da dahil olmak üzere on iki ülke, küresel elektriğin yüzde 40’ından fazlasını tüketen ürünlere (klimalar, buzdolapları, motorlar ve aydınlatma) odaklanarak 2030’a kadar ürün verimliliğini iki katına çıkarma hedefini taahhüt ediyor.
Taahhüt, İklim Grubu’nun Süper Verimli Cihaz ve Ekipman Programı, Uluslararası Enerji Ajansı, Clasp ve BM Çevre Programı da dahil olmak üzere 129 işletme ve ortaktan oluşan EP100 girişimi tarafından destekleniyor. İki katına çıkarılması hedefi 20 sivil toplum kuruluşu tarafından onaylandı.
Petrol ve gazın ötesi ittifakı
Başta Danimarka ve Kosta Rika olmak üzere, daha fazla ülke ve devlet Petrol ve Gazın Ötesi İttifakı’na imza atacak.
İttifak, fosil yakıt üretimini aşamalı olarak sonlandırmayı amaçlıyor ve ‘asil üyelerin’ yeni arama izni vermeyi durdurmasını şart koşuyor.
İkincil üyeler, fosil yakıt sübvansiyonlarını kademeli olarak sonlandırma yoluna girdiklerinde ittifaka katılabilecek. Taslak hali bugün yayımlanan duyuru 10 Kasım Çarşamba günü resmen duyurulacak.
Uzmanlara göre, petrol ve doğal gaz üretimini sınırlamak, 1,5 derece hedefine ulaşmak için temel önceliklerden biri. Bu girişim, petrol ve doğal gaz üreten ülkelerin yeni arama ve üretim projelerine girişmeme taahhüdünde bulunmalarını sağlayan önemli bir adım.
Veri boşluğu birimi kurulacak
Öte yandan Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), BM Kalkınma Programı ve BM Çevre Programı, iklim değişikliğine karşı tedbirleri güçlendirmek ve iklim olaylarına dair veri boşluğunu doldurmak üzere yeni uluslararası mekanizma oluşturdu.
BM'den yapılan yazılı açıklamaya göre, Sistematik Gözlem Finansmanı Tesisi (SOFF) adı verilen mekanizma, Glasgow'daki BM İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP26) belirlenen "gelişmiş ülkelerin iklim olaylarına karşı uyum ve hafifletme çabalarına finansal destek verme" hedefi doğrultusunda hareket edecek.
SOFF ayrıca az gelişmiş ülkeler ve küçük ada ülkelerindeki iklim ve hava gözlemlerine dair verilerdeki yetersizliği ele alacak. Mekanizma aynı zamanda, iklim olaylarına ilişkin yeterli bilgi edinmeye engel teşkil eden veri boşluklarını doldurarak, iklim değişikliğine dair uluslararası adımları güçlendirecek.
IEA taahhütleri inceledi
Bu zirvenin temel amacı küresel sıcaklık artışını bizi iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden korumak için 1,5 derece ile sınırlamaktı ancak COP26'dan önce gezegenin 2,7 derece ısınmaya doğru gittiği konusunda raporlar çıkmıştı. Uluslararası Enerji Ajansı, dünya 1.5 derece sınırında kalacaksa, tüm yeni fosil yakıt geliştirmelerinin bu yıldan itibaren durdurulması gerektiğini söylemişti.
TIKLAYIN - BM Emisyon Raporu: Sıcaklık artışı 2,7 dereceyi bulabilir
Ajans, COP26'da verilen vaatlerdeki rakamları karşılaştırdı ve tüm taahhütler yerine getirilirse dünyanın küresel sıcaklıklarda 1.8 derecelik bir artışa devam edeceğini hesapladı.
IEA Başkanı Fatih Birol, bu sonuçları “ileriye doğru büyük bir adım” olarak nitelerken “çok daha fazlasına ihtiyaç duyulduğunu” da sözlerine ekledi. Elbette bu öngörünün gerçekleşmesi için ülkelerin vaatlerini yerine getirmeleri gerekiyor.
COP26 hakkındaBirleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, 1992 yılında 100’den fazla ülke tarafından küresel emisyonları düşürmek ve Dünya’nın iklimini korumak için imzalandı. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, iklim değişikliğiyle mücadelede farklı sorumlulukları olduğunu ancak birlikte hareket edilmesi gerektiği konusunda anlaşmaya vardı. 2015 yılında Paris’te gerçekleşen COP21, bütün ülkelerin küresel ısınmayı 1,5-2 dereceyle sınırlama konusunda resmen anlaştığı ilk zirve oldu. Paris İklim Anlaşması çerçevesinde, 196 ülke düzenli olarak ulusal ve kolektif gelişmeleri raporlama kararı aldı. 2020’de ilk kez planlanan raporlama, Covid-19 salgını nedeniyle bu yıl gerçekleşiyor. TIKLAYIN - İklim Zirvesi başlıyor: Neden kritik? 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP26), uzmanlar tarafından Paris İklim Anlaşması’nın test edileceği ilk zirve olarak tanımlanıyor. Öte yandan bilimsel çalışmalar bugüne kadar verilen ulusal taahhütlerin bu hedefin gerisinde kaldığını belirtiyor. TIKLAYIN - Ülkeler iklim krizine karşı verdikleri taahhütlerde yetersiz Süreçİngiltere ev sahipliğinde İskoçya’nın Glasgow kentinde gerçekleşen COP26 31 Ekim Pazar günü açılış konuşmalarıyla başladı. 120 dünya liderini ve dünyanın dört bir yanından on binlerce katılımcıyı bir araya getiren konferans 12 Kasım tarihine kadar devam edecek. COP26'da liderler 1 ve 2 Kasım boyunca açılış konuşmaları yapacak ve iklim hedeflerini katılımcılara sunacaklar. 3-12 Kasım arası program: finans, enerji, gençlik, kamuoyu desteği, doğa, değişim ve adaptasyon, bilim ve inovasyon ve ulaşım temalı günler halinde devam edecek. Finans temalı günün açılışını İngiltere Maliye Bakanı Rishi Sunak yapacak. Sunak, Paris Anlaşmasının hedeflerine ulaşmak için sunulan fonları anlatacak. Enerji temalı günde ise kömürden temiz enerjiye geçiş ve IPCC raporu üzerine konuşmalara Birleşik Krallık Ticaret Bakanı ve COP26 Başkanı Alok Sharma öncülük edecek. Greta Thunberg, 5 Kasım Cuma günü Glasgow'da üç yıl önce başlattığı ve dünyaca tanınmasına sebep olan "Gelecek için Cumalar" eylemini yapacak. COP26 konferansının tüm etkinlikleri Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin (UNFCCC) internet sitesinde canlı yayınlanacak. HedeflerCOP26'nın resmi hedefleri dört maddede özetleniyor:
|
(TP)