* Fotoğraf: AA
İskoçya'nın Glasgow kentinde 31 Ekim Pazar günü başlayan ve 12 Kasım'a kadar devam edecek olan 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP26), “dünya için son şansımız” olarak tanımlanıyor.
Açılış konuşmalarıyla başlayan konferans liderlerin açıklamalarıyla sürerken, ülkeler dünyanın geleceği için ortak veya bireysel adımlarla yeni taahhütlerini de duyuruyor.
TIKLAYIN - COP26 İklim Zirvesi: Bu bir tatbikat değil
Bu kapsamda konferansa katılan 100'den fazla lider "Ormanlar ve Arazi Kullanımına İlişkin Liderler Bildirgesi"ni imzaladı. Bildirge ile 2030'a kadar orman kaybını durdurmayı, bu alanda 12 milyar dolar kamu ve 7,2 milyar dolar özel sektör finansmanı sağlamayı taahhüt ediliyor.
Öte yandan iklim krizinin en çok etkilediği ülkelerden biri olan ve aynı zamanda küresel emisyonlarla dünyayı en çok kirleten üçüncü ülke olan Hindistan da net sıfır karbon emisyonu hedefi için tarih verdi.
Konferansa yazılı açıklama ile katılan Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ise yeni bir taahhütte bulunmadı.
Ormanlar için bildirge
Ülkeler ormanlar için imzaladıkları bildirgede, ormanları ve diğer karasal ekosistemleri korumak ve restorasyonlarını hızlandırma, sürdürülebilir kalkınmayı teşvik eden ve ulusal ticaret politikalarını hayata geçirme, kırsal geçim kaynaklarının geliştirilerek dayanıklılığın artırılması, sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliğini teşvik edecek politikaların tasarlanması, yerel topluluklar için destek sağlanması ve finansmanın uluslararası hedeflerle uyumlu hale getirilmesinin kolaylaştırılması için taahhütte bulundu.
- NOT: Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bu ülkeler dünya ormanlarının yüzde 85'ine sahip. Bu 34 milyon metrekareye denk geliyor.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Küresel Orman Uygulamaları Lideri France Price, bildirgeye ilişkin açıklamasında, ormansızlaşmanın durdurulmasına yönelik verilen taahhütlerin acilen uygulanması gerektiğine işaret ederek, "Ormanlar, insan, ekonomik ve sosyal refah için kritik öneme sahip ekosistem hizmetleri sağlıyor ancak ormanlarda endişe verici boyutlardaki kayıp devam ediyor” dedi.
Hükûmetlerin katılımı, hesap verebilirliği ve şeffaflığı artırarak arazi ve orman yönetimini iyileştirme çabalarını hızlandırması gerektiğini kaydeden Price, “Hükümetleri, bugün açıklanan orman ve arazi kullanımı taahhütlerini iddialı, zamana bağlı hedefler ve bu hedeflerin izlenmesi ve doğrulanması için ortak bir şeffaf çerçeveyle tamamlamaya çağırıyoruz. Kaybedecek zamanımız yok. Uygulama, doğa açısından olumlu bir geleceği güvence altına alacak sonuçlar elde etmenin anahtarı” değerlendirmesinde bulundu.
Metan gazı vaatleri
Liderler, iklim değişikliğini yavaşlatmak için on yılın sonuna kadar ormansızlaşmayı durdurmanın yanı sıra metan emisyonlarını azaltma sözü verdiler.
Avrupa Komisyonu başkanı Ursula von der Leyen, 80'den fazla ülkenin ABD ve AB'nin metan emisyonlarını on yılın sonuna kadar yüzde 30 oranında azaltma taahhüdünde bulunduğunu söyledi. Bu ülkeler arasında henüz Çin, Hindistan ve Rusya yer almıyor.
Komisyon başkanı güçlü sera gazını 202 seviyesinden üçte bir oranında azaltmanın "iklim değişikliğini hemen yavaşlatacağını" söyledi.
- NOT: Metan atmosferde karbondioksitten daha kısa ömürlü, ancak dünyayı ısıtmada 80 kat daha güçlü. Sanayi öncesi dönemlerden bu yana küresel ısınmanın %yüzde 0'undan sorumlu olduğu tahmin edilen gazın emisyonlarını azaltmak, iklim değişikliğini yavaşlatmanın en etkili yollarından biri.
Hindistan 2070’i işaret etti
Konferans sırasında yaptığı açıklama ile Hindistan'ın 2030'a kadar fosil olmayan enerji kapasitesinin 500 GW'a ulaşacağına işaret eden Hindistan Başbakanı Narendra Modi, "net sıfır" karbon emisyonu hedefini ise 2070'te gerçekleştirmeyi amaçladıklarını söyledi.
Hindistan'ın 2030'a kadar enerji ihtiyacının yüzde 50'sini yenilenebilir enerjiden karşılayacağını vurgulayan Modi, "Öngörülen toplam karbon emisyonları 2030'a kadar 1 milyar ton azalacak” dedi.
Modi, Hindistan ekonomisinin karbon yoğunluğunu 2030'a kadar yüzde 45'in altına indireceğini belirterek 2070'te "net sıfır" hedefine ulaşacaklarını kaydetti.
Çin’den yeni taahhüt yok
Dünyanın en büyük sera gazı emisyonu kaynağı olan Çin, COP26’da kilit bir aktör. Ancak koronavirüs pandemisinden bu yana ülkesinden ayrılmayan Devlet Başkanı Xi Jinping, konferansa katılamayacağını duyurmuştu.
Rusya ve Türkiye de konferansa katılamayacaklarını duyurdu. Ancak Başkan Xi, zirveye yazılı bir açıklamayla katılan tek lider oldu. Devlet Başkanı’nın açıklaması liderlerin konuşmaları yapılmaya başlandıktan sonra COP26’nın resmi internet sitesine yüklendi.
Gelişmiş ülkeleri iklim kriziyle mücadelede “gelişmekte olan ülkelerin daha iyisini yapmalarına yardımcı olmak için destek sağlamaya” çağıran Jinping, herhangi bir yeni önemli taahhütte bulunmadı.
Öte yandan Çin, güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanında emisyonlarını 2030’dan önce zirveye çıkaracağını ve 2060 yılında net sıfıra ulaşacağını duyurmuştu. Ayrıca 2030 itibariyle güneş enerjisi kapasitesini 1200 gigavata çıkaracağı sözünü vermişti.
Ancak iklim gözlemcileri ve kampanyacılar enerji tüketimini sınırlaması ve kömürden çıkış tarihini erkene çekmesi ve daha iddialı hedefler sunması için Çin’e baskı yapıyordu.
The Guardian’ın aktardığına göre Xi, yazılı açıklamasında Pekin’in verdiği sözleri tutacağını ve bu hedeflerin Çin’de “geniş ve derin bir ekonomik ve toplumsal değişim” anlamına geldiğini söyledi. Açıklamada “adım adım ve sıkı çalışma ile” bunun sağlanabileceği belirtildi.
Net sıfır emisyon hedefi nedir?
Net sıfır emisyon, insan faaliyeti nedeniyle atmosfere salınan karbondioksit, metan, azot gibi gazların miktarının yeryüzü tarafından doğal olarak emilen sera gazı miktarıyla dengelenmesi ve karbon nötr olması anlamına geliyor.
"Net sıfır emisyon" kavramı ilk olarak 2015’te imzalanan Paris İklim Anlaşması’nda kullanılırken, bu kapsamda küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak için verilen taahhütler kapsamında net sıfır emisyona ulaşmayı hedefleyen ülke sayısı 100’ü aştı.
Fosil yakıtlar ve iklim kriziParis Anlaşması hedeflerini karşılamak ve küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırabilmek için, ülkelerin kolektif bir şekilde on yıl içinde fosil yakıt üretimini (kömür- yüzde 11, petrol- yüzde 4, doğalgaz-yüzde 3) küresel ölçekte yıllık yüzde 6 azaltması gerekiyor. Ancak, 57 ülke ve AB'nin iklim değişikliği konusundaki performanslarını değerlendiren İklim Değişikliği Performans Endeksi 2021'e göre, ülkelerin hiçbiri, Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu bir yol izlemiyor. Yine BM Çevre Programı ile IISD, Denizaşırı Kalkınma Enstitüsü, İklim Analitiği ve CICERO gibi diğer büyük araştırmacılar tarafından hazırlanan “Üretim Açığı Raporu”nun 2020 verilerine göre de dünyadaki toplam fosil yakıt üretimi küresel ısınmayı 1,5°C sınırının altında tutmak için gereken seviyeye yakın değil. Suudi Arabistan, Rusya ve ABD gibi önde gelen ihracatçıların üretimi daha da hızlı bir şekilde azaltması gerek. Ancak bunun yerine ülkeler, fosil yakıt üretiminde yıllık yüzde 2'lik bir artışa doğru ilerliyor. Öte yandan, Leeds Üniversitesi'nde gerçekleştirilen bir çalışmaya göre, emisyon azaltımının hızla ve keskin şekilde gerçekleştirildiği senaryo, fosil yakıtlara bağımlı olan ve "ortalama" olarak değerlendirilebilecek gelecek senaryosuyla kıyaslandığında, yaşanan ısınma seviyesinden daha fazlasını yaşama riskini 13 kat azaltıyor. Fosil yakıtların yoğun şekilde sürdüğü gelecek senaryosu ise, önümüzdeki 20 yıl içerisinde sıcaklıkların 1 ila 1,5°C artabileceğini gösteriyor. Bu durum, Paris Anlaşması’nda belirlenen sıcaklık artışı sınırlandırmasının 2050 yılından çok önce aşılması anlamına geliyor. |
Paris Anlaşması ne diyor?
191 ülkenin taraf olduğu Paris Anlaşması; küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırmayı, mümkünse 1,5 derecenin altında tutmayı ve bu doğrultuda, yüzyılın ortasına kadar sera gazı emisyonlarının sıfırlanması için ülkelerin ortak çalışmasını teşvik ediyor.
G20'den beklenen sonuç çıkmamıştı
30 ve 31 Ekim'de G20 zirvesi için liderler Roma'da buluşmuş, fakat yaygın olarak en aşırı hava olaylarını önlemek için ön koşul olarak görülen karbon emisyonlarını 2050'ye kadar durdurma taahhüdünde bulunmakta başarısız olmuştu.
İtalya'nın ev sahipliğinde Roma'da gerçekleşen zirvede bunun yerine, sadece salımları "yüzyıl ortasına kadar veya o civarda" durdurmanın "önemi"nden bahsedilmişti. Evlerde kömür kullanımının aşamalı olarak bırakılması ile ilgili bir takvim de belirlenmemişti.
COP26 hakkında
İngiltere ev sahipliğinde İskoçya’nın Glasgow kentinde gerçekleşen COP26 31 Ekim Pazar günü açılış konuşmalarıyla başladı.
120 dünya liderini ve dünyanın dört bir yanından on binlerce katılımcıyı bir araya getiren konferans 12 Kasım tarihine kadar devam edecek.
TIKLAYIN - İklim Zirvesi başlıyor: Neden kritik?
COP26'da liderler 1 ve 2 Kasım boyunca açılış konuşmaları yapacak ve iklim hedeflerini katılımcılara sunacaklar. 3-12 Kasım arası program: finans, enerji, gençlik, kamuoyu desteği, doğa, değişim ve adaptasyon, bilim ve inovasyon ve ulaşım temalı günler halinde devam edecek.
Finans temalı günün açılışını İngiltere Maliye Bakanı Rishi Sunak yapacak. Sunak, Paris Anlaşmasının hedeflerine ulaşmak için sunulan fonları anlatacak. Enerji temalı günde ise kömürden temiz enerjiye geçiş ve IPCC raporu üzerine konuşmalara Birleşik Krallık Ticaret Bakanı ve COP26 Başkanı Alok Sharma öncülük edecek.
Greta Thunberg, 5 Kasım Cuma günü Glasgow'da üç yıl önce başlattığı ve dünyaca tanınmasına sebep olan "Gelecek için Cumalar" eylemini yapacak.
COP26 konferansının tüm etkinlikleri Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin (UNFCCC) internet sitesinde canlı yayınlanacak.
Hedefler
COP26'nın resmi hedefleri dört maddede özetleniyor:
- Tüm ülkelerin 2050 yılına kadar net sıfır taahhüdünde bulunması ve küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma hedefine yönelik çalışmaların başlaması.
- İnsanları ve doğal yaşam alanlarını korumak için işbirliklerinin gerçekleşmesi.
- İklim değişikliğiyle mücadele ve uyum çalışmaları için zengin ülkelerden fon sunulması.
- Paris İklim Anlaşmasını işler hale getirmek üzere yazılan Paris Kurallar Kitabı'nın tamamlanması.
(TP)