* Fotoğraf: Pexels
Columbia Üniversitesi’nin Küresel Enerji Politikası Merkezi tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, 2030 emisyon hedefini karşılayamama dünyayı geri dönüşü olmayan iklim etkilerine doğru itme riskini taşıyor.
Analiz için Ulusal Katkı Beyanı (NDC) olarak bilinen ülkelerin iklim planlarını sıralayan bilim insanları raporda NDC’lerin hedefleri ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyonu karşılamak için gerekli yörüngenin arasındaki farkı ortaya koydu.
Analize göre, ülkeler tarafından vaat edilen iklim eylemi, bu 10 yılda emisyonları yüzde 9 azaltacak. Bu oran küresel emisyonları yaklaşık yarı yarıya azaltma hedefinin çok altında.
TIKLAYIN - Ülkeler iklim krizine karşı verdikleri taahhütlerde yetersiz
Taahütleri net eyleme dönüştürenler çok az
Rapora göre, ABD ve Avrupa Birliği (AB) gibi 2050 yılına kadar net sıfır emisyon sözü veren ülkeler ve birlikler, halihazırdaki eylemleriyle 2030 yılına kadar 2015 seviyelerine göre emisyonlarını yalnızca yüzde 27 oranında azaltabilecek.
Çin ve Hindistan gibi 2050’den sonra net sıfıra ulaşma sözü veren ülkelerin ise 10 yıl boyunca emisyonlarının yüzde 10 oranında artması bekleniyor.
TIKLAYIN - İklim hedefleri milyonlarca insanın hayatını kurtarabilir
Beklenen yüzde 9’luk net azalma, bu amaçların politika veya yasa tarafından desteklenip desteklenmediğini dikkate almadan, yalnızca ülkelerin gerçekleştirmeyi amaçladıklarını yansıtıyor.
Aslında rapor, çok az sayıda ülkenin taahhütlerini net bir eyleme dönüştürdüğünü ortaya koyuyor. Nitekim 2050’den önce net sıfır veya karbon nötr hedefleri olan yaklaşık 100 ülkenin sadece çok ufak bir kısmı net sıfır hedeflerini yasalarla belirlemiş durumda.
- NET SIFIR EMİSYON: İnsan faaliyeti nedeniyle atmosfere salınan karbondioksit, metan, azot gibi gazların miktarının yeryüzü tarafından doğal olarak emilen sera gazı miktarıyla dengelenmesi ve karbon nötr olması anlamına geliyor. Kavram ilk olarak 2015’te imzalanan Paris Anlaşması’nda kullanılırken, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak için verilen taahhütler kapsamında net sıfır emisyona ulaşmayı hedefleyen ülke sayısı 100’ü aştı.
Ukrayna savaşı etkisi
Raporun yazarı James Glynn, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden kaynaklanan yükselen enerji fiyatları ve arz endişelerinin AB ve ABD’nin kömürle çalışan enerjiyi durdurma eylemlerini yavaşlatmasına yol açabileceğini söylüyor ve şöyle devam ediyor:
“Ancak, gelecekteki enerji güvenliğinin yanı sıra NDC hedefleriyle daha iyi uyum sağlamak için Avrupa’da düşük karbonlu enerji sistemlerine yatırım yapma arzusu güçlenecektir.”
TIKLAYIN - AB, Rusya'dan gaz ithalatını en az yüzde 65 azaltmayı hedefliyor
En sorumlu 10 ülke ve hedefleri
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) bir raporuna göre, dünyanın en büyük kömür üreticisi ve tüketicisi konumunda bulunan Çin, küresel emisyonların yüzde 26,9’una (13,63 milyar ton karbondioksit eş değeri) neden oldu.
Çin’i yüzde 12,2 (6,18 milyar ton karbondioksit eş değeri) ile ABD ve yüzde 7,35 (3,72 milyar ton karbondioksit eş değeri) ile Hindistan izledi. Küresel emisyonların yüzde 4,8’ine (2,43 milyar ton karbondioksit eş değeri) Rusya, yüzde 2,8’ine (1,42 milyar ton karbondioksit eş değeri) Endonezya neden oldu. Bu ülkeleri yüzde 2,6 ile Japonya, yüzde 2,4 ile Brezilya, yüzde 1,65 ile Almanya, yüzde 1,63 ile İran ve yüzde 1,52 ile Kanada takip etti. Söz konusu 10 ülke küresel emisyonların yaklaşık yüzde 64’üne yol açtı.
Bu ülkelerden Çin, 2060 yılına kadar fosil yakıt kullanımını yüzde 20'nin altına düşürmeyi hedeflediğini duyurdu. ABD, 2030 yılında emisyonlarını 2005 referans yılına göre yüzde 50 düşürme sözü verdi. Japonya ve Kanada ise sırasıyla 2013 ve 2005 yıllarına göre yine 2030’da yüzde 40 mertebesinde karbon azaltacaklarını açıkladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dünyanın dördüncü en büyük sera gazı emisyonu kaynağı olan Rusya’nın 2060’a kadar karbon nötr olmak için çaba göstereceğini söyledi. Brezilya, 2060 için net sıfır karbon emisyonu hedefi koymuştu, daha sonra bu süreyi 2050’yi çekebilmek için 10 milyar dolarlık dış yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Almanya, 1990 yılındaki seviyenin yüzde 65’i olarak açıklanan emisyonu azaltma hedefinin tarihi olarak 2045’i gösterdi.
Hindistan Başbakanı COP26 iklim görüşmelerinde ülkesinin 2070’e kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşma hedefini ilan etti. Endonezya 2015'teki hedeflerini güncellemedi. İran ise bir hedef belirlemedi.
Fosil yakıtlar ve iklim kriziParis Anlaşması hedeflerini karşılamak ve küresel ısıtmayı 1,5°C ile sınırlandırabilmek için, ülkelerin kolektif bir şekilde on yıl içinde fosil yakıt üretimini (kömür- yüzde 11, petrol- yüzde 4, doğalgaz-yüzde 3) küresel ölçekte yıllık yüzde 6 azaltması gerekiyor. Ancak, 57 ülke ve AB'nin iklim değişikliği konusundaki performanslarını değerlendiren İklim Değişikliği Performans Endeksi 2021'e göre, ülkelerin hiçbiri, Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu bir yol izlemiyor. Yine BM Çevre Programı ile IISD, Denizaşırı Kalkınma Enstitüsü, İklim Analitiği ve CICERO gibi diğer büyük araştırmacılar tarafından hazırlanan “Üretim Açığı Raporu”nun 2020 verilerine göre de dünyadaki toplam fosil yakıt üretimi küresel ısınmayı 1,5°C sınırının altında tutmak için gereken seviyeye yakın değil. Suudi Arabistan, Rusya ve ABD gibi önde gelen ihracatçıların üretimi daha da hızlı bir şekilde azaltması gerek. Ancak bunun yerine ülkeler, fosil yakıt üretiminde yıllık yüzde 2'lik bir artışa doğru ilerliyor. Öte yandan, Leeds Üniversitesi'nde gerçekleştirilen bir çalışmaya göre, emisyon azaltımının hızla ve keskin şekilde gerçekleştirildiği senaryo, fosil yakıtlara bağımlı olan ve "ortalama" olarak değerlendirilebilecek gelecek senaryosuyla kıyaslandığında, yaşanan ısınma seviyesinden daha fazlasını yaşama riskini 13 kat azaltıyor. Fosil yakıtların yoğun şekilde sürdüğü gelecek senaryosu ise, önümüzdeki 20 yıl içerisinde sıcaklıkların 1 ila 1,5°C artabileceğini gösteriyor. Bu durum, Paris Anlaşması’nda belirlenen sıcaklık artışı sınırlandırmasının 2050 yılından çok önce aşılması anlamına geliyor. |
(TP)